KAYSERi'DE 'KUDÜS BiZiMDiR' PROTESTOSU
Kudüs'ü 9 Aralık 1917'de kaybedişimizin 100. yıldönümü ve ABD'nin İsrail'in başkenti olarak tanıyıp Büyükelçiliğini buraya taşıyacağı bilgileri üzerine yurdun dört bir yanında olduğu gibi Kayseri'de de protesto gösterileri yapıldı.
Cumhuriyet Meydanı Bürüngüz Camii yanında öğle namazı sonrası gerçekleştirilen protesto gösterisine birçok sivil toplum kuruluşu ve yüzlerce duyarlı vatandaş destek verdi. Yapılan basın açıklamasında ve edilen duada “Kudüs bizimdir.” mesajı verildi.
ABD’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağı yönündeki açıklamaları sonrasında Kayseri’deki STK’lar tarafından basın açıklaması yapılarak duruma tepki gösterildi. STK’lar adına açıklama yapan TÜGVA İl Temsilciliği yöneticisi Salih Kalkan, İslam coğrafyasının küresel sömürü düzeninin kıskacında her geçen gün kan gölüne çevrildiğini belirterek; “Kudüs’ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslâm âlemine hatırlatıyoruz. Âlem-i İslam'ı reel politik kaygılardan arınarak, Amerika’dan, İsrail’den değil, Allah'tan korkmaya ve O'na (cc) teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin'in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir.” dedi.
Öğle namazı çıkışında Bürüngüz Camii önünde Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Kayseri Şubesi öncülüğünde toplanan İlim Yayma Cemiyeti, MTTB Kayseri Şubesi, Genç Birlik, Genç İHH, Genç TÜMSİAD, Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Birlik Vakfı, MEMUR-SEN, HAK-İŞ, MÜSİAD, ASKON, KADEM, TÜMSİAD, MAZLUMDER, İHH, Genç ASKON, KUDER, Genç Ortam, Genç MÜSİAD, Anadolu Öğrenci Birliği, Yedi Hilal üyeleri, ellerindeki dövizlerle ABD'nin söz konusu planına tepki gösterdi. Programa Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Aydın Kalkan ile Hizmet-İş Sendikası Şube Başkanı Serhat Çelik de katılarak eyleme destek verdi.
TÜGVA İl Temsilciliği yöneticisi Salih Kalkan, tüm STK’lar adına yaptığı açıklamasında, dün kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören Avrupa’nın merkezinde Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarda taze iken, Suriye’de her gün bir insanlık dramı yaşanırken; Arakan’da naklen soykırımlarda kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken; milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kaldığını söyledi.
“Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken; bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılmaktadır. Hadsizliğin, saldırganlığın ve hukuksuzluğun geldiği son nokta olarak Siyonizmin bu devirdeki kullanışlı piyonu Trump aracılığıyla ilk kıblemiz Kudüs’ümüzü işgalci İsraillilerin Siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cüretinde bulunmuşlardır. “ diyen Kalkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk kıblemizin bulunduğu Filistin 1948 yılından beri yüzlerce yıllık Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal altına alınmıştır. TV’lerde naklen Müslüman semtleri bombalanırken, masum kadınları, erkekleri, çocukları dünyanın gözü önünde cami avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci güruhu şımarıklıkla nitelendirip şirin göstermeyi alçaklık olarak nitelendiriyoruz. İslam’ın ilk kıblesinde dahi ezan-ı Muhammedî’nin yasaklanması; son olarak da Kudüs’ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslâm âlemine hatırlatıyoruz. Âlem-i İslam'ı reel politik kaygılardan arınarak, Amerika’dan, İsrail’den değil Allah'tan korkmaya ve O'na (cc) teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin'in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir.
Tüm dünya üzerindeki Müslüman topraklarının 3 asırdır zengin yeraltı ve yer üstü kaynakları sömürülürken; kan akan coğrafyalarındaki tetiği sıkan elin aynı gücü arkasına aldığını çok iyi biliyoruz. Dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak kendisini gören ve aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dünyadaki bütün bu düzensizliğin müsebbibi olarak görüyoruz. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’da Hakkın daveti ezan susturulmaya çalışılırken; avluda savunmasız erkek ve kadın kardeşlerimiz şehit edilirken bu mezalimi dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalanması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur.”
İslam dünyasına da seslenen Kalkan; “Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşlerinize, ümmetin meselelerine sağır, dilsiz kalacak; görmezden geleceksiniz? Filistin dar bir coğrafyada bulunan bir takım insanların meselesi değil; tüm İslam âleminin namusudur. Celladından diz çöküp af dileme gafletinden kurtulunuz! Dünya var oldukça yeryüzü bizimdir, Kudüs bizimdir. Hangi düşünce ve güç dengesi sizi Allah (cc) yolunda mücadele etmekten, Hakkı müdafaa etmekten alıkoyuyorsa bilin ki bu Allah’ın razı olduğu bir şey değildir! Bir gün ateş sizi çemberi içerisine almadan harekete geçiniz! Irk, meşrep ve mezhep taassubiyetini bir kenara bırakıp siz Ey Müslümanlar Allah yolunda birleşiniz.” diye çağrıda bulundu.
Açıklamaların ardından Mazlumder üyesi Sadi Özmen tarafından dua edildi. Grup üyeleri eylem esnasında sık sık ABD ve İsrail aleyhine sloganlar attı.
Haber-Foto: Ramazan KARAKUŞ