Kayseri Hal'i İç Anadolu'ya hizmet veriyor

HAL'DEN ANLAYAN BAŞKAN: Türk Hal Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Kayseri Meyve Sebze Komisyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Altıntop, Anadolu'nun en büyük Hal Kompleksi olan Kayseri Hali'nde günlük ortalama bin 100 ton ürün giriş-çıkışı olduğunu belirterek, 'Kayserili kaliteli sebze-meyve yiyor. Her türlü ispatlamaya hazırız. Aksini söyleyenler gelsin Hal'i görsünler' dedi.

 Günümüz şartlarına uygun modern bir tesis olarak hizmet vermeye başlayan ve 110 bin m² alan üzerine kurulu Anadolu’nun en büyük Hal Kompleksi  içerisinde her birisi soğuk hava depolu 118 adet işyeri bulunuyor. Komplekste ayrıca, idare binası, sosyal tesisler, zabıta karakolu ve kademe binası da bulunuyor. Yaklaşık 20 bin m² yeşil alana sahip Hal Kompleksinde, esnafının ve nakliyecilerin kullanacağı otoparklar da yer alıyor.

Bölgeye hizmet veriyor

Günlük ortalama bin 100 ton ürün giriş-çıkışı olan Kayseri Hal’i sadece kentimiz ve ilçelerine değil, Kahramanmaraş, Sivas, Kırşehir, Niğde, Nevşehir, Yozgat gibi çevre illere de hizmet vererek neredeyse İç Anadolu Bölgesi’nin tamamına hitap ediyor.

Hal’den anlayan Başkan

Kayseri’de uzun süredir Meyve Sebze Komisyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten, diğer yandan halen Türk Hal Federasyonu’nda da başkan yardımcısı olan Ticaret Odası Meclis Üyesi Kemal Altıntop, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Özellikle kış aylarında ilimizde meyve-sebzede yaşanan fiyat artışları ile sektördeki bazı sıkıntılara değinen Altıntop, kamuoyunda yer alan “Kayseri’ye ikinci kalite ürün geliyor” söylentilerinin gerçek dışı olduğunu dile getirdi.

Kayseri kesinlikle eski Kayseri değil!

40 yılın üzerinde meyve-sebze Hal’inde komisyonculuk yaptığını anlatan Kemal Altıntop, “Yıllardan beri şu şekilde söylenen bir şey vardı. Kayseri neden 2. kalitede ürün tüketiyor. Ya da neden 2. sınıf ürünler geliyor?  Evet şöyle bir doğruluk var. Çok uzun yıllar önce belki böyle idi. Mesela Gaziantep, Konya ve Kayseri tüketiyordu. Mesela 10 ton meyve geliyorsa 7-8 tonu 2. kalite, kalanı ise 1. kalite olurdu. Günümüzde bu değişti. Şu an böyle bir şey söz konusu değil. Kayseri kesinlikle eski Kayseri değil. Köprünün altından çok sular geçti. Dolayısıyla klişeleşmiş bir söylentiden ibaret şu an için. Her şey gelişti. Bir kere insanlar iyiyi görmüş. Bu saatten sonra iyiyi gösterip kötüyü veremezsiniz. Dolayısıyla bizim mesleğimiz de her zaman kendisini yeniledi. Yenilemeye de devam edecek. Kayserili gerçekten kaliteli sebze-meyve yiyor. Her türlü ispatlamaya hazırız. Aksini söyleyenler gelsin Kayseri haline görsünler.” dedi.

