• Haberler
  • Gündem
  • 'Kamera kayıtları delil açısından oldukça yardımcı oluyor'

'Kamera kayıtları delil açısından oldukça yardımcı oluyor'

Hukukçu Ozan Bülbül, güvenlik kameralarından alınan kayıtların hukuki niteliğinden ve yargılamalardaki öneminden bahsederek, 'Güvenlik kameralarından alınan kayıtlar bir kişiyi çekiyorsa, bu kişisel bir veridir. Hukuki niteliğini kişisel veri olarak tanımlamak mümkündür 21. yüzyılda devletin, bir suçu ispata dair hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde o suçun işlendiğini net bir şekilde ispat etmesi gerekir. Kamera kayıtları da bu hususta oldukça yardımcı olmaktadır. Şunun altını çizmek gerekir ki, çalışanların onayı olmadan alınan ses kayıtları hukuka aykırı olacaktır ve işverenin de bir suç işlediği anlamına gelecektir' dedi.

Hukukçu Ozan Bülbül,  yaşanan  olaylarda güvenlik kamerası görüntülerinin olayın aydınlatılması açısından  önemine değindi. Hukukçu bülbül,  güvenlik kameralarından alınan kayıtlar bir kişiyi çekiyorsa, bunun kişisel bir veri olduğunu  söyleyerek, "Hukuki niteliğini kişisel veri olarak tanımlamak mümkündür. 21. yüzyılda devletin, bir suçu ispata dair hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde o suçun işlendiğini net bir şekilde ispat etmesi gerekir. Kamera kayıtları da bu hususta oldukça yardımcı olmaktadır. Nitekim aydınlanmayan birçok hususu aydınlatmakta ve mahkemenin önüne açıkça serebilmektedir. Kamera kayıtları sayesinde suçun inkarının önüne geçilmektedir. Daha fazla delil ile vicdanlara sinerek, verilen cezanın doğru mu yanlış mı olduğu konusunda güvenlik kamera kayıtları bizim için çok etkili oluyor" şeklinde konuştu.

Bülbül, güvenlik kamera kayıtlarının önemine de değinerek kayıtlarının yapılabilmesi için, işverenlerin öncelikle işçilerin özel hayatının ihlali olmaması için onların onayını alması gerektiğini ifade ederek, "Güvenlik kamera kayıtlarında önemle dikkat etmek gerekir ki, güvenlik kamerası kayıt altına almak her işletmenin olduğu gibi, devlet kurumlarında da kayıtlar alınmaktadır. Şunun altını çizmek gerekir ki, iş yerlerinde alınan kamera kayıtlarında bazen ses kayıtlarının da yapıldığını biliyoruz. Bu ses kayıtlarının yapılabilmesi için, işverenlerin öncelikle işçilerin özel hayatının ihlali olmaması için onların onayını alması gerekir. Onların onayı olmadan alınan ses kayıtları hukuka aykırı olacaktır ve işverenin de bir suç işlediği anlamına gelecektir" dedi.

Öte yandan, hangi hallerde alınan kayıtların hukuken geçersiz olduğunu ifade eden Bülbül şu sözlere yer verdi; "İş yerlerinde işçilerin izni olmaksızın alınan kayıtlar, öncelikle hukuken geçersiz sayılmaktadır. Ayrıca ceza hukuku ilkemizin temel gereği, 'yasak ağacın meyvesi de yasaktır'. Yani, usule aykırı olarak elde edilmiş olan delil, aslında bir şey ispat etse bile, usule aykırı olduğu için gerekçe sayılamaz. Kişiyi cezalandırma yönünde bir delil olarak kabul edilemez. Ceza hukuku disiplinimiz bunu kesinlikle yasaklamaktadır. Ek olarak, kasıtlı bir şekilde kişinin haberi ve rızası olmadan alınan kayıtlar asla mahkemede, hem ceza mahkemesinde hem de hukuk mahkemesinde, delil olarak ileri sürülemez. Çünkü kişinin özel hayatını ihlal etmiş oluyor ve gizlice onu kayıt altına almış oluyorsunuz. Lakin, Yargıtay vatandaşa şu hakkı da sağlıyor: Eğer kişinin suç açısından işlenen suçu ispatı yönünde başka hiçbir delili yoksa ve bu suçu başka hiçbir şekilde ispat edemiyorsa, o anda gizlice alınan ses kaydı hukuki delil olarak sayılabilir. Ama bunun dışında kişinin, kayıt altına alındığından haberdar olması gereklidir"

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!