Kur'an yoluna adanmış bir hayat

10 Temmuz 2013 tarihinde geçirdiği bir trafik kazası sonucu vefat eden, abonelerimize hediye ettiğimiz üç ciltlik 'Beyanu'l Hak' Tefsirinin müellifi Prof. Dr. Zeki Duman hocamızı vefatının 3. yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz. Hayatını Kur'an yoluna adayan, bu yolda yüzlerce öğrenci yetiştiren, binlerce ders veren Kayseri'nin kıymetli ilim adamlarından birisi olan Prof. Dr. M. Zeki Duman Hocamızı siz değerli okuyucularımıza yakından tanıtmak istiyoruz.

 Prof. Dr. M. Zeki Duman Hoca hayatını Kur’an yoluna adayan, Kur’an’la konuşan ve hep Kur’an’ı anlatan, bu yolda yüzlerce öğrenci yetiştiren, binlerce ders veren Kayseri’nin ve dolayısıyla da Türkiye’nin en kıymetli ilim adamlarından birisiydi.

Onlarca esere sahip olan Duman, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde yıllardır tefsir dersleri veriyordu. Vefatına yakın belli bir dönem ilahiyat fakültesinin dekanlık görevini sürdürmüştü. Kur’an’ı  öncelemiş, hep onun üzerine yoğunlaşmıştı. Beş Surenin Tefsiri eseri yıllarca elden ele dolaşmış ve hatta mahalle sohbetlerinde başucu eseri olarak faydalanılmıştı. Ağzından çıkan her cümle Kur’an ayetlerinin bir izdüşümü niteliğindeydi sanki.

“Gündemi Kur’an olan bir alimdi”

Şu anda Kayseri İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Zeki Duman hocanın 20 yıl öğrenciliğini yapmış biri…

Müftü Güven, Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman Hocamızı ve şaheseri olan Beyanu’l-Hak tefsirini, 2 yıl önce Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi iken gazetemiz yazarı Vedat Önal’a anlatmıştı. Hocamızın 20 sene öğrenciliğini yapmış olan Müftü Güven, Zeki Duman Hoca’nın “Gündemi Kur’ân olan bir âlim” olduğunu belirtmişti.

Müftü Güven, yine aynı söyleşide Duman ve tefsiri ile ilgili şu düşüncelerini paylaşmıştı;

“Öncelikle şunu belirtmek isterim: Bu tefsir, geride birçok eser bırakarak 10 Temmuz 2013 tarihinde, Ramazan ayının ikinci günü iftardan yaklaşık bir saat önce rahmet-i Rahmana kavuşan merhum Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman Hocamızın şaheseridir. O bütün ömrünü, Kur’ân’ı en iyi şekilde anlamaya, onun öğretileri doğrultusunda bir hayat sürmeye ve onun rehberliğini insanlara ulaştırmaya çalışarak geçirdi. Onun talebeleri olarak biz buna şahidiz. Bulunduğu her ortamda Kur’ân’dan konuşmayı temel ilke edindiğini, onu tanıyan ve sohbetinde bulunan herkes gayet iyi bilmektedir. O, dostlarına, talebelerine ve birlikte bulunduğu insanlara âdeta Kur’ân ikram eden, gündemi Kur’ân olan bir âlimdi. Hocalık hayatı boyunca binlerce talebe yetiştirmiş olan merhum hocamız, İlim Yayma Cemiyeti Kayseri şubesinin kurucuları arasında yer aldı. Buradaki “Beyanu’l-Hak Tefsir Dersleri”ni farklı kesimlerden onlarca ilim talebesi takip etti. Sûrelerin nüzûl sırasına göre tefsirini yaptığı 24 Haziran 2013 tarihindeki son dersinde İbrahim sûresini işlemiş, 30 Eylül 2013 Pazartesi günü Enbiyâ sûresinin tefsiriyle başlamak üzere derslerine ara vermişti. Şimdi bizler de İlim Yayma Cemiyetimizdeki bu dersleri hocamızın bıraktığı yerden, gücümüzün yettiği oranda devam ettirmeye çalışıyoruz elhamdülillah.

Bilindiği üzere tefsirler, bir taraftan bu eserleri vücuda getiren müfessirlerinin bütün ilmî, fikrî birikimlerini yansıtan en önemli eserlerdir. Diğer taraftan da yazıldıkları ortamın, ülkenin ve hatta şehrin izlerini taşırlar. Çünkü müfessirler de insandır ve içinde yaşadıkları sosyal, kültürel ve coğrafi şartlarla sınırlıdırlar. Dolayısıyla yazdıkları tefsirlerinin gerek dil ve üslubunda gerekse muhtevasında, müfessirlerinin içinde yaşadıkları hayat şartlarının –az veya çok- bir etkisi ve yansıması vardır. Ancak bütün bunların ötesinde, tefsirler yazıldıkları dönemin muhataplarına Kur’ân-ı Kerim’in mesajlarını ulaştıran en önemli eserlerdir.  Dolayısıyla tefsirler, insan olmanın bir gereği olarak müfessirlerinin bütün zaaf ve eksikliklerine rağmen, şu ulvi amacı gerçekleştirmek için yazılırlar: Müfessirin gücü ve ilmi birikimi nispetince Murad-ı İlâhi’yi anlayıp anlatmak.

‘Beyanu’l Hak’ Tefsiri

İşte hocamızın da kurucuları arasında bulunduğu ve tefsir dersleri verdiği İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şubesi ile yine Kayserimizin uzun yıllardır yayın hayatına devam eden, seviyeli ve ilkeli bir duruş sergileyen yerel yayın organlarından “Kayseri Gündem” gazetesinin değerli yöneticileri, ilme ve âlime saygı ve vefaları gereği, bu toprakların yetiştirdiği bir müfessir olan merhum Mehmet Zeki Duman Hocamızın bu kıymetli tefsirini okuyucularıyla buluşturmaktadır. Emeği geçenlere teşekkür ederken, okuyucuların bu tefsirden en iyi bir şekilde istifade etmelerini temenni ederim. Aradaki zorunlu kesintiler dışında kendisinin yirmi yıllık talebesi olmakla iftihar ettiğim muhterem hocama da eşsiz rahmet ve merhametin sahibi olan Yüce Mevlâ’mızdan rahmet ve mağfiretler dilerim. Livâü’l-Hamd sancağının altında, Efendimiz’in Havz-ı Kevser’inin başında buluşmak ümidiyle…

Prof. Dr. Zeki Duman, yeni bir tefsire niçin ihtiyaç olduğunu ve tefsirin amacını şu şekilde özetliyor: ‘Türkiye'de yayımlanmış olan tercüme veya telif meâl ve tefsirlerden; meâllerin maksut manayı Türkçeye yansıtma ve açıklamadaki yetersizlikleri, tefsirlerinse ihtiyaçtan fazla bilgilerle uzatılmış olmaları; dolayısıyla Kur'an'ın bütün hâlinde ve tam olarak anlaşılamama sorunu, sürekli şikayet konusudur. Ayrıca tercüme ve telif meallerde surelerin sıralanışı, nüzul sırasına göre değildir. Ayetler, çoğunlukla bağlamlarından kopuk, birbirinden müstakil hatta metninden koparılmış bir cüz olarak ele alındıkları için ayetler arası siyak-sibak ilişkisi ve mana bütünlükleri göz önünde bulundurulmamaktadır. Konular Kur'an bütünlüğü içerisinde teker teker ele alınıp işlenilmemektedir. Yapılan açıklamalar, genelde bir önceki ya da bir sonraki ayeti ya da ayetleri kapsamamaktadır. Çoğu birbirinden kopya edilmiş, dolayısıyla anlayış ya da çeviri hataları da müteselsil olarak devam etmektedir. Tefsirler ise, mealler gibi, hepsi de iyi niyetin, ciddî bir gayretin ve sorumluluk bilincinin ürünleri olarak büyük emek mahsulü, son derece önemli çalışmalardır. Ancak çoğunlukla her birisinin beş-on cilt civarında olması, ayetle ilgili-ilgisiz pek çok açıklamaları içermesi ve önemli konuları bütüncül açıdan ele alıp tatmin edici açıklamalar getirmemesi; daha da ilginci, ayetlerin evrensel ve güncel niteliklerinin yeterince yansıtılmaması gibi nedenlerle okuyucuyu tatmin etmek bir yana, usandırmakta ve Kur'an'ı baştan sonuna kadar okuyup anlama şevkini ya azaltmakta ya da tamamen kırmaktadır...’

Prof. Dr. Zeki Duman:

1952 Şarkışla Doğumlu. 1969 yılında Kayseri İmam Hatip Lisesi’nden, 1973 yılında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu. 1973-77 yılları arasında Kırklareli İmam Hatip Lisesi’nde Meslek Dersi öğretmenliği ve müdür yardımcılığı yaptı. Kısa dönem askerliğini Isparta’da tamamladıktan sonra 1977 yılında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’ne Tefsir asistanı olarak atandı. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tefsir Bilim Dalında 1984 yılında Doktor, 1987 yılında Doçent, 1993 yılında da Profesör ünvanını aldı. Tefsir Anabilim Dalı Başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği, Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeliği, Temel İslam Bilimleri Bölümü Başkanlığı ve Erciyes Üniversitesi Yurtdışı Takip Komitesi Üyeliği görevlerinde bulundu. Prof. Dr. M. Zeki Duman 10 Temmuz 2013 tarihinde vefat etmiştir. Duman, evli ve üç çocuk babasıydı.

Eserleri:

Üç Ciltlik ‘Beyanu’l Hak’ Kur’an-ı Kerim’in Nüzül Sırasına Göre Tefsiri dışında, ‘Beş Sure’nin Tefsiri’, Kur’an-ı Kerim Açısından Vahiy Gerçeği, ‘Nüzulünden Günümüze Kur’an ve Müslümanlar’, ‘Kur’an ve Tıbba Göre İnsanın Yaradılışı ve Tüp Bebek Gerçeği’ ve ‘Kur’an-ı Kerim’de Adab-ı Muaşeret’ adlı eserleri kaleme aldı.

Akademik çalışmalarının dışında, kitap ve bir kısım dergilerde yayınlanan makale çalışmalarına; sempozyum, panel ve ulusal tebliğ müzakerelerinde sunumlar takdim etti.

2006 yılında Fecr Yayınları’ndan çıkan, hem meal hem tefsir tarzında kaleme alınmış olan üç ciltlik ‘Beyanu’l Hak’ Tefsiri, otuz iki yılı aşan meslekî hayatın, yirmi sekiz yıllık akademik geçmişin kazandırdığı tefsir bilincinin ve yaklaşık altı yıllık yoğun ve aralıksız bir çalışmanın ürünü.

Kayseri Gündem

Bakmadan Geçme