Kayseri'de bireysel silahlanma korkunç boyutta
BİREYSEL SİLAHLANMAYA KİM DUR DİYECEK? Kayseri'de Alparslan Mahallesi'nde bir fırında meydana gelen silahlı çatışma, rastgele sıkılan silahlar ve neredeyse her gün vuk'u bulan silahlı öldürme ve yaralama olaylarına bir de düğün magandalarının silahlı gösterileri eklenince bireysel silahlanmanın boyutları maalesef 'huzurlu kent Kayseri'nin toplumsal huzurunu bozmakta.
Türkiye’de bireysel silahlanma korkunç boyutta: Her iki yetişkinden biri silahlı
Euronews’den Ayşegül Karagöz’ün hazırladığı rapor verilerine göre Kayseri’de bireysel silahlanma konusunda ilk 10’a giren iller arasında.
Umut Vakfı: 2023’ün ilk 211 gününde bin 938 silahlı şiddet olayı basına yansıdı
“İki yetişkin erkekten birinde, üç evden birinde silah var. Aynı zamanda otomatik silahların kullanımı arttı. Özellikle pompalı silahların kullanımında artış var. Kadına yönelik şiddette beş vakadan birinde silah kullanılıyor. İnsanlar kendilerini kontrol edebileceğini düşünüyor ve caydırıcı özelliğinden dolayı ruhsatlı silah alıyor ama pratikle örtüşmüyor. Vakaların yüzde 4’ünde beylik tabanca ile suç işlendiğini görüyoruz.”
Bu sözler Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Uzm. Dr. Ayhan Akcan’a ait. Umut Vakfı’nın raporuna göre Türkiye’de, 2023’ün ilk yedi ayında aralarında uzun namlulu silahların da olduğu bin 653 silahlı şiddet olayı yaşandı.
“Silahların yüzde 90’ı ruhsatsız”
Cinayetlerde ve bu olaylarda kullanılan silahların yüzde 90’nın ruhsatsız yüzde 10’unun da ruhsatlı olduğunun altını çizen Akcan, bu konuda çözüm üretilmesi gerektiğini belirtti:
“Bu ülkenin can ve mal güvenliğini sağlamak bir devletin asli göreviyse en azından bireysel silahlandırma, bireysel silahsızlandırma konusunda mutlaka harekete geçip çözüm üretmeliler. Maalesef, 10 cinayetten 8 buçuğunda silah kullanılıyor. Türkiye’de her gün 10 kişi ölüyor. Bunlar çok ciddi rakamlar. Üç aileden birinde problem var. İnsanlar sokağa çıkarken veya tartışırken en ufak bir şeyde silahla karşılaşabiliyor. Bu konu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) tekrar gündeme getirilmeli.”
Türkiye’de silahlı şiddet vakalarındaki artışın boyutlarını gösteren tek veri bu değil. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayımladığı rapora göre de 2023 yılı Haziran ayında öldürülen 22 kadından 12’si ateşli silahlarla öldürüldü. .
2018’den bu yana silah bulundurma ruhsatı yüzde 100’ün üzerinde arttı
Jandarma Genel Komutanlığı’nın verilerine göre de 2018’den bu yana silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısındaki artış yüzde 100’ün üzerinde. 2018’de silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısı 7 bin 630’ken, bu sayı 2021’de 16 bin 569’a yükseldi. Silah taşıma ruhsatındaki artış ise yüzde 200’ü aştı. 2018’de 3 bin 41 kişi taşıma ruhsatı alırken, bu sayı 2021’de 9 bin 870’e çıktı.
Silah kullanma yaşı 12’ye indi
Adalet Bakanlığı verilerine göre silaha ilgi gösterenler yalnızca yetişkinler değil, verilere göre çocukların silaha erişiminde de artış var. Bakanlığın açıkladığı ceza mahkemelerinde açılan dosyaların yaşa ve cinsiyete göre dağılımına göre 2022’de “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun” kapsamında 3 bin 352 çocuk yargılandı.
Silah ya da bıçak kullandığı, bulundurduğu ya da ticaretini yaptığı gerekçesiyle hakkında dosya açılan 3 bin 352 çocuktan 455’i 12-14, 2 bin 897’si de 15-17 yaş grubunda.
“Silah nasıl alınır?” sorusunun Google Trends sonuçları: Google’da “Silah nasıl alınır?” aramasında artış
Silaha olan ilgiyi Google Trends’deki istatistiklere yakından bakarak görmek de mümkün. Verilere göre, son zamanlarda arama motoruna “Silah nasıl alınır?” yazarak silah arayanların sayısında artış var. En çok arama yapılan şehirlerin başında ise Adana geliyor. Adana’yı sırasıyla Diyarbakır, Mersin, Bursa ve Kocaeli izliyor. Listenin ilk 10’unda yer alan iller arasında Ankara, İstanbul, Kayseri, Gaziantep ve İzmir de var.
“Silah nasıl alınır?” sorusunu en çok aratan iller
“Cinayetlerin yüzde 85’inde silah kullanılıyor”
Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Uzm. Dr. Ayhan Akcan da bu verileri doğruluyor ve silahlanmanın Türkiye’de ciddi boyutlara ulaştığını, büyük kentlerde silahlanmanın daha fazla olduğunu söylüyor ve sözlerine silahların göç bölgelerinde, nüfusun fazla, hareket ve kavganın yoğun olduğu ortamlarda daha sık kullanıldığını da ekliyor:
“10 yıl önce silahla cinayet oranı yüzde 50’ydi. Yani iki vakadan birinde silah kullanılıyordu. Şu anda yaptığımız çalışmalara göre cinayetlerin yüzde seksen beşinde silah kullanıyor. 10 yıl öncesine göre hem silahlanmada, hem de silahla ilgili suçlar yüzde 35 arttı.”
Akcan, 10 yıl önce silahlanmanın 12-15 milyon civarındayken günümüzde 30 milyon civarına çıktığını belirtiyor:
“Sivil halktaki silah insanların huzurunu kaçırdı”
Akcan, silahın kolay ulaşılabilir olmasının silahla ilgili suçları ve silah satışlarını artırdığını söylüyor. “Türkiye’de yüzde 90’nın üstünde silaha erişim olasılığı var” diyen Akcan, kolay erişilebilirliğin dolaylı yoldan herhangi bir tartışmada kullanıldığının altını çiziyor.
Kamu spotu ile vatandaşların bilgilendirilmesi, ihbar hattı oluşturularak da olayların paylaşılmasını savunan Akcan’ın önerisi, silah verilme sayısında kısıtlama yapılması, ruhsata başvuranların bekleme sürelerinin artırılması gibi önlemlerle silah sayısının azaltılması:
“Özellikle evde silah bulundurma talebi için aynı evde yaşayanlar da referans alınmalı. Toplumun özellikle can ve mal güvenliğini polis ve jandarma sağlamalı, güven duyguları artırılmalı. İnsanların eğitimle ve projelerle silahtan arındırılması için çalışmalar yapılmalı. Sivil halktaki silah, Türkiye’deki insanların huzurunu kaçırdı. Hatta can güvenlikleri konusunda da kaygı duydukları da kesin.”
Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Uzm. Dr. Ayhan Akcan: “Denetimin artırılması silah sayısını azaltabilir”
Akcan, eğitim ve denetim sistemlerinin şiddeti ve silah sayısını azaltacağını söylüyor: “Bunların her biri hem yasaların içerisine alınıp hem de uygulamada yapılırsa belli noktada problem çözülür.”
Son yılda yapılan denetimlerde yakalanan her 10 silahtan 9’unun ruhsatsız, birinin ruhsatlı olduğunu söyleyen Akcan, şöyle diyor: “Ortalama 4 milyon ruhsatlı silah olduğu düşünülüyor, ruhsatsız silah sayısı 30 milyon civarında gözüküyor. Silah kullanımı çok yaygın, ciddi bir problem olmaya başladı. Yüzde 35-40 civarında bir artış var. Bu konunun üzerine gidilmedi, bundan dolayı da büyümeye devam ediyor. Her yıl daha fazla can yakmaya, insanları öldürmeye, yaralanmaya neden oluyor.”
“Kayıt altına almada azalma olsa da vakalarda silah kullanımı artıyor”
10 yıl önce vakaların yüzde 50’sinde silah kullanıldığını söyleyen Akcan, günümüzdeki artışa dikkat çekerek, bugün vakaların yüzde 61’inde tabanca, yüzde 20’sinde ise otomatik silahlar kullanıldığını söylüyor:
“Neredeyse artık bütün vakalarda silah rol oynamaya başlayacak. Zaten her yıl yüzde 3,5-5 civarında artış var. Bizim yaptığımız çalışmalar da onu gösteriyor. Her ne kadar kayıt altına almalarda azalma olsa da, hem vaka sayılarında, hem de silah kullanılma oranında artış var.”
“Silah ruhsatı almak için başvuranlara öfke testi uygulanmalı”
Silah ruhsatının Sağlık Bakanlığı’na bağlı 5 hekimden oluşan Sağlık Kurulu’nun raporuna göre alındığını belirten Akcay, bu durumun yetersiz kaldığını, bu nedenle testlerin derinleştirilmesi gerektiğini söyledi:
“En azından sürücülere uygulanan psikoteknik gibi mutlaka bu silah ruhsatına başvuranlara da bir öfke testi, kişilik testi, madde bağımlılık testi yapılmalı. Başvuranların yüzde 8’inde neredeyse bağımlılık düzeyinde silah tutkusu var. Bu testlerin yapılması gerekiyor ama bunun için ortam da kurum da yok. Bu testlerde bir problem varsa silah ruhsatı verilmemeli, el konulmalı. Bu testler başvuranları da koruyan testlerdir. Ayrıntılı bir düzenleme yapılması gerekiyor.”
“Ruhsat başvurusunda azalma, silahla ilgili suçlarda artış var”
Akcan, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve TÜİK’teki silah talebinin azaldığı yönündeki açıklamaların aksine talepteki artışa dikkat çekiyor:
“Biz her gün sayfa haberlerinden taradığımız sonuçlara göre konuşuyoruz. Yani resmiyette ruhsat başvurusunda azalma var ama hem suç, silahla ilgili suçlarda artış var. Her gün yaptığımız değerlendirmeye göre, silah şiddeti artıyor. Burada bir çelişki var. Ruhsat harçlarının artması, mevzuatın ağır olması ve süreç olarak uzun sürmesi insanları kaçak silah kullanmaya teşvik ediyor. Bu da suç oranlarını artıran etmenlerden biri.”