Kayseri Meydanı'nda 15 Temmuz'un ilk seslenişi
İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şube Başkanı Oğuz Memiş o gece yaşananları anlattı. Darbe girişimini haber alınca soluğu AK Parti İl Başkanlığında aldı. Morali bozulan partilileri motive etti. İl binasında basın açıklamasının yapılmasını teşvik etti. Kayseri Meydanı'nda itfaiye aracı üzerinden hoparlörle yaptığı 'İlk Sesleniş' ile meydana toplananların provokasyona gelmemelerine yardımcı oldu.
İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şube Başkanı Oğuz Memiş 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimi sırasında Kayseri’de yaşananları anlattı. 15 Temmuz’un bir darbe girişimi değil, işgal girişimi olduğunu söyleyen Başkan Memiş, “Allah’a hamd ediyoruz, bu süreç başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Başta liderin tutumu ve dik duruşu sonrasında vatandaşın ülkesine sahip çıkması işgal girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının en önemli sacayaklarındandır” ifadelerini kullandı.
“Partide herkesin morali bozuktu”
“Oğuz operasyonu başlat”
“TRT’deki talihsiz açıklama ikinci yıkım oldu”
Halka ilk sesleniş
Kayseri tarihinin en büyük sivil toplum organizasyonu
“Son günü taçlandırmak için arkadaşlarla görüşmede bulunduk. Ortaya çok güzel bir sonuç çıktı. Bursa’da 1 kilometre uzunluğunda bayrak hazırlattık. 100 bin el ilanı dağıttık. İzinler alındıktan sonra müftümüz camilerden yürüyüşün anonsunu yaptı. Hazırlıklar sonrasında Kayseri tarihinin en büyük sivil toplum organizasyonunu gerçekleştirmiş olduk. 70 bin kişinin 1 kilometrelik bayrağa el verdiği toplam 4 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirdik. Tamamı sivil, hiçbir resmi yönü olmayan, resmi kurumların desteklemediği ve duyurmadığı bir organizasyondu. Bu bizim için onur verici bir çalışma oldu. Yürüyüşte kucağında çocuklar ve bastonu ile gelen yaşlılar gördük.”
Bu süreçte Osmanlı bakiyesi Türkiye’nin önemini daha fazla algıladığını vurgulayan Memiş, “Değerini yeterince anlamadığımız çok daha değerli topraklar. İç çekişmelerimizi halledip yüzümüzü dünyaya çevirmeliyiz. Nitekim bu mesajı İlim Yayma Cemiyeti’nin son genel kurulunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bize vizyon olarak çizdi ve talep etti. Biz de bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
“Darbenin olduğu saatler benim için ilginçtir” diyen Memiş, o saatlerde MİT TIR’larının durdurulması hadisesini konu alan ‘Darbe’ filmini izlediğini aktardı. Memiş, “Televizyonda altyazılar geçiyordu. Ben filmin heyecanına kendimi kaptırdığım için o an çok da farkına varamadım.
Filmin son 15 dakikasında bir arkadaşım arayıp darbe girişimini haber verdi. Apar topar evden çıktım. Meydandan geçerek Ak Parti İl Binasına geçtim. Partinin başkanlık katına çıktığım zaman herkesin moralinin bozuk olduğunu, bilgisayar ve klasörlerin torbalarla dışarı çıkarıldığını gördüm. Bu benim için bir talihsizlikti” açıklamasında bulundu.
Partidekilerin gereksiz korku ve endişeye kapıldıklarını gördüğünü kaydeden Memiş sözlerini şöyle sürdürdü, “Dışarıda birkaç yüz kişi sloganlarla destek oluyorlardı. Yukarıda birtakım değerlendirmeler oldu. Bu arada Ankara’dan güvenilir bir kaynaktan saat 22.30 civarında Cumhurbaşkanımızın hayatta olduğu, olayı kontrol altına almak istediği ve darbe girişiminin engellenmek üzere olduğu yönünde bilgi aldım. Bu konuda il binasındaki vekillere, belediye başkanlarına uyarılarda bulundum. Milletin morali çok bozuktu. Birkaç defa bunu tekrarladıktan sonra özellikle Mustafa Elitaş, ‘Oğuz operasyonu başlat’ dedi. Bunun üzerine Kayseri’de başlayan bir süreç oldu.”
Önce Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın bir basın açıklaması yaptığını aktaran Memiş, Elitaş’ın daha sonra aynı açıklamayı kendi telefonuna tekrarladıktan sonra sosyal medya üzerinden bu videoyu yaydıklarını söyledi. Memiş, “Meydanlara gidilmesi yönünde telkinlerde bulunurken TRT’de o talihsiz açıklamayı gördük. Bu ikinci bir yıkım gibi oldu. Herkesin morali bozuldu. Kumandayı alıp oradakilere o sahneyi izlettirmedim. A Haberi açtım.
Başbakan da açıklama yapınca meydana doğru çıktık. Meydanda yaklaşık 10 bin kişilik bir kitle vardı. Herkes ne yapacağını bilmeyen bir şekilde sağa-sola dağılıyordu. Bir başıboşluk vardı. Ne belediyeden ne de partiden kimse meydanda bulunmuyordu.” şeklinde konuştu.
İlim Yayma Kayseri Şubesi’nde bulunan ses düzeneğini alana getirtmek istediklerini ancak kalabalıktan dolayı bunu başaramadıklarını anlatan Memiş, “Çok zeki ve pratik olduğunu düşündüğüm Ömer Yağmur (AGÜ Spor Başkanı) ile görüşürken ‘ben bu işi hallederim’ dedi. İtfaiye müdürünü aradı. İtfaiye aracı istedi. İtfaiye araçlarının üzerinde çok güçlü ses düzeneğinin olduğunu orada gördüm. Çok kısa bir zamanda sanki yangın varmış gibi sirenlerini açarak meydana geldi. Hemen ses düzenini açtık. Kayseri meydanında bu manada halka ilk seslenişi yaptım. Darbeyi lanetledim. Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşunu halka anlatmak ve sloganlar attırmak bana nasip oldu. Sesim gitmişti. Mikrofonun başındaydım ama herkesten çok ben bağırdım.
Bir anda emniyete gitmemiz gerekiyor diye tuhaf bir şekilde kalabalığı oraya yönlendirmeye çalışanlar oldu. Emniyet Müdürünü aradım ulaşamadım. Başka bir müdürü aradım. Orada bir problem olmadığını söylediler. Meydanda kalmamızın daha iyi olduğunu söyledim. Bir saate yakın böyle idare ettik. Kalabalık çok ciddi bir şekilde artıyordu. Gece saat iki sıralarında milletvekilleri otobüsün üzerine çıkarak sürece katılmış oldular.”
Darbe ve işgal girişimi sonrasında meydanlarda 27 gün nöbet tutulduğunu hatırlatan Memiş, yaklaşık 70 bin kişinin katıldığı 1 kilometrelik bayrak yürüyüşü hakkında ise şunları anlattı;
Haber: Bünyamin Gültekin