Kuzey Anadolu Fay Hattını Bulan Kayserili Jeolog
Köşe Yazarlarımızdan Jeolog Adnan Evsen'in 2023 Aralık ayında kalem aldığı, Kuzey Anadolu Fay Hattını bulan Kayserili Jeolog'un hikayesini, aynı hat üzerinde bulunan Tokat depreminden sonra yeniden hatırlatmak istedik.
Bundan önceki yazımızda, Kayserili Jeolog Prof. Dr. İhsan KETİN’in dünyadaki jeologlara meydan okuyan reddiye niteliğindeki çalışmasını konu edinen bir makale oluşturmuştum. Bu haftaki makalemde ise Kayserili Jeolog Prof. Dr. İnsan KETİN’ in yaşamış olduğu hatıraları konu edineceğiz.
Jeolojinin babası olarak bilinen Prof. Dr. İhsan KETİN’in “Kuzey Anadolu Fay Hattını buldum ama derdimi anlatacak bir politikacı bulamadım” sözlerini bir kez daha hatırlatmak isterim. Peki, Sayın KETİN’i bu tür serzenişe götüren sebepler neydi?
1914’te Kayseri’de doğan İhsan KETİN, yatılı burslu olarak Kayseri’de okuduğu ortaokul ve lise yıllarında, Kayseri Lisesi müdürü olan Yunus Könü tarafından keşfedildi. Yunus Könü, genç nesillerin daha nitelikli eğitim alması için, İhsan KETİN’in öğretmen olması yönünde KETİN’e tavsiyelerde bulundu. İhsan KETİN, Fen bilimleri öğretmenliğini kazanıp, kayıt hazırlıklarına başladığı sırada, yurtdışında eğitim hakkı kazandığını öğrendi ve bir anda kendini Almanya’da buldu. Genç Cumhuriyetin her alanda yetkin bilim insanlarına ihtiyacı olduğu dönemde yetiştirilmek için yurtdışına gönderilmesi gereken gençlerden birisiydi. KETİN; 1932 yılında Almanya’ya gitti. 2 Yıllık dil eğitiminin ardından, 1934’te Berlin Üniversitesi’nde jeoloji alanında eğitim almaya başladı. İkinci Dünya Savaşı öncesindeki siyasi karmaşadan uzaklaşarak eğitimine Bonn Üniversitesi’nde devam etti. Almanya’da öğrendiklerini daha sonra öğrencilerine “kayalarda gizlenen gerçeği bulmak” şeklinde açıklayan Ketin, 1938’de doktora tezini tamamlayarak yurda döndü. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Enstitüsü’nde asistan olarak göreve başlayan İhsan Ketin, 24 yaşında Cumhuriyetin doktora yapmış ilk jeoloğu oldu.
Otuz üç bin kişinin yaşamını yitirdiği Erzincan depreminin ardından, 1942’de Niksar, 1943’te Tosya, 1944’te Bolu-Gerede ve 1946’da Çankırı’da yaşanan depremler üzerinde çalıştı.
Araştırmalarıyla Erzincan’dan batıya doğru uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattını keşfetti. Çalışmalarını 1948’de batıya doğru hareket eden ‘‘Anadolu Bloku’’ adını verdiği çalışmasıyla dünyaya duyurdu.
İhsan KETİN’in makalesi Almanya’da büyük bir ilgi gördü ve jeologların temel kaynaklarından “Geologischen Rundschau”nun otuz altıncı cildinde yayınlandı. Almanya, bu çalışmasından ötürü İhsan KETİN’i, dünyanın en büyük jeologlarına verilen ‘‘Gustav Steinmann Madalyası’’ ile ödüllendirdi.
Bilim dünyasını Kuzey Anadolu Fay hattının güneyinde de benzer bir yapı olması gerektiği yönündeki uyarılarından sonra, 1971’deki Bingöl Depremi sonrası bilim insanları Doğu Anadolu Fay Hattını keşfetti.
İhsan KETİN, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde sanayi bölgeleriyle yerleşim planlarının kurulmaması yönünde bütün hükümetlere uyarılarda bulundu. Maalesef hiçbir uyarısı dikkate alınmadı.
Özellikle, TÜPRAŞ için uyarıda bulunan Ketin, “Körfez’e kurmayın” diye diretti. Ancak sözü yine dinlenmedi. Gölcük’te 1999 yılında 7.4 Mw büyüklüğünde meydana gelen deprem İhsan KETİN’in ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Devam eden çalışmaları ile Erzincan ve Adapazarı’nın bugünkü yerlerinde kurulmaması gerektiğini de dile getirdi. Ancak yine dinleyen olmadı. Nihayetinde bütün çabaları sonuçsuz kalmış, umudu tükenmiş ve çaresizlik içinde yıllarca hatırlanacak olan “Kuzey Anadolu Fay Hattını buldum lakin bunu anlatacak siyasetçi bulamadım” sözü tarihe not düştü. Bu söz dillere pelesenk oldu.
Kayserili Jeolog Sayın Prof. Dr. İhsan KETİN;
Eğer sen Almanya’daki eğitimlerinden sonra yurda dönmemiş olsaydın, Alman bilim camiası ve siyasetçileri seni el üstünde taşırlardı. Her sözünü seksiz şüphesiz kabul ederler, adına üniversitelerde kürsü açarlardı. Hatta heykelini bile yaparlardı. Şimdi sen, İstanbul Karacaahmet Mezarlığı'nda görevini yapmış bir bilim insanı olarak huzur içinde yatıyorsun. Belki mezarlıktaki yerini bilen az sayıda insan var. Şunu üzülerek söylemek isterim ki; senin zamanından bu tarafa ülkemde çok şeyler değişmedi. Hala sıvılaşan zeminler ile aktif fay hatlarının olduğu alanları imara açıyoruz.
Sen üzerine düşen görevi yapmış bilim insanı olarak yattığın yer nur olsun.