Mahperi Hatun'un mirası Hunat Camii
Camiler, gerek mimarisi gerekse atmosferi sayesinde toplumun dikkatini çeken ibadethanelerdir. Hunat Camii de bu ibadethanelerden bir tanesidir. Ramazan ayında ibadet eden insanların uğrak yeri olan Hunat Camii, 1238 yılında Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biri olan cami, özellikle tarihi dokusu ve geniş avlusu ile dikkat çekmektedir.
Hunat Camii, Kayseri'nin Kocasinan ilçesinin Hunat Mahallesi’nde yer almaktadır ve Erciyes Caddesi ile Kayseri Kalesi’ne oldukça yakındır. Kayseri’nin önemli tarihi yapılarından biri olan bu cami, Selçuklu mimarisinin eşsiz örneklerinden biridir. 1238 yılında I. Alaeddin Keykubad’ın eşi Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır. Caminin taş işçiliği ve mimari yapısı, ziyaretçilerini etkilemektedir. Ayrıca, caminin bulunduğu külliye içinde medrese, türbe ve hamam da yer alır. Yüzyıllardır ayakta duran bu tarihi eser, hem ibadet edenler hem de tarih meraklıları için bir durak olmaya devam etmektedir. Cami, Mahperi Hatun tarafından 1237-1246 yılları arasında inşa edilmiştir. Medrese, türbe ve hamamdan oluşan külliye, gerek genel görünüşü gerekse yapılış şekliyle Anadolu’daki Selçuklu eserlerinin en güzel ve en önemli örneklerinden biridir. Oturum alanı 2.203 metrekaredir. Caminin batı cephesindeki ana giriş kapısı, şaheser bir arabesk süslemeyle donatılmıştır. Üzerinde, “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, gereği üzere namaz kılan, zekat veren, Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder, onarır. İşte hidayet üzere bulunanlardan oldukları umulanlar bunlardır.” mealindeki Ayet-i Kerime yazılıdır. Kitabesinde ise şu ifadeler yer alır: “Bu mübarek mescidin yapılmasını, fetihler babası, dünya ve dinin yardımı ve emanı, Keykubad’ın oğlu Keyhüsrev zamanında, yüksek mertebe sahibi zahide, saliha, dünya ve dini safvetti, hayırların öncüsü, büyük valide emretmiştir. Allah onun yüceliğinin gölgesini daim ve iktidarını kat kat eylesin. Bu yapı altıyüzotuzbeş yılında şevval ayında inşa edilmiştir.” Cami’nin üç kapısı vardır ve bunlar kuzey, batı ve doğuya açılmaktadır. Ana kapı batıda yer alır. Bu kapının girişinde, sol tarafta caminin kuzey ucunda Mahperi Hatun’un türbesi bulunmaktadır. Selçuklu döneminde “Huvand” unvanı, Selçuklu Saray ailesine özel bir unvan olarak verilmiştir. Mahperi Hatun da bu unvanı kullandığı için cami, Huvane'dan Türkçeleşerek “Hunat Camii” olarak adlandırılmıştır. Caminin tarihi değeri yüksek mihrabi ve minberi vardır. Kırksekiz büyük ayakla beslenen kemerler üzerine oturtulan tavan, tonoz şeklindedir. Ortadaki kubbe daha sonra yapılmıştır. Minaresi ise II. Abdülhamid döneminde inşa edilmiştir. Caminin arka bölümü, Selçuklular döneminde yazlık olarak kullanılmaktaydı. Daha sonra tamamı kapatılarak bugünkü hale getirilmiştir.
Bakmadan Geçme
