'Kafes'e sahip çıkın

Lütfü Şehsuvaroğlu’nun ‘Kafes’ isimli kitabından esinlenerek çekilen ve Bektaş Topaloğlu’nun senaristliğini üstlenip, Mahmut Kaptan’ın yönettiği Kafes filmi, yoğun bir ilgi ile karşılandı. Dört hafta gibi kısa bir sürede çekilen ve kapalı gişe oynayan filmi dün itibariyle 60 binden fazla kişi izledi. Kayseri’de sinema sektöründe ve milliyetçi camiada filmin yankılarını dinledik.

“İlk olmasından dolayı önem veriyoruz”

Gazetemize açıklamada bulunan Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Baki Ersoy yaptığı açıklamada 1980’leri anlattığı için 46 yıllık Ülkücü hareket için önemli bir film olduğunu belirtirken; “Eksiklikleri tabi ki var lakin art niyetli olduğunu düşünmüyoruz. Eksikleri, ilk olmasından kaynaklanıyor. Teşkilatlarımıza izlemelerini tavsiye ediyoruz. Ülkücü hareketin 80’lerde yaşadıklarını hiç bir film anlatamazsa da bilmelerini istiyoruz. Özellikle gençlerimizin bu filme gitmesini istiyoruz. 46 yılık bir hareket olarak malum dönem dizilerinde ve filmlerinde hep sol ağırlıklı medya ve oyuncular yer aldı. Bundan dolayı kendimizi ifade edemedik. Bu film 80’leri ülkücü hareketin gözünden anlatan bir ilk olması sebebiyle önem veriyoruz.” İfadelerini kullandı.

Milliyetçi camiaya büyük bir görev düşüyor

Kafes Filmi ile ilgili olarak gazetemize konuşan Kayseri Alperen Ocakları İl Başkanı Mahmut Cömert ise “Kafes, 1980 darbesini ülkücü camianın gözüyle anlatılan ilk film olması hasebi ile büyük önem taşıyor. 1980 darbesi öncesi ve sonrası idealist gençlerin verdiği mücadeleleri, yaşadıkları sıkıntı ve eziyetleri beyaz perdeye taşıyacak olan "Kafes" filmine gereken ilginin gösterilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Kafes filmi aslında ülkücünün aşkını, heyecanını, inancını, duygusal ve hassas yönünü anlatmaya çalışmış. Günümüze kadar o döneme ait yapılan filmler sadece sol gözle anlatılmış ve ne yazık ki ülkücülerin aşağılanmaya çalışıldığı, objektiflikten uzak filmlerdi. Aslında burada milliyetçi camiaya da büyük bir görev düşüyor. Kendine ait yapımlara, emeklere sahip çıkamayan cenahın, sadece dil ile bir şeyleri ikrar etmesini samimiyetsizlik olarak görüyoruz. Milliyetçilik belki de sadece kendine ait bir filmi izlemektir. Kendini hatırlamak, unutmamak ve geliştirmektir. Üretemeyen, okuyamayan, yazamayan, ortaya sığ eleştirilerden başka bir şey koyamayan milliyetçiliği kabul etmiyoruz.  Artık ülkücülüğü sokak kavgalarından, kuru sloganlardan kurtarmak gerektiğini düşünüyoruz. Ülkücülüğü ait olduğu yere, Hoca Ahmet Yesevi’nin, Hacı Bektaşi Veli’nin, Yûnus Emre’nin, Mevlana’nın, 1980’in ruhuna, ahlâkına kavuşturmak gerektiğine inanıyoruz. Bizler biliyoruz ki bu yol haktır, bu yol muhabbet yoludur. Bizlerin o dönemde mücadele veren, samimi ve ahlaklı gençlerden yana sıkıntısı yoktur. Bizler onlardan razıyız. Allah’ta razı olsun.  Bu duygu ve düşüncelerle projede emeği geçen başta Lütfu Şehsuvaroğlu ağabeye ve filmin bütün ekibine şükranlarımızı sunuyoruz. “şeklinde konuştu

Filmle ilgili toplu bir organizasyon düşünüyoruz

Kayseri Ülkü Ocakları adına Kafes Filmi’ni değerlendiren Kayseri Ülkü Ocakları Teşkilatlardan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Murat Bulut, teşkilatlarımız bireysel olarak filmi izlemeye gidiyor. Bizler de yönlendiriyoruz. Programlarımız çok yoğun, lakin biz de İlerleyen günlerde Kayseri Ülkü Ocakları olarak filme toplu bir organizasyon yapmayı düşünüyoruz.” Şeklinde konuştu.

Hangi görüşten olursanız olun bu filmi izleyin

Anadolu Sinemacılar Derneği Başkanı Akif Kaya da “12 Eylül’de yaşanan onca acı olay bugüne kadar hep bir grup tarafından filme çevrildi. Karşıt düşünceler hep ezildi. Bu filmde ise ezilen düşünceden olaylara bakılıyor. Yıllarca tek pencereden baktık. Sanırsınız ki, sadece bir grup darbede zarar gördü. Gidin bu filme izleyin görüşünüz ne olursa olsun. Filmde darbeciler dışında kimseye de hakaret edilmiyor. Gönül isterdi ki subaylar bu işin dışında olsun ama 80’de payları büyük. Filmi izleyip de askeri günümüz askeri ile bir tutmayınız. Asker de bizim polis de bizim gençler de... