KAYSERİ'Yİ VE OSMAN KAVUNCU'YU UNUTAMADIM
'Altın Çocuk' diye tanınan Yeşilçam'ın unutulmaz aktörlerinden Göksel Arsoy, Kayseri'yi ve Osman Kavuncu'yu unutamadığını söyledi. Kayseri Sanayi Odası'nın üç aylık dergisi KAYSO Bilgi'ye konuşan Arsoy 'Kayseri'de doğup, Kayseri'den çıkıp sinemada şöhret olan tek kişiyim.' dedi.
Mehtap Göral’ın yaptığı, Eren Aktaş’ın fotoğrafladığı röportajda Göksel Arsoy Kayseri anılarını şöyle anlattı;
Hayalinizde pilot olmak varmış...
Ama babanızın engellemesi nedeniyle bu hayal yarım kalmış. İçinizde ukde olarak kaldı mı? Pilot olsaydınız sinema olmayacaktı belki de hayatınızda…
BİSİKLETLİ BAŞKAN
Kayseri’de doğmuşsunuz. Liseye kadar orada yaşamışsınız. Çocukluğunuzun Kayseri’sini bize anlatır mısınız?
Babam Hava Kuvvetleri’nde olduğu için ben Kayseri Hava Üssü’nde doğdum. Orada büyüdüm. Ailem Bakırköylü olduğu için de yazları da İstanbul’a Bakırköy’e geliyorduk. İlkokul 1’inci sınıfı Bakırköy’de Taşmektep İlkokulu’nda okudum. Sonrasında liseyi Haydarpaşa Lisesi’nde yatılı okuyana kadar ilkokulu ve ortaokulu hep Kayseri’de okudum.
O dönemin Kayseri’sinden benim aklımda yer etmiş olan, çocukluğumda her gör-düğümde hayran olduğum bir insan vardı. Kayseri’nin o zamanki Belediye Başkanı olan Osman Kavuncu’yu, aradan bu kadar sene geçmesine rağmen unutmadım. Bu muhterem insan bisiklet tepesinde vazifesini yapıyordu. Bugünkü Kayseri’nin modern, güzel ve çağdaş olmasında kendi-sinin çok büyük payı var. Kendi çizdiği, hazırladığı şehir planlarından hiç kimseye taviz vermedi. Bu güzelliği yaratan insandır.
Ayrıca Kayseri’de doğup, Kayseri’den çıkıp sinemada şöhret olan tek kişiyim.
Benim bütün hayatım, bütün gayem hep pilot olmaktı. Kayseri Hava Üssü’nde pilotlar arasında büyüdüğüm için belki... Sabahları otobüsle şehre giderdik. Ben bazen otobüse binmezdim, uçuş kulesinin oraya giderdim. Akşama dek pilotlarla konuşurdum. Ertesi gün gidecek olan bazı malzemeleri muhtelif yerlere götürecek olan nakliye uçağına binerdim. Benim bu aşkımı bildikleri için kaptan ikinci pilotu kaldırır, beni oturturdu. Bana öğretirdi. Çok enteresandır, bu ilk heyecanımı daha yükselten o günkü subaylardan biridir. Havada, “bak kumanda sende” dediği zaman o kadar alışmıştım ki, o levyeyi tuttuğun zaman tayyare titremeye başlar. Ama biraz alışkınsan tayyare titremez. Çok enteresan. Bir gün yine uçarken, ‘Göksel’ dedi. Başımı hafifçe döndürüp baktım ve hemen tekrar önüme döndüm. ‘Aferin, sen bu işe çok yatkınsın. Biz pilotları yetiştirirken bazıları ismini söylediğimiz zaman vücutla dönüyor. Onlardan pilot olamaz.’ dedi. Çok güzel hatıralar bunlar.
Ailem engelledi. Kıyamet koptu. Bir şekilde istemediler. O sırada İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdim. Yolumuzu öyle çizdik.
(Kayseri Gündem)