Kırkından sonra gerekli 10 sağlık testi
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan, hem erkekler hem de kadınlar için 40 yaşın önemli bir dönem olduğunu ve bu dönemde yapılacak bazı sağlık testleriyle, bazı hastalıkların erken teşhisinin ya da önlenmesinin mümkün olacağını söylüyor.
Uzun ve sağlıklı yaşamak herkesin hayali. Bu hayali gerçeğe dönüştürmek için bilinçli yaşamak şart! Beslenmeden egzersize kadar sağlık odaklı olarak hayatı düzenlemenin yanı sıra sağlık kontrolleri de ihmal edilmemeli özellikle sağlık risklerinin arttığı orta yaş döneminde...
Günümüzde kalp hastalıklarından, meme kanserine, diyabetten kalın bağırsak kanserine kadar birçok hastalığı erken tanı ve tedaviyle kontrol altına almak mümkün olabiliyor. Ancak bunun için özellikle 40 yaşından sonra düzenli sağlık kontrollerine dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Acıbadem Kadıköy Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan, hem önlem almaya, hem de erken tanıya yardımcı 40 yaş üstü yaptırılması gereken testleri sıraladı...
Açlık kan şekeri takibi
Dünyada global bir salgın olarak ilerleyen diyabet, özellikle 45-65 yaş arasında 3 kat, 65 yaş üzerinde ise 4 kat artış gösteriyor. Bu nedenle hiçbir şikayet ve hekimi şüphelendirecek belirtiler olmasa da, erişkin dönemde düzenli aralıklarla açlık kan şekerinin kontrol edilmesi diyabetin erken tanısı için çok büyük önem taşıyor. Dr. Şirin Parkan, fazla kilo veya ailede diyabet geçmişinin varlığı gibi risk faktörleri bulunmayan herkesin 45 yaşından sonra her üç yılda bir diyabet açısından değerlendirilmek üzere hekime başvurması gerektiğine işaret ediyor. Eğer risk faktörü varsa bu taramanın daha erken yaşlarda başlaması ve sıklığının da artırılması gerekiyor.
Tansiyon kontrolü
Tek başına önemli bir sorun olmakla birlikte, diyabet, kalp gibi birçok kronik hastalık açısından da risk oluşturabilen hipertansiyonun erken tanısı için sadece düzenli tansiyon kontrolleri yeterli olabiliyor. Ülkemiz de her üç kişiden birinin sorunu olan hipertansiyon riski yaşla birlikte ciddi artış gösteriyor. 45-55 yaş arası erkeklerde 1.5, kadınlarda ise 2 kat risk artışından söz ediliyor. Metabolik sendrom, abdominal obezite, diyabet, aile öyküsü, sigara kullanımı gibi bazı risk faktörlerinin hipertansiyon riskini artırdığı biliniyor. Risk grubunda yer alan kişilerde 40 yaşından sonra yılda bir kere tansiyon ölçüm taraması yapılması gerekiyor. 40 yaş altında son tansiyonu normal (130/85 mmHg altı) ölçülmüş ek riski olmayan popülasyonda ise 3-5 yılda bir tekrarlanması öneriliyor. Erken tanı konulan hastalarda yaşam tarzı değişikliğiyle ilaca gerek kalmadan hipertansiyon kontrol altında tutulabiliyor. İlaç kullanması gereken hastalarda ise tedaviye erken başlanarak inme, beyin kanaması ve kalp yetmezliği gibi yüksek tansiyona bağlı bazı komplikasyonların oluşması da önlenebiliyor.
Kolesterol ölçümü
Diyabet ve yüksek tansiyondan farklı olarak kolesterol yaşla birlikte çok farklılaşmıyor. Herkesin genetik yapısıyla belirlenen genel bir kolesterol düzeyi bulunuyor ve yaşam tarzı değişiklikleri bu düzeyi etkiliyor. Kolesterol düzeyi özellikle kalp damar hastalıkları açısından çok büyük önem taşıyor. Bu nedenle, kalp damar hastalığı riskini azaltmak, dolayısıyla riskli kişilerde yaşam süresini uzatmak ve beklenmedik ani genç ölümlerin önüne geçmek için kolesterol düzeyinin belli bir seviyede olması gerekiyor. Dr. Şirin Parkan 40 yaş sonrasında ise, kalp damar hastalığı riski çok yükseldiğinden hekim tarafından belirlenecek kolesterol takip ve tedavi programına uyumun önemine işaret ediyor.
Kalp hastalıkları taraması
Kalp damar hastalıklarını riski 40 yaşından sonra 10 kat artıyor. Dolayısıyla, hastalıklar oluşmadan önleyebilmek önem taşıyor. Bu nedenle, kalp hastalıklarına bağlı risklerin hesaplanarak çok daha erken yaşlarda harekete geçmek gerekiyor. 40 yaşından sonra kadın ve erkeklerin kalp hastalıkları açısından ayrıntılı kontrolden geçmesi de erken tanı açısından son derece önem taşıyor.
Kurum Haberi