- Haberler
- 'KAYİF' GENÇLERİ İŞDÜNYASI İLE BULUŞTURACAK
'KAYİF' GENÇLERİ İŞDÜNYASI İLE BULUŞTURACAK
İŞKUR Kayseri İL Müdürü Ahmet Ayçiçek ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Ayçiçek ile 28-30 Kasım arasında düzenlenecek olan 'Kayseri İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı-KAYİF 2013'' ve İŞKUR'un Kayseri'deki faaliyetlerini konuştuk.
Bu yıl üçüncüsü yapılacak olan “Kayseri İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı-KAYİF
Kayseri İŞKUR ile önemli istatistiki bilgilerde veren Ayçiçek; “Kayseri İŞKUR'a 32 bin işsiz kayıtlı artı 33 bin kayıtlı iş gücü var. Ocak eylül döneminde 39 bin kişi işe girmek için başvuruda bulunmuş. Toplamda 65.090 kayıtlı iş gücü var.” şeklinde konuştu.
Öncellikle iş Kur’un Kayseri’de yürüttüğü faaliyetlerinden biraz bahsedelim isterseniz. İŞKUR öncesi ve sonrası düşünüldüğü zaman yürütülen bu faaliyetler Kayseri ‘de işsizlik oranında ne gibi değişimler oldu?
Kayseri’ye genel olarak bakıldığı zaman kentte işsizlik oranı yüksek görünüyor ama biz Organize sanayi bölgesine işçi bulamıyoruz. Şuan dahi durum bu şekilde, nitekim şuan organize sanayi bölgesine gitsek bütün fabrikaların önünde elaman ilanlarına rastlarız. Vasıfsız veya vasıflı yetişmiş elaman dâhil çok sayıda elaman aranıyor.
Biz vasıfsız elamanları yetiştirip kalifiye birer elaman olarak işverene vermek için birçok kapsamda yetiştirme kursları açıyoruz. İŞKUR olarak MEB işbirliğiyle birçok kursumuz bulunuyor ve işverenler genelde bu kurslara katılmış ve gerekli eğitimi almış kişileri tercih ediyorlar. Ancak ne yazık ki bizim sıkıntımız bu kurslara katılacak kursiyer bulamıyoruz. Şu vakte kadar 117 kurs açtık ve 1577 kişi bu kurslardan faydalanırken belgelerini alan 417 kişi işe yerleştirildi.
İkincisi bu kursların iş başında öğrenme yani staj dediğimiz bölümü var. Çalışma bakanımızda açıkladı bunu 2 ye 1 yani iki kişi çalıştıran bir işletme bir stajyer veriyoruz. Bunun hiçbir şartı koşulu yok. Verdiğimiz stajyerlerin 6 aya kadar yevmiyesini veriyor ve sigortasını yatırıyoruz. Bunu yapmaktaki amacımız ise işveren ve işçiyi barıştırmak. Ancak bu koşulları sağlamamıza rağmen bile adam bulmakta zorlanıyoruz.
Peki, siz bunun nedenini neye bağlıyorsunuz?
Bizim toplum olarak aile bağlarımız çok sağlam ve aileler çocuklarına her daim kendilerini ikinci plana atıp onlara daha iyisini alır, yedirir, içirir bu belli bir yaşa kadar devam eder. Böyle yetişen gençler her zaman acaba dahi iyi bir iş bulabilir miyim ümidiyle çaba sarf ediyorlar. Fakat öyle bir an geliyor ki mecbur kalıp mutlaka çalışmak zorunda kalıyorlar. Tabi bu zamana kadar kişiler belli yaş sınırlarını geçmiş oluyorlar. İşveren de haklı olarak genç eleman arıyor bizim sıkıntımızda burada başlıyor. İş bulmakta en çok zorlandığımız gurup 35 yaş ve üstü işsizler oluyor. İşveren genç hızlı daha dinamik ve dirençli elaman talep ediyor kendi açılarından işverenlerde haklı. Neden diye soracak olursanız 35 yaşında ya da daha üstü bir elaman aldıkları zaman tam elaman yetişiyor en fazla verim alacağı dönemde yaş oluyor 60 durum böyle iken bu yaş gurubu ikinci hatta üçüncü tercihler arasına giriyor.
Bakıldığı zaman işsizlerin bir çoğunluğu üniversite mezunu ve devletin atamasını beklerim ne yapayım beden işçiliğinde gibi düşünülüyor. Özel sektör firmalarına gönderecek kişi bulamazken kamu kurumlarında açılan ve duyurduğumuz ilanlara yüzlerce kişi başvuruyor gitmek istiyor.
Anlatmak istediğime küçük bir örnek verecek olursam geçtiğimiz günlerde bir işverenimiz personel talebiyle bize geldi. Biz SMS yoluyla tam olarak 9 bin kişiye ulaştık. Ancak 35 kişi geldi onlarında sadece 3’ü firmayla görüşmeye gitti.
“İl Sosyal yardımlaşma ve dayanışma müdürlüğüyle bir proje hazırlığındayız”
Sosyal yardımlaşma müdürlüğüyle ortaklaşa yürüteceğimiz bir projemiz var. Size birazda bu projeden bahsetmek istiyorum. Sosyal yardımlaşma müdürlüklerine yardım alma amacıyla başvuran ve işi olmayan vatandaşlar müdürlükte bulunan ekibimiz tarafından vasfına göre talepler doğrultusunda firmalara yönlendirilecek. Bununla kalınmayacak bu kişilere firmayla görüşmeye gitmeleri ve o gün ki masraflarını karşılamaları için belli bir miktar para verilecek. Diyelim ki bu görüşmede taraflar anlaşamadı başvuran vatandaşa başka bir seçenek sunulacak ve bahsettiğim ücret yine verilecek. Aynı kişiye bu şekilde dört kez yardım alma hakkı tanınacak. Diyelim ki ilk görüşmede işe kabul edildi yardımlar kesilmiyor altı ay boyunca sosyal yardımlaşmadan yine yardım alabilecek. Sonrasında ise belli ölçülerde azalarak yıl boyunca bu kişiler desteklenmeye devam edilecek. İnşallah bu çalışmayı çok yakında Kayseri’de başlatacağız. Dolayısı ile çalışabilecek durumda olduğu halde kimse iş bulamıyorum diyemeyecek.
“Şuanda bizde kayıtlı engelli iş arayanlar da mevcut”
İŞKUR’a ilk kez başvuran engelli sayısı 1127 kişi toplamda ise 1654 kayıtlı engelli iş gücü var. Bu engelli vatandaşlar engel durumuna göre belli işlere yerleştiriliyor. Şuana kadar 1114 engelli vatandaşımıza iş bulduk. Bu konuda da biz sıkıntı çekiyoruz çünkü şuanda yasanın verdiği haktan daha fazla bir talep var ancak bize kayıtlı engelli iş arayan sayısı düşük. Bu gün itibariyle engelli işçi yerleştirme oranımız %90 civarında diğer yüzde dört ise dediğim gibi elaman bulamama sıkıntımızdan kaynaklanıyor. Şuanda bize tanınan kontenjanın çok üzerinde bir engelli personel yerleştirme oranına sahibiz. Kısacası belli vasıflara sahip olan bir engelliye iş bulamama gibi bir durum söz konusu değil.
Bütün bu güzel çalışmaların ve tanınan onca kolaylığa rağmen sunulan bu imkânları suiistimal etmek isteyenlerde yok değil. Gerek işveren olsun gerekse iş arayan olsun bizler bu kişiler hakkında da gerekeni yapıyor ve bu kişilere pirim vermiyoruz.
Sizlere işçi talebiyle gelen firmalar hakkında ne tür araştırmalar yapıyorsunuz güvenilir olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz?
Birincisi bizde her iş yeri kayıtlıdır ve bir numarası vardır. İkincisi çalışma hayatıyla alakalı, Çalışma Bakanlığının sosyal güvenlik ayağı hariç diğer bütün hususlarda iş ve işyerlerinin tamamı bize aittir. Bunların dışında iş müfettişlerimiz vardır gidilir, bakılır, denetlenir. Bu müfettişler denetlemeler sonucunda bir rapor oluştururlar. Oluşturulan bu raporlar mahkemelik bir durumsa mahkemelere idari bir durumsa bize gönderilir. Şuanda illerde işyerlerine idari para ceza yazma yetkisi İŞKUR İl Müdürlüğü’ndedir. Verilen bu para idareleri tebliğinden itibaren 30 iş günü içersinde ödenmek durumundadır. Müfettişlerin denetimleri ve tespit ettikleri aksaklıklar için kesilen idari para cezasının dışında bir de kolluk kuvvetlerimizin tespitleri doğrultusunda yani kaçak işçi çalıştırma gibi bu işyerlerine de idari para cezası yazma yetkisi bizlerdedir.
Bunların yanında İŞKUR’da kaydı bulunmadığı halde işçi talebinde bulunan firmalar öncelikle kayıt altına alınır. Eğer bu firmaların daha önceden yaşadığı bir sorun varsa sistemde bu ortaya çıkar ve sistem bu firmanın kaydını kabul etmez. Bu sistemlerin bir ağ haline dönüştürülmesi de bize büyük kolaylıklar getirdi.
“Bir de işsizlik sigortamız var”
Kişilerin kendi kusuru dışında işsiz kalması durumunda, bize yapılan başvurularını alarak daha önce ödenen sigorta pirim oranına göre işsizlik sigortasından maaş öderiz. En fazla şikâyet aldığımız konulardan biriside bu konudur. Başvuruda bulunan ve maaş almaya başlayan kişiler, Bizden maaş alırken işe girip çalışmaya başlıyorlar ancak bize geri dönüş yapmıyorlar. Ancak biz bunları tespit ediyoruz ve ödenen ücretler faizi dahil geri alınıyor.
Bünyemizde açılan kurslara katılan ve tarafımızdan staja gönderilen kişilerin iş kazası ve meslek hastalıklarına karşılık sigorta yapıyoruz ama bu hizmetten sayılmıyor. Ancak işsizlik ve toplum yararına çalışma da pirimler tam olarak yatar.
Söyleşi: Bünyamin Gültekin
Fotoğraf: Mesut Davarcı