'Kayseri Gündem' 28 Şubat'ta mazlumların sesi oldu

Gazetemizin 28 Şubat sürecinde genel yayın yönetmeni olan Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Mehmet Uğurlu ile 'Kayseri Gündem'in 28 Şubat sürecindeki mücadelesini konuştuk.

 Mazlumların gönlüne tercüman oluyorduk

‘Kâbus gibi yıllar’ diyerek tanımladığı 28 Şubat sürecini müthiş bir baskının geleceğini önceden hissettiklerini söyleyen Uğurlu, “O dönemde Kayseri Gündem muhafazakar kesimin en önemli sesi durumundaydı. Hiç çekinmeden cesurca yayınlar yapıyordu. Mazlum muhafazakar Anadolu insanımızın gönlüne tercüman oluyordu. Ben de o dönemde gazetenin genel yayın yönetmeniydim. Bu dönemde Kayseri Gündem’deki haberlerimiz ve köşe yazılarımdan dolayı hakkımda 300’e yakın dava açıldı.” Dedi.

O dönemin Genel Kurmay 2. Başkanı Çevik Bir ile ilgili bir anısını da paylaşan Uğurlu, “Bizzat benim hakkımda Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı’na resmi yazı yazarak benim hakkımda gerekenin yapılması ve kendisine haber verilmesi talimatını vermişti. Bu bir skandaldı. Bunu daha sonra Şamil Tayyar da yazdı” ifadelerini kullandı.

İnsanlar ‘Kayseri Gündem’ okumaktan korkuyordu

Yapılan zulmü protesto amaçlı her Cuma günü eylemler gerçekleştirdiklerini kaydeden Uğurlu, sözlerini şöyle sürdürdü, “Sivil polisler beni adım adım izliyordu. Defalarca gözaltına alındık. Evimize baskınlar oldu. Terörle mücadele tarafından evimize baskın yapıldı. Mahkemesiz günüm geçmiyordu.

Kayseri’de o dönemde bizim bin abonemiz vardı. 28 Şubat süreci başladığında esnaf ve sanayiciler Kayseri Gündem’i masasının üzerine koymaktan bile korkuyordu. Abonelerimize gidip bu durumu konuştuğumuzda, çekindiklerini ve Batı Çalışma Grubu’ndan (BÇG) birilerinin masalarının üzerinde Kayseri Gündem’i gördüklerinde fişleneceklerini düşünüyorlardı”

JİTEM ve BÇG baskısı

O dönemde Kayseri Gündem üzerine psikolojik baskıların da olduğunu aktaran Uğurlu, “Bir gün gazetemize sivil giyimli bir asker geldi. Direkt benim odama girerek, ‘Mehmet Bey günaydın. Ben JİTEM’den geliyorum. Müdürüm selamını söyledi size… Gazetenizden bir nüsha vereceksiniz, alıp gideceğim’ diyordu. Ona cevaben, ‘bayilerde gazeteler var. Gidip bayilerden alsana’ desem de müdürünün bizzat benden almasını tembihlemiş olduğunu söyledi. ‘Seni Jitem ve BÇG olarak takip ediyoruz. Her gün ensendeyiz. İzini takip ediyoruz.’ baskısını göstermek için bunu yapıyorlardı” şeklinde konuştu.

28 Şubat’da Kayseri’ye damga vuran tek gazete

“Biz milli yayınlar yapıyorduk. Fakat 28 Şubat milli değil, milli olana düşman bir süreçti. Bin yıl sürecek dediler, ama çok şükür uzun sürmedi” diyen Uğurlu, “O dönemde gazetemizin sahibi Oğuz Memiş ve yardımcım olarak çalışan Mehmet Sena Kösedağ ile birlikte 3’ümüz kenetlenerek yapılan bu baskılara göğüs geriyorduk. Dışarıdan Kasım Okut ve Ahmet Taş hoca da yazılarıyla destek veriyordu. Oğuz Memiş’in desteği çok oldu. Gözaltına alındığımızda onunla beraber alınmıştık. Kayseri’de ‘Kayseri Gündem Gazetesi’ 28 Şubat’a damgasını vuran tek gazeteydi. Haber: Bünyamin Gültekin 

Bakmadan Geçme