Kentsel dönüşümle şehirler yenileniyor

Şehirlerin planlanması belediyelerin sorumluluk alanlarındandır. Ancak değişik sebepler ve değişen ihtiyaçlar zaman zaman kentlerde çarpık görüntülerin oluşmasına sebep olmaktadır. 1999 Marmara depremi sonrası bu gerçek daha net gün yüzüne çıktı. Hükümetler kanunlarda güncellemeler yaparak insanların daha sağlam ve planlı yapılarda yaşamalarını sağlamak için harekete geçti 6306 sayılı Afet Riskli Yapıların Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre, afet riski taşıyan alanların belirlenip, sağlıklı ve de yaşanılabilir hale getirilmesi zorunluluğu doğdu. 

Kentsel dönüşüm projeleriyle kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi de planlanırken depreme dayanıklı olmayan, ekonomik ömrünü doldurmuş binaların yeniden yapılarak olası doğal afetler sonucu oluşacak zararların en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. Geçmişten gelen çarpık kentleşme ve zayıf binaların deprem ve olası diğer afetlere karşı güçlendirilmesi yararlı bir durumdur. Binanın ekonomik ömrü dolmuşsa, ya da bina depremde yıkılma veya ağır hasar alma riski taşıyorsa, bu bina riskli olarak kabul edilmektedir. 

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN FAYDALARI

İhtiyaçlar tespit edilerek hazırlanan kentsel dönüşüm projelerinin insanların yaşam standartların arttırılması açısından büyük önem taşımaktadır. Yaşam standartlarının yükselmesi, çevresel düzenleme, güvenli bir yaşam olarak sayılabilir. Aynı zamanda şehirlerimizin güzelleşmesi yurt dışındaki ziyaretçilerin ilgisini çekerek daha fazla turizm geliri elde edilmesi anlamına da gelmektedir. Deprem ülkesi olmamız nedeniyle binaların daha sağlam olması ve yapı standardizasyonuna uygun olması da kentsel dönüşümün bir diğer faydasıdır. Şehirdeki sorunlu alanların ve binaları daha yaşanabilir ve sağlıklı bir hale getirmek, en önemlisi de ekonomik ömrünü tamamlamış binaların değerini günümüz standartlarına taşıyarak çarpık yapılaşmanın önüne geçmek kentsel dönüşümle mümkün olmaktadır.