Elle seçme dönemi başladı

“Pazarcılarla görüştük. Hal esnafları ile görüştük. Birkaç pilot bölge seçtik ve müşterilerin ürünleri  kendi elleriyle seçerek almalarını sağladık” diyen Altıntop;  “İnşallah bu ilerleyen süreçte tüm semt pazarlarımızda hayata geçirilecek.  Dolayısıyla Kayseri pazarlarında bu başladı. Eski gelenekleri bitirdiler. El ile seçme başladı. Pilot bölge olarak da Erciyesevler Mahallesi’ndeki semt pazarını seçtik. Hatta dün gelen bir esnaf arkadaşımız bizden ürün alırken, ‘Aman iyisinden verin ben ürünü müşteriye seçtiriyorum’ dedi. Biz de ona göre ürün verdik. Pazar dendiği zaman 40-50 esnaf orada tezgah açıyor. Pazarcı arkadaşlarımızın içerisinde bazı sanatı oturmamış insanlar var. Mesela tezgahın önüne 1. kalite diziyor, müşteri isteyince de arka taraftan ise 2. kalite ürün koyuyor.  Müşteri tepki gösterince de “Halden böyle geliyor” diyorlar. Yalan söylüyorlar. Bizi neden zan altında bırakıyorsunuz. Halden öyle almıyorlar. Yarısını iyi, yarısını biraz iyi alıyorlar. İnsanlara iyisini gösterip, kötüsünü veriyorlar. Resmen kandırıyorlar. Böyle bir şey yok. Hal esnafı neden kalitesiz ürün versin. Ne isterlerse onu veriyoruz. “ şeklinde konuştu.

Marketler tüketicinin güvenini kötüye kullanıyor

Özellikle birkaç ay önce domates fiyatlarındaki fahiş yükselişin marketlerin kar oranını yüksek tutmasından kaynaklanan bir durum olduğuna işaret eden Altıntop,  “El insaf arkadaş. Elinizi vicdanınıza koyun. Böyle bir şey olabilir mi?” şeklinde serzenişte bulundu.

Daha önce bizim burada rayiç bedel diye bir şey vardı. Biz de ona uyardık” diyen Altıntop şunları söyledi:

 “7-8 liraya domates olur mu? El insaf. Böyle bir şey yok.  Böyle merhametsizlik yok. Böyle bir fiyat çıkmadı halimizden. Şimdi marketlerde 8 liraya satılan bir domatesin halden 7 liraya falan çıkması lazım. Yok arkadaş böyle bir şey. Maalesef deniyor ki az satalım fazla kar edelim. 3’e alalım 10’a satalım. Yok kardeşim böyle bir şey olamaz, olmamalı. Marketçi arkadaşlarımız halden alıyor 2 liraya. Tezgahında satıyor 6 liraya. El insaf, vicdan. Sorunca da ‘Biz şu kadar insan çalıştırıyoruz. Şu kadar giderimiz var. Bilmem ne’ diyorlar. Bunların giderini sebzeye, meyveye mi koyacaksınız? Başka ürünlere koyun.  Böyle bir şey var mı? Gidip sorsanız ‘Kardeşim halden yüksek fiyata alıyoruz’ derler. Gösterin o zaman faturanızı deseniz, yok.”

Esnafımız sıkıntılı

Hal’in yeni yerine taşınmasının esnaflar açısından her hangi bir zarara neden olmadığını ifade eden Altıntop açıklamasını şöyle tamamladı:

 “Bizim de kendimize göre illaki bir takım sıkıntılarımız var. Mesela birileri bir yerlerden patatesi araçlara yükleyerek sokak aralarında satış yapıyor. Vatandaş da ucuz diye alıyor. Milletin zaafından yararlanıyorlar. Hem vergi vermiyorlar, hem de vatandaşa kötü mal satıyorlar. Tamam insanların ayağına kadar getiriyorlar belki ama ayıklanmış, seçilmiş ürünleri satıyorlar. Vatandaşlarımızdan bunlara rağbet etmemelerini istiyoruz.  Bir de ödemeler ile ilgili sıkıntılarımız var. Avrupa’da birçok ülkede market yasaları var. O yasada ‘Marketler yaptığı alış-verişlerde ödemeleri 21 günü geçerse ruhsatı iptal edilir’ diyor. Kayseri’de ise marketten geliyorlar. 6-7-8- hatta 10 ay sonra ödeyenler var. Marketler arasındaki rekabet bizi etkiliyor. Esnafımızdan uzun süreli mal alıyorlar. Bir süre sonra da ‘Battık’ diyorlar. Esnafımız alacağını alamıyor. Bu da bizi içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Bizim bu kadar vadelerle dışarıdan mal almamız mümkün değil. Şu anda hal esnafımızın büyük çoğunluğunun bankalara kredi borcu var.”

Haber: Ramazan KARAKUŞ

Fotoğraf: Ahmet BOLAT 

Bakmadan Geçme