Kayseri'de organ bağışına ilgi az!

Ticaret Odası ve Erciyes Organ Nakli Vakfı Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Türkiye'de 25 bin 111 kişinin organ nakli için sıra beklediğine vurgu yaparak 'Organ bağışı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Kayseri'de organ bağışı maalesef düşük düzeydedir. Bu rakamların çok daha artmasını sağlamalıyız' diye konuştu.

Başkan Hiçyılmaz “Organ Bağışı Haftası” nedeniyle yaptığı açıklamasında geçtiğimiz yıl ülkemizde  4 bin 906 organ nakli başarı ile gerçekleştiğini belirterek, “ Ülkemizde organ bağışı istenilen düzeyde olmasa bile, geçtiğimiz yıl 34 bin 068 kişi gönüllü bağışçı olmuş, toplam gönüllü bağışçı sayısı 209 bin 568’i bulmuştur. Bu sayının artmasında, bizim gibi gönüllü kuruluşların, vakıfların ve diğer sivil toplum örgütlerinin çalışmaları büyük rol oynamıştır. Tüm bu rakamlara rağmen, ülkemizde ve Kayseri’de organ bağışı maalesef düşük düzeydedir. Bu rakamların çok daha artmasını sağlamalıyız” diye konuştu.
Kronik böbrek hastalarının haftanın en az üç günü diyaliz makinalarına bağlanarak yaşamlarını zor şartlar altında sürdürdüklerine dikkat çeken Başkan Hiçyılmaz, diyaliz hizmetlerinin böbrek hastaları için geçici bir çözüm olduğunu bu hastalar için kesin tedavinin ancak organ nakli ile gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Türkiye’de organ nakli konusunda önemli çalışmalar yapıldığını ancak organ bağışının dünya standartlarının çok altında kaldığına dikkat çeken vakıf başkanı Hiçyılmaz, “Toplumumuz organ bağışı konusunda yeterince duyarlı değil, organ bağışına dikkat çekmek ve toplumumuzu daha bilinçli hale getirmek için çeşitli çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.
Hiçyılmaz, organ ve doku nakli hizmetlerinde en önemli sorunun organ ve doku temini olduğunu söyledi.
Hiçyılmaz, “Ülkemizde ve kentimizde çok sayıda insan organ beklemektedir. Tüm vatandaşlarımızın konuya daha büyük hassasiyet göstermesini bekliyor ve vakfımıza destek olmalarını bekliyoruz. Türkiye’de yürürlükte olan yasalar çerçevesinde 18 yaşını dolduran kişilerin, ölümlerinden sonra kullanılmak üzere organ ve dokularını bağışlayabilirler. Diyanet İşleri Başkanlığımız, dini açıdan organ bağışı yapılmasının bir sakınca olmadığını defalarca hatırlatmaktadır. ‘Kim bir insana hayat verirse o tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacaktır.’ Kuran-ı Kerim'in Maide Suresi, 32. ayet organ naklini bu şekilde anlatmaktadır. Dinimizce büyük sevap sayılan organ nakli ülkemizde o kadar yaygın değildir. 3-9 Kasım tarihleri arası ‘Organ Bağışı Haftası’ olarak belirlenerek organ naklinin önemi anlatılmaya çalışılmaktadır ” dedi.
Kurum Haberi
 

Yorumlar 1
mehmet ercan erarslan 16 Mart 2018 17:17

kalbi atan, solunumu devam eden bir kişiyi beyin ölümü gerçekleşti diye götürüp gömebiliyor muyuz.tabi ki hayır. peki bu durumdaki kişinin beyin ölümü gerçekleşti diye organlarını almanın hükmü nice ola ki. dinen bir insanın ölümü ne demek ruhun bedenden çıkmış olması demektir.beyin ölümü gerçekleşen fakat kalbi halen atan ve solunumu devam edenin ruhu daha henüz bedendedir.halbuki bu olmadan kalp çalışmaya devam ederken vücut organları çalışmaya devam ederken beyi̇n ölümü gerçekleşti doktor raporu kanaati ile kişinin organları kendisi daha ruhu bedende iken organı alınıyor. çünkü ruh bedende olmasa yani dinen ölse solunum ve kalbi durmuş olsa organ işe yaramıyor.görüldüğü gibi organ nakli neresinden bakarsanız bakın bir muamma.beyin ölümü gerçekleşti denilip aylar ve seneler sonra tekrar normale dönen insanlar mevcuttur.bazı avrupalı doktorların "beyin ölümünün bir safsata olduğuna ilişkin makaleleri bile mevcut.hukuken ölümle,tıbben ölüm ve fıkhen ölüm birbirinden çok farklıdır.

Bakmadan Geçme