Kürdistan İfadesi Coğrafi Bir Nitelemedir

Turizm Otelcilik Yüksekokulu konferans salonunda düzenlenen programa, Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Özcan, Atatürk İlkeleri İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Cengiz Kartın, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Atatürk İlkeleri İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Cengiz Kartın, “Kürtler ile ilgili olarak 3 farklı görüş var. Şöyle ki, Kürtlerin İrani, Arap ve Türk kökenli olduğu konusunda görüşler var. Tabi ki burada Kürtler küçük kökenlidir demek çok zor. Çünkü Rus bilim adamı Vladimir’in ifade etmiş olduğu gibi Kürtlerin tek bir etniğe dayandırılması çok zor. Ayrıca Mesudi Kürtlerin Arap kökenli olduğunu ifade etmektedir. Peki Kürt kökenli oldukları bilgisi nerede yer almaktadır? İngiliz kaynaklarında 1920 öncesi baskılara baktığımız zaman Kürtlerin Kürt kökenli olduğu bilgisine yer verilir” diye konuştu.
Kürdistan ifadesinin coğrafi bir niteleme olduğunu belirten Kartın, “Aslında baktığımız zaman Kürdistan ifadesinin, tarihsel olarak ilk defa Büyük Selçuklu Sultanı Sencer döneminde 1100’lü yıllarda kullanıldığını ifade etmek gerekir. Yalnız burada kullanılan ifade de Kürdistan bir devlet tanımını anlamlandırmıyor. Bu coğrafi bir nitelemedir. Bugünkü Azerbaycan ve Ermenistan’ın bulunduğu coğrafyada bir nitelemeyi ifade ediyor. Osmanlı dönemindeki münasebetlere baktığımızda ise Çaldıran seferi bir kırılma noktası olarak görülüyor. Osmanlı Devletinin Safevilere yönelik yapmış olduğu bu seferde Kürt aşiretlerinin Osmanlı Devletinin yanında yer alması da tarihsel figür olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sefer sırasında Kürt aşiretlerinin Osmanlı Devletinin yanında yer almasını Yavuz Sultan Selim bir nişani olarak fermanla onurlandırıyor ki o fermanda Kürtlerin kendi beylerini seçmeleri ve merkezi otoritenin onayını almak suretiyle görevine başlamasına ilişkin ferman veriliyor” şeklinde konuştu.