Lozan söylentileri, şehir efsanesi
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Sakin, Lozan Antlaşması'nın 2023 yılında sona erdiği söylentilerini, 'şehir efsanesi' olarak niteledi.
ERÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Sakin, Lozan Antlaşması’nın, gizli maddeleri olduğu ve 2023 yılında sona ereceğine dair söylentileri yalanladı. “Bu söylentiler tamamen, şehir efsanesinden ibaret, yalan-yanlış, uydurma söylentiler ve haberler.” diyen Doç. Dr. Serdar Sakin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Delinin biri bir kuyuya taş atmış…”
“Delinin biri bir kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış. Bunu kim söyledi, kim uydurdu, siyaseten farklı birileri mi bunu yaptı, başka çevreler mi ortaya attı bilemiyoruz. Ama sıkıntılı bir durum. Toplum nezdinde dikkate alınan bir spekülasyon olduğunu üzülerek görüyoruz.”
Lozan’da herhangi bir gizli madde olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Serdar Sakin, 143 maddeden oluşan Antlaşmanın tamamının Türk Tarih Kurumu’nun internet sitesinden okunabileceğini söyledi. Antlaşmanın orijinal metninin Fransızca olduğunu da belirten Doç. Dr. Serdar Sakin, “Lozan toplamda 143 maddeden ibaret bir anlaşma metnidir. Herhangi bir gizli, ek, bilmediğimiz maddeleri yoktur. Açıp rahatlıkla orijinal metnini bulabilirsiniz. Üstelik orijinal metni Fransızca’dır. Orijinal Fransızca metni günümüzde Paris’te Dışişleri Bakanlığı’nda bulunmaktadır. Neden Paris’te derseniz, o dönemin resmi dili Fransızca’dır. Ama Türkçe metnini de, ‘düstur’ dediğimiz kanunnamelerin yazıldığı kitapta bulabiliyoruz. Bu düstur da Türk Tarih Kurumu’nun internet sitesinde bulunmaktadır” diye konuştu.
“Boğazlar meselesi ve sınırlar konularında Lozan geçerli değil”
Bunun yanı sıra, Lozan’ın her maddesinin günümüzde geçerli olmadığına da değinen Doç. Dr. Serdar Sakin, Lozan Antlaşması ile ilgili olarak, ‘Boğazlar Meselesi’, ‘sınırlar’ ve ‘halifelik’ konularına dair spekülasyonları şöyle değerlendirdi:
“Boğazlar Meselesi ile ilgili, Lozan, günümüzde geçerli değildir zaten. Çünkü, Lozan’daki maddeye göre, Boğazlar için uluslararası bir komisyon kurulması kararlaştırılmıştır. Boğazların yönetilmesi için uluslararası bir komisyon kurulmuştur, Türkiye’de, o komisyondaki ülkelerden biridir. İşte bu bağlılık, 1936’da değişmiştir. Yani günümüzde, 1936’da imzaladığımız Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre, geçiş hakkını ya da statüsünü gerçekleştirebiliyoruz. Sınırlar meselesine gelince; örneğin Suriye sınırı o dönemde, Fransızların egemenliği altındaydı. Dolayısıyla Suriye ile aramızda kabul ettiğimiz sınırlar, Fransa ile 1921 yılında imzaladığımız, Ankara İtilafnamesi doğrultusunda geçerli olan sınırlardır. Yani Lozan’da biz, Ankara İtilafnamesi sınırlarını kabul ettik. Yine, günümüzde Güney sınırları, yani Suriye ile olan sınırlarımız Lozan’a tabi değildir. Çünkü 1939 yılında, Hatay’ı Türkiye sınırlarına dahil etmek suretiyle biz o sınırları tekrar değiştirmişiz. Yine Irak sınırımızı da Lozan’a göre gerçekleştiremedik, sonrasına bıraktık. Lozan sonrasında 1926 yılında Türkiye ile İngiltere’nin imzaladığı Ankara Anlaşması’nda Irak sınırı belirlenmiş oldu.
Lozan nere, halifelik nere
“Spekülasyonlardan biri de, Lozan’da güya, halifelik kaldırılıyormuş gibi bir söylenti var. Bu da doğru değildir, biz Lozan’a bağlı ya da Lozan’dan güç alarak halifeliği kaldırmış değiliz. Lozan’ın yürürlüğe girdiği tarih Ağustos 1924’tür. Bütün taraf devletlerin meclisleri onayladıktan sonra yürürlüğe girmiştir. Ama halifelik Mart 1924’te, Lozan yürürlüğe girmeden yaklaşık 6 ay önceye denk gelmiştir. Dolayısıyla Lozan’dan güç alarak halifeliğin kaldırıldığı şeklindeki söylentiler de yanlıştır.”
İHA