Katiller hak ettiği cezayı almalı
Mavi Marmara katılımcısı Ali Yunusoğlu, Mavi Marmara meselesinin Türk halkının davası haline geldiğini belirterek 'Bizlerin temel şartlarından biri hala gerçekleşmiş değil. O da katillerin hak ettiği cezayı almalarıdır' dedi.
Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin gerçekleştirdiği ve 10 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği saldırının üzerinden 7 yıl geçti.
“Bu dava Türk halkının davası”
İnsani Yardım Derneği (İHH) Kayseri Şubesi’nce bir basın toplantısı düzenlenerek şehitler anıldı; İsrail’e karşı uluslararası alanda yükseltilmiş olan hukuki ve insani mücadelenin daha da kararlılıkla sürdüğü dile getirildi.
Açıklamada Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybeden şehitlerin fotoğrafları da yer aldı.
Mavi Marmara katılımcısı Ali Yunusoğlu bir grup yönetici ile yaptığı açıklamada;
“Filistin’e uygulanan haksız ablukayı kırarak, ihtiyaç duyulan yardımları mazlumlara ulaştırmak üzere yola çıkan özgürlük filosuna karşı uluslararası sularda girişilen terörist saldırı üzerinden 7 yıl geçti. Dünyanın 35 farklı ülkesinden 700 gönüllünün katıldığı küresel vicdanın sesine karşı İsrail’in giriştiği bu korsanlık nedeniyle 10 kardeşimiz şehit olurken 50’den fazlası da yaralanmıştı. Aradan geçen zamana rağmen Mavi Marmara dünya gündeminden hiç düşmediği gibi mağdurların yürüttüğü hukuki mücadele önümüzdeki dönemde de gündemde kalacağını göstermiştir. Batının bugüne kadar savunmuş olduğu ne kadar değer varsa hepsini yerle bir etmiş olan İsrail’e karşı uluslar arası alanda yükseltilmiş olan hukuki ve insani mücadele daha bir kararlılıkla sürmektedir. Bu bir Türkiye-İsrail sorunu olmadığı gibi sadece Filistinlilerin de bir meselesi değildir. Tüm dünyanın vicdan sahibi insanları ile Siyonist işgalciler arasındaki bir varoluş mücadelesidir. Mavi Marmara’nın misyonunu ısrarla daraltmaya çalışan ve onu iki taraf arasındaki siyasi bir çekişmeye indirgeyen tüm yaklaşımların yanlış olduğunu özellikle vurguluyoruz. Yedinci yılında Mavi Marmara bize bir kez daha ezilen Filistin halkının davasını, Kudüs’ün mahzun konumunu ve hepsinden önemlisi Ortadoğu’daki Siyonist işgalin çirkinliğini daha gür bir sesle haykırmaktadır” dedi.
Mavi Marmara davasının Türk halkının davası haline geldiğini kaydeden Yunusoğlu şunları söyledi:
“Mavi Marmara bir yardım misyonu idi, sivildi, evrenseldi, meşru idi. Filistin halkının yanında, işgalcinin karşısında idi. Kudüs’ün kurtuluşuna yürüyen kutlu yürüyüşte bir basamak idi ve hepsinden önemlisi şahitti. Bundan dolayıdır ki Mavi Marmara katliamının bu yıl dönümünde sadece Türkiye’de değil başta Gazze olmak üzere dünyanın pek çok yerinde aynı coşku ile anılmaktadır. Katliamdan bu yana geçen bazı olumlu gelişmelere rağmen hayatını kaybetmiş kardeşlerimizin katillerinin hala serbest olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Dolayısı ile Türkiye halkı ve mağdurlar olarak bizlerin temel şartlarından biri hala gerçekleşmiş değildir. O da katillerin hak ettiği cezayı almalarıdır. Şu asla unutulmamalıdır ki Mavi Marmara aslında işgalci ve Siyonistlere karşı yükselen bilincin bu topraklardaki son haklısıdır. 1980 yılında rahmetli Necmettin Erbakan’ın Konya’daki muhteşem Kudüs Yürüyüşü ile başlayan bilinçlenme dalgası Davos’taki ‘One Minute’ ile ivme kazanmış ve Mavi Marmara ile zirve yaparak tüm Türkiye halkının davası haline gelmiştir.”
“Türkiye ve İHH aleyhine çalıştılar”
Geçmişte İsrail’in sözüne güvenilmeyeceğinin birçok örneği olduğunun altını çizen Yunusoğlu; “Mavi Marmara bir gerçeği daha ortaya çıkarmıştır. O da; İsrail lobileri saldırıdan sonra Türkiye ve İHH aleyhine çalışmalardan geri durmamışlardır. Nasıl ki Mavi Marmara’ya yönelik saldırı öncesinde gözdağı amacıyla bir takım örgütleri kullanarak İskenderun saldırısını düzenlemişlerse bugün de Türkiye’nin içini yeniden karıştıracak operasyonlardan geri durmamaktadırlar. Unutulmasın ki, 2010 yılında İskenderun saldırısı, kuruluşundan beri Türkiye topraklarına yönelik yabancı bir güç tarafından yapılan ilk saldırıdır ve bunun karşılığı halen verilmemiştir” dedi.
Haber: Ramazan KARAKUŞ