Kayseri Şeker Eğitim Ve Sağlık Vakfı, Öğrencileri İle Bir Araya Geldi

Kayseri Şeker Fabrikası bünyesinde kurulan ve öncelikle çiftçi ve mensup çocuklarının eğitim ve sağlık alanlarındaki öğrenim hayatlarına katkıda bulunabilmek amacıyla kurulan Kayseri Şeker Eğitim ve Sağlık Vakfı, ilk tanışma toplantısını gerçekleştirdi. “KAYŞEV Gençlik Buluşma Etkinliği” olarak tertiplenen tanışma ve yemek programına, 100 civarında öğrenci ve velileri katıldı.

Kayseri Şeker Fabrikası’nda düzenlenen etkinliğe, Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Akdeniz, Şirket Yönetim Kurulu Üyeleri, Genel Müdür Levent Benli, Genel Müdür Yardımcıları, KAYŞEV Yönetim Kurulu, çok sayıda öğrenci ve velileri katıldı. Verilen yemek sonrası ilk konuşmayı öğrenciler adına Zuhal Kadıoğlu yaptı. Kadıoğlu, böyle bir birlikteliğin oluşturulmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek, bu vakfın sadece burs sağlayan bir burs olmayacağına gönülden inandıklarını söyledi. Kadıoğlu’nun hemen ardından söz alan Tunahan Okur ise Kayseri Şeker Fabrikası’nın son dönemlerde, sosyal alandaki faaliyetleri ile anılıyor olmasının, geleceğe adeta yatırım yaptığının bir göstergesi olduğunu belirterek, vakıf ve dolayısıyla Kayseri Şeker ailesi ile bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

Öğrencilerin ardından kürsüye gelen Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Levent Benli, şirketin 310 bin ton seker üreterek, ülkedeki şeker ihtiyacının % 15 ini karşılamakta olduğunu belirterek, çiftçisi, çalışanı, nakliyecisi ve bu üretimde etkisi olan herkese katma önemli bir katma değer oluşturmakta olduğunu söyledi. Benli, konuşmasına şöyle devam etti. “Şirketimiz, Cumhuriyet, demokrasi ve temel insan hakları başta olmak üzere bilgili, kültürlü ve çağdaş teknolojiye hakim genç nesiller yetişmesi için sosyal sorumluluk çerçevesinde, KAYŞEV Vakfını kurmuştur. Bu anlayışta olan vakfımız eğitim ve sağlık dallarında hizmet vermektedir. 2013-2014 öğretim döneminde yaklaşık 1400 öğrenci vakfımıza burs için başvuruda bulunmuş olup, yapılan değerlendirme sonucunda 295 öğrenciye vakfımızdan burs verilmiştir. Değerlendirmelerde Şehit ve gazi yakınları ile ihtiyaç sahipleri, çiftçi ve mensup çocuklarına puanlarına göre sıralamaya tabi tutulmuştur”

Benli’nin hemen ardından söz alan Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Akdeniz ise kendi gençlik yıllarında burslar gibi bu tür imkânların çok zor sağlandığını ve bu günlerin kıymetini daha iyi bilmek gerektiğini belirterek, “Bizler 1960’lı 70’li dönemlerin kuşağıyız. Bugün 60 yaşındayım. Belki, bende sizler gibi benzer okullarda okuyup bugünlere ulaştık ama benzer imkânlara sahip olduğumuzu söyleyemem. Bizlerin zamanında bu tür burslar, vakıflar pek yoktu, olanların imkânlarından faydalanmakta çok zordu. Bugün bu vakfı kurarak gençlerimizin hizmetlerine açan değerli Yönetim Kurulu Başkanımız Hüseyin Akay Bey başta olmak üzere tüm yöneticilerimize sonsuz teşekkür ediyorum. Ama şunu söylemeliyim ki; mevcudun kıymetini bilmeliyiz. Sizlere katkı sağlamak, öğrenimlerinizi daha rahat bir şekilde devam ettirebilmeniz için açılan bu tür vakıfların ve sizler için sunulan bu imkânların kıymetini çok iyi bilelim istiyorum. Ben sizlerin, hem kendi geleceğinize, hem de sizden sonra geleceklerin geleceğine sahip çıkacağınıza inanıyorum. Çünkü bu memleket, bu ülke, bu devlet, bu halk bizim. Bu ülkedeki kavga hepimizin kavgasıdır. İdeolojik olarak hangi görüşü benimsersek benimseyelim, Milli olmak çok farklı bir düşüncedir. Milli oldukça Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmamız artık bir zorunluluk değil kutsal bir görev halini alır” şeklinde konuştu.

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay ise bu vakıf ile bir araya gelen insanların sadece öğrenci olarak değil, Kayseri Şeker Fabrikası ailesinin bir mensubu olarak anılacağını belirterek, kurulan vakıf ile sosyal alanda çok önemli bir eksikliğin giderildiğini söyledi. Akay, Kayseri Şeker Fabrikası’nın potansiyeli yüksek bir kuruluş olduğunun da altını çizerek, şöyle devam etti. “Bu etkinlik bizim için bir ilk konumunda. Biz, vakıf kurulması anlamında belki ilk değiliz ama önemli bir eksikliğin giderilmesi noktasında ilk ve önemli bir adımın öncüleriyiz. Kayseri Şeker Fabrikası 1955 yılında faaliyete geçmiş bir kuruluş. Bu şirket yarım asırdır burada ama biz 3 senedir burada görev yapıyoruz. Biz göreve başladığımız gün itibariyle Kayseri Şeker Fabrikası sıfırı tüketmiş bir durumdaydı. Bu sıkıntılı duruma rağmen şirket olarak önemli bir sosyal sorumluluğumuzun da olduğunu fark ettik. Burası potansiyeli yüksek bir kuruluş, işte bu potansiyeli doğru bir şekilde yönettiğimiz takdirde, bizler Kayseri Şeker’in yeniden ayağa kalkacağına gönülden inanıyorduk. İşte o sıkıntı dönemlerde bu vakfın kurulmasına karar verdik. Her ne kadar fikir benden çıkmış olsa da bu konuda çok emek vermiş insanlar, çalışma arkadaşlarımız var. Onlara da buradan teşekkür ediyorum. Kayseri Şeker Fabrikası’nın bu Vakfı, bu şirketin bir parçasıdır. Bizler tüm bu parçaları bir aile olarak algılıyoruz. İşte sizleri de Kayşevli yaparak bir anlamda bu ailenin bir parçası yapmaya çalıştık. Birçoğunuz zaten çiftçi ya da çalışan çocuğu olarak bu ailenin birer parçasısınız ama en azından bu vakıf aracılığı ile aileye daha da sıkı bir şekilde bağlanmış oluyorsunuz. Gençliği zayıf olan, zayıf yetişen, ruhen, bedenen zayıf olan ülkelerin geleceği de aydınlık olmaz. Bizde dolayısıyla bu ülkenin geleceğine hizmet etme noktasında, sizin gibi gençleri kendi ailemizin içerisine katarak, karınca kadarınca öğrenimlerinize destek vermeye çalışıyoruz. Belki verdiğimiz maddi destek çok fazla olmayabilir, ama Kayseri Şeker’in size verdiği manevi gücün daha önemli ve anlamlı olduğunu düşünüyorum”

Akay, dünyada ciddi bir rekabet ortamının yaşandığını da belirterek, “Dünyada ülkelerin ciddi bir rekabeti var, zaman zamanda çoğu ülkeler birbirleriyle fiziksel olarak savaşıyorken, bazıları da ekonomik olarak savaşıyor. Bir takım çevrelerin, ülkemizde oluşan problemlerden duydukları memnuniyetleri ve Türkiye’nin iyi noktalara ulaşmasından dolayı duydukları rahatsızlıkları var. Türkiye’de her bir ferdin, yaptığı işi en iyi şekilde yapmasına ihtiyacı var. Hangi alanda yetişiyorsanız yetişin, hep en iyi olmaya ihtiyacınız hatta zorunluluğunuz var. Dünyada en iyi yöneticiler, her zaman en iyi okullarda yetişmez. İnsanların bu konuda başarılı olabilmesi için, kendi karakterlerinin ve kişiliklerinin de önemli rolü vardır. Ama kendi çaba ve isteklerinin rolü her şeyden önemli ve büyüktür. Dünyanın en yüksek dağ silsilesi Himalayalar’dır, yine dünyanın en yüksek tepesi de Himalayalar’ın devamındadır. Bu şu demek; ancak yükseklikler, yükseklikleri beraberinde barındırabilir. Bunun için daha açıklayıcı birçok güzel örnek vardır. Örneğin Mimarsinan’ı hepiniz iyi tanırsınız. O’nun Mimarsinan olmasının en büyük etkeni, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış olmasıdır. Yani Osmanlı’nın en güçlü çağında yetişmiş olmasıdır. Başka bir sultanın ya da hükümdarın döneminde Mimarsinan, belki de Mimarsinan olamazdı. İşte bu noktada toplum olarak iyi noktalarda olabilelim ki, bu toplumdan çıkıp yetişen insanlar da en iyi noktalara gelebilsinler. Ben inanıyorum ki, bu nesilden çok başarılı siyasetçiler, çok başarılı işadamları hatta Kayseri Şeker Fabrikası’nda görev alabilecek çok başarılı idareciler çıkacaktır” şeklinde konuştu.

Yapılan bu konuşmaların ardından Kayşev öğrencilerinden Emin Karakuş, Başkan Akay’a öğrenci arkadaşları adına bir çiçek takdim etti.