KAYAKLA GELEN CANLILIK

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Belediye Başkanlığı yaptığı döneme değinerek, Erciyes'te kayak merkezini oluşturduktan sonra şehre bir canlılık geldiğini dile getirdi.

Özhaseki, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde, Aydın Düşünce Platformu tarafından düzenlenen "Şehir ve Medeniyet" konferansına katıldı. Burada konuşan Özhaseki, belediye başkanlarının yönetimle ilgili bir eğitimden, disiplinden geçmesi gerektiğini vurgulayarak, içindeki en büyük ukdenin belediye başkanlığı öncesinde bu konuda bir eğitim alamamak olduğunu söyledi.
Şehirlerin canlı organizmalar ve içinde yaşadığı insanlarla etkileşim halinde olduğunu aktaran Özhaseki, buraların geleceklerinin yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılı olduğunu kaydetti.
Erciyes’le gelen canlılık
Bakan Özhaseki, Kayseri Belediye Başkanlığı yaptığı döneme değinerek, Erciyes'te kayak merkezini oluşturduktan sonra şehre bir canlılık geldiğini dile getirdi.
1950'lili yıllardan sonra büyük şehirlere başlayan göçün şehirlerin yapısını önemli ölçüde etkilediğinin altını çizen Özhaseki, "Bu göçe hem hazırlıksız olmamız hem de ideolojik tavırlarımız şehirlerimizi iyice karmaşık hale getirdi. Artık, çok sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahip olduk. Bizim kültürümüzü yansıtan şehirlere rastlayamıyoruz. 2000'li yıllardan sonra belediye başkanları kendi bölgelerindeki tarihi eserleri korumaya başladı, ondan önce böyle bir kültür de yoktu. Artık, arabesk bir medeniyetimiz var. Kocaman cam giydirilmiş bir binanın yanında bir tamirhane, onun yanında iki gecekondu var. Yani garip bir yapıya doğru gitti durum. Bu durumda ortak bir akla ihtiyacımız var. Bunun için Şehircilik Şurasını topladık. Buradan da kentsel dönüşüm kararı çıktı. İkinci olarak göç ve uyum meselesini ele aldık. Üçüncü konumuz da 'kimlik meselesi' olsun dedik. Son olarak da 'yerel yönetimlerin rolü ne olmalı' dedik." şeklinde konuştu.
"Kentsel dönüşümü bir fırsata dönüştürebiliriz"
Bakan Özhaseki, Türkiye'nin bir deprem bölgesinde olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu ülkenin altındaki hareketliliğe göre davranırsınız ya da zaman zaman gelip hasar verip gider. Bu anlamda kentsel dönüşümü bir fırsata dönüştürebiliriz. Bunun için bir yıldır çalışıyoruz. Hazırlıklar son aşamaya geldi. Hatalarımızdan ders alarak ilerliyoruz, bina bazlı dönüşümün bir dert olduğunu bu millet de biz de anladık artık diye düşünüyorum. Vatandaşla inşaat firmaları karşı karşıya gelince de sorunlar çıkıyor. Kentsel dönüşümdeki sorunları gidermek için yerinde dönüşüm olmalı. Vatandaşı toprağından koparmayacaksın. Alan bazlı bir dönüşüm yapmak lazım. Belediye bu işte olmazsa olmaz. Aradan belediye çekilirse sorun çıkıyor. İstanbul için iki rezerv alanı belirledik bu alanlarda mahalle bazlı bir planlama yapılacak. Oralara da en yakın bölgedeki riskli alanlardaki insanları taşıyacağız. En zor iş dönüştürmek olsa da bunu fırsata çevirebiliriz. Yeşil ve yaşanılır şehirler kurabiliriz. Kanun çıktıktan sonra yılda 500 bin konutu değiştirip, dönüştürmeyi düşünüyoruz. Piyasaya da böylece yılda 200 milyar lira girecek. Ayrıca 300 sektör bundan etkilenecek ve faydalanacak. Piyasaya müthiş doping etkisi yapacak."

Mahalle konsepti
İşin başında imarda bazı şeyleri net yazmaya başladıklarını ifade eden Özhaseki, "Bu erken seçim kararı nasıl etkiler bilmiyorum. Temel üzerinde anlaştığımız konu şuydu; 'Parsel bazlı yoğunluk artışı yasak, Türkiye'de, bitti. Böyle bir şey yok', yazalım dedik bunu. Eğer bir değer artışı varsa bunu kamu alsın dedik, değer artışı diye bir şey gelsin. Bunun temel ilkelerini belirleyelim, kolay kolay gelip bunu kimse bozamasın. Tarım alanlarını sit alanı ilan edelim dedik. Bu memlekette kimse tarım alanlarına elini uzatamasın bundan sonra. Aslında yatırım yapılacak mı? İhtiyacımız var mı? Evet var. Çevre ve planlamada korunacak mı? Evet korunacak. Tabiata, çevreye zara vermeden, şehirleri mahvetmeden yapabilme imkanımız var." ifadelerini kullandı.

Özhaseki, mahalle konseptli kentsel dönüşüme dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belediyelere döndük dedik ki, kendi yerinizde toplu konutlar yapıp, vatandaşın ihtiyacına cevap verecek misiniz? Vereceksiniz. Eğer şöyle bir konsept uygularsanız hazine arsalarını biz bedava vermek için elimizden geleni yapacağız. Bu nihayetinde bir teşvik. Bana göre şehirleşme de, TOKİ'leşme de bir süreç. Bundan sonra yapacaklarımızı zaten TOKİ ile yapmayacağız. TOKİ kötü manasında söylemiyorum. O müthiş bir ihtiyaca cevap verdi ama şimdi geldiğimiz noktada artık böyle bakmıyoruz olaya. Kayseri, Gaziantep'ten birer ilçe belediyesi bizim bu mahalle konsepti üzerine çizdiğimiz planları gördüler ve çok hoşlarına gitti. 'Bizdeki mahalle konsepti projesi bu' diyoruz, 'mantık bu' diyoruz, 'eğer siz bunu böyle yaparsanız size hazine arazisi' diyoruz. Önemli bir şey. Bu bir teşvik."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Atatürk Havalimanı'na ilişkin sürecin henüz netleşmediğini belirterek, bu konuda çok değişik fikirler olduğunu söyledi.
AA
 

Bakmadan Geçme