- Haberler
- Gündem
- KTB Başkanı Bağlamış: '2021 yılında 413 ton pastırma, 2 bin 450 ton sucuk işlem gördü'
KTB Başkanı Bağlamış: '2021 yılında 413 ton pastırma, 2 bin 450 ton sucuk işlem gördü'
Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış düzenlenen 2021 Yılı Değerlendirme ve Borsa Sanal Market Lansman Toplantısında konuştu. Başkan Bağlamış Kayseri Ticaret Borsamızda 2020 yılında 322 ton pastırma işlem görürken, 2021 yılında 413 ton pastırma işlem görmüştür. 2020 yılında 2 bin 121 ton sucuk işlem görürken, 2021 yılında 2 bin 450 ton sucuk işlem görmüştür dedi.
Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış; düzenlenen 2021 Yılı Değerlendirme ve Borsa Sanal Market Lansman Toplantısında konuştu. Başkan Bağlamış; "Kayseri Ticaret Borsamızda 2020 yılında 322 ton pastırma işlem görürken, 2021 yılında 413 ton pastırma işlem görmüştür. 2020 yılında 2 bin 121 ton sucuk işlem görürken, 2021 yılında 2 bin 450 ton sucuk işlem görmüştür" dedi.
KTB Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın açıklamasında konuşan KTB Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış; pandemiye rağmen iş dünyası olarak üretmeye devam ettiklerini söyleyerek; "Dünyanın ve ülkemizin beklemediği ve doğal olarak hazırlıklı olamadığımız pandemiye rağmen, 2021 yılında da Kayseri iş dünyası olarak üretmeye, çalışmaya, ihracat yapmaya, yeni pazarlar bulmaya ve istihdam sağlamaya devam ediyoruz.
Büyük fedakarlıklar gösterdik, zarara uğradık ama pes etmedik. Tarımdaki yapısal sorunların çözülmesi, tarımsal üretim ve ticaret politikalarının güçlendirilmesi adına çalışmalar yapılması gerekiyor, ayrıca ilimiz için de özellikle yerel yönetimlerimizin, siyasilerimizin, bürokratlarımızın tarım hayvancılık alanına daha fazla yönelmesi ve efor sarf etmesi gerektiğine inanıyorum. Tabi ki biz Kayseri Ticaret Borsası olarak ülkemiz, şehrimiz adına hiçbir ayrım gözetmeksizin her ziyarette, her toplantıda, her platformda sorunlarımızı, taleplerimizi iletiyoruz. Sadece sorunlarımızı değil çözüm önerilerimizi de gerekli mercilere iletiyoruz. Yine şehrimiz adına önemli gördüğümüz her yatırıma ve her projeye destek oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektörüne daha fazla destek verilmelidir. Artan maliyetler gerektiğinde devletimizce sübvanse edilmelidir. Bu sayede tarımsal üretimden sağlanan gelir ve hayvansal üretimden sağlanan gelir artacak üreticilerimiz, üretimleri dolayısıyla elde ettiği gelirleri yine yatırıma harcayacaktır. Tarım ve hayvancılık işi ile iştigal eden üreticilerimiz, sürekli artan maliyetler, üretim ağında yaşanan aksaklıklar ve yapısal sorunlar dolayısıyla para kazanamamakta bu nedenle de yatırıma yönelip işlerini geliştirememektedir. Üreticimizin yatırımlarını teşvik etmek adına kırsal kalkınma desteklerinin yeniden yapılandırılarak üreticinin yarar sağlayacağı bir modele dönüştürmeli ve sektörümüzün modernizasyonunu bir an önce sağlamalıyız. Yerli üretimi daha fazla desteklemeliyiz. Her zaman ifade ettiğimiz konu bu süreçte daha da önemli hale gelmektedir. Yani, yerli ürün ve üretime daha çok destek vermemiz elzem hale gelmiştir. Her tarımsal ve hayvansal ürün fiyatları yükseldiğinde üreticimizin üzerinden ithalat baskısını kaldırmalıyız. Son yıllardaki döviz kurlarındaki aşırı yükselmenin birçok alanda ithalata bağımlı bir ülke olmanın ne kadar riskli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Özellikle kendi üretme imkânımız olan alanlarda artık ithalattan vazgeçmek zorundayız. Bugün dünyanın en liberal ülkeleri dediğimiz ülkeler bile kendi yerli ürünlerinde korumacılık yapmaktadır. Biz de tarıma, sanayiye yerli ve milli üretimimize daha çok destek vermek zorundayız" dedi.
Tarıma dayalı ihtisas OSB kurulması için çalışmalar yapılması gerektiğini aktaran Bağlamış; "İlimizde modern tarıma dayalı ihtisas OSB kurulum çalışmalarını hızlandırmalı; doğru bölgelere, doğru yatırımları götürmeliyiz. Biz bu noktada Kayseri Ticaret Borsası olarak Kocasinan Elmalı bölgesinde Sera ihtisas OSB kurulması adına çalışmaları tamamlamak üzereyiz. Ama yeterli görmüyoruz. Yeni tarıma dayalı ihtisas OSB’ler kurulması için de çalışmalıyız. Bizler iş dünyası olarak geleceğe her zaman umutla bakan bir camiayız. Mücadele bizim günlük hayatımızın bir parçası. Bu mücadeleyi de her şeye rağmen en güzel şekilde veriyoruz. Ancak, gerek ulusal gerekse küresel anlamda yaşanan bu zorlukları atlatmak için, her zaman dile getirdiğimiz var olan potansiyellerimizi harekete geçirmek için birçok ev ödevimiz olduğunu da görmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
"Kayseri, ticari faaliyetlerde ciddi bir noktadadır”
Borsa olarak gerek mecliste gerekse meslek komitelerinde kentin ticaret hayatındaki sorunları da masaya yatırdıklarını, sorun ve çözümleri en üst mercilere ilettiklerini ifade eden Bağlamış; "Kayseri Ticaret Borsası olarak 2018 yılından faaliyete geçirdiğimiz laboratuvarımızda, gıda ve toprak analizlerinde uzman kadromuz ile Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan onaylı olarak çalışmaya devam etmekteyiz. Gıda laboratuvarımızda buğday ununun, ekmeğin, tahıl ürünlerinin ekonomik değerinin, çeşit özelliklerinin belirlenmesi amacıyla; hektolitre, glüten, sedimantasyon, nem, kül gibi kalite parametrelerinin değerlendirildiği analizler gıda mühendislerimiz tarafından yapılmaktadır. Toprak laboratuvarımızda ise topraklarda temel verimlilik analizleri ziraat mühendislerimiz tarafından yapılmaktadır. Bu analiz sonuçlarına göre de çiftçilerimize gerekli gübre tavsiyesi verilmektedir. Ayrıca bu konuda ilimiz genelinde faaliyet gösteren tün ziraat odası başkanlarımızla protokol gerçekleştirerek çiftçilerimizin toprak analizlerini laboratuvarımızda ücretsiz gerçekleştirmekteyiz. 2021 yılında ise hububat ürünlerinin lisanslı depolarda muhafazası için gerekli olan analizlerin yapılabildiği Ticaret Bakanlığımızdan alığımız lisans ile ilimizde hububat ürünlerinin sınıflandırmasını yapmaya yetkili ilk ve tek yetkili sınıflandırıcı laboratuvar hizmeti vermekteyiz. Yine Karpuzatan bölgemize ORAN Kalkınma Ajansı’ndan aldığımız hibe ile ülkemizde örneği olmayan ihtisaslaşmış tek et ve et ürünleri alanında Araştırma Geliştirme İstasyonunu ilimize kazandırdık. Bu sayede laboratuvarımızda firmalar et ve et ürünlerinde kalite takibinde önemli rolü olan fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri yaptırabileceklerdir. Ayrıca üretim ve tüketim sektörünün en temel ihtiyacı olarak görülen yeni ürün denemelerinin analiz ve tadım basamaklarını da gerçekleştirebileceklerdir. Araştırma geliştirme konusunda da eğitim- danışmanlık imkanlarına sahip olacaklardır. Araştırma geliştirme merkezi ile üreticilerimiz tüketici beklentisini karşılayabilecek hale gelecektir. Kaliteli ürün üretimi sayesinde üretim girdi maliyetlerinin düzenlenmesiyle kaynak verimliliği arttırılacaktır. İlimizin hayvancılık sektöründe en önemli eksiklerinden biri olan Canlı Hayvan Pazar yeri ve Borsası Projesinin ihalesini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Proje tamamlandığında İç Anadolu’nun en modern Canlı Hayvan Pazarını ilimize kazandırmış olacağız. Canlı Hayvan Borsasını klasik pazar anlayışından daha ileri bir noktaya taşıyacağız, bölgenin en modern Canlı Hayvan Pazar yeri ve Borsasını Kocasinan İlçesi Buğdaylı bölgesinde hizmete açacağız. Hedefimiz, Türkiye’nin en iyisini yapmak amacıyla başlanan projenin öncelikli hedefi; yapılacak canlı hayvan borsasının bir cazibe merkezi olması ve hayvan alım-satımı yapmak isteyen vatandaşın aklına ilk olarak Kayseri Ticaret Borsası canlı hayvan pazarı gelmesini beklemekteyiz.
Hayvan alım satımında dijitalleşmenin önemi artık vazgeçilmez bir unsurdur. Alıcı ve satıcının, artık alanda tek tek gezerek değil, bir salonda kahvesini içerken ekranlardan hayvanı ve özelliklerini görerek ticaret yapabileceği bir çalışma yapılabilecektir. Sektörün en büyük problemlerinden biri olan kayıt dışına, proje sayesinde kontrol altına almış olacağız" şeklinde konuştu.
12 milyon TL’lik yatırım
Canlı Hayvan Pazar Yeri ve Borsası hakkında bilgiler veren Başkan Bağlamış; "28 bin 500 metre kare bir alan üzerine 12 milyon TL’lik bir yatırımla gerçekleşecek olan, Canlı Hayvan Pazar yeri ve Borsası; büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara yönelik açık ve kapalı padokları, çoban evi, sosyal ve idari alanları, revirleri, kesimhaneleri ve ticari alanlar ile hayvan otelleri, , otoparklarıyla gelenekselin dışında modern ve geleceğe dönük bir yatırım olacaktır. Allah kısmet ederse önümüzdeki yıl projenin açılışını hep birlikte yapmak istiyoruz. Projelerimizle ilimize ve bölgemize yönelik çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Yeni projeler üretmeye, geliştirmeye de devam edeceğiz. Bu sorumluluk bilinciyle gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla birlikte ilimizde tarımsal ve hayvansal ürünlerin üretimini de arttırmanın haklı gururunu yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
2021 yılında 413 ton pastırma, 2 bin 450 ton sucuk işlem gördü
Her bölgenin kendine has ürünlerine destek verilmesi için çalıştıklarını da belirten Bağlamış; "Kayseri Ticaret Borsamızda 2020 yılında 322 ton pastırma işlem görürken, 2021 yılında 413 ton pastırma işlem görmüştür. 2020 yılında 2 bin 121 ton sucuk işlem görürken, 2021 yılında 2 bin 450 ton sucuk işlem görmüştür. 2020 yılında 11 bin ton kabak çekirdeği işlem görürken, 2021 yılında 13 bin ton, kabak çekirdeği işlem görmüştür. Üreticilerimizden bizlere iletilen sorunları rapor haline getirerek gerek Tarım Bakanlığımıza gerek Ticaret Bakanlığımıza, gerekse milletvekillerimize sunduk ve çözüm aradık. Kayseri Ticaret Borsası olarak Milli Tarım Politikası, stratejik ürünler hususunda çalışmalar yapılması gerektiğini sürekli vurguladık vurgulamaya da devam edeceğiz. Her bölgenin kendine has ürünlerine destek verilmesi, bölgesel üretime geçilmesi, kota sistemi oluşturması ve böylece bölgemizdeki çiftçi ve yetiştirici rahatlaması, hususunda sürekli olarak çalışmaktayız. Türkiye tamamen yerli üretime dönmeli. Biz, bugün tarım ve hayvancılıkta kendi kendimize yetecek hem insanlarımızı hem de hayvanlarımızı doyurabilecek kadar zenginiz. İş dünyamızın piyasalarda istikrar, öngörülebilirlik sağlanması talebine yönelik bir dizi tedbir açıklanmasını olumlu karşılıyoruz. Alınan kararların ülkemizin üretim gücünün artırılmasına katkı vermesini bekliyoruz. Türkiye’ye yatırım yapanlar hep kazandı, inşallah bundan sonrada yatırım yapanlar yine kazanacaklardır" dedi. 2022 yılında tarım ve hayvancılık alanında beklentilerini de sıralayan KTB Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, konuşmasına şöyle devam etti;
"Çiftçimizin kullandığı mazot ÖTV sinin acilen kaldırılması gerekiyor. Çiftçimize Gübrede en az yüzde 50 gübre desteği verilmesi gerekiyor. Çiftçiye ekim dikim, kuyu açımı, sulama işlemlerinde Elektrik bedelinde en az yüzde 25 indirim yapılması gerekiyor. Et ve Süt Kurumu karkas et alım fiyatını güncelleyerek, üreticinin zararını gidermeli, kesim fiyatını acil olarak 60 TL bandına yükseltmelidir. Yem bitkilerine kullanımına yüzde 50’ye kadar destek verilmelidir. Toplulaştırma ve arazi edinimi çalışmalarını hızla tamamlanmalı. Kullanılmayan mera ve yaylakları hayvancılığa açılmalı, ıslah çalışmalarına ağırlık verilmeli ve otlatma kapasitesi güçlendirilmelidir. Tarım ve tarımsal sanayiye dayalı organize sanayi bölgelerini hızla yaygınlaştırılmalı, hibe ve destekler artırılmalıdır. Teknolojik seraların desteklenmesi için politikalar geliştirilmelidir. Planlı tarım sistemi kurulmalı, ülkenin bölgelere ayırılarak, ürün haritası çıkarılmalı, kotalı üretim yapılması amacıyla sistem kurulmalıdır. Havza bazlı destekleme modeline geçilmelidir. İthal ettiğimiz yem bileşenlerinin ülkemizde üretilmesi amacıyla teşvik sistemi ve fonlama kanalı oluşturularak dışa bağımlılıktan kurtarılmalıdır. Yüksek katma değerli ithal girdiler olan büyük ölçekli hayvancılık yem yatırımları teşvik edilmelidir. Gereken durumlarda kamu özel sektör ortak projeleri hayata geçirilmelidir. Büyük ölçekli hayvan yem yatırımlarını ayrı bir fon oluşturularak devlet tarafından desteklenmelidir. Süt tozu, yumurta tozu vb. üretim fabrikalarının kuruluşuna destek verilecek fonlar oluşturulmalıdır. Tohum, fide, fidan geliştirilmesi için, ıslah merkezleri gen bankaları oluşturulmalıdır. Lisanslı depoculuk, laboratuvar, satış salonu sistemlerinin tüm Türkiye’ye yayılması gerekmektedir. Hayvancılıkta sütcül ve etçil ırklar geliştirilmesi için merkezler kurulmalıdır. Tarım sigorta sistemin tamamen yenilenerek üreticilerin yararına bir sistem kurulmalıdır. Her yeni takvim yılı, bir yeni başlangıç umuduyla birlikte gelir. Reel sektör olarak yeni bir yıla girerken, ekonomide başlayan toparlanmayı gelecek için umut verici görüyoruz. Gelecek yıl reel sektör için inşallah belirsizlik yerine umut hâkim olacaktır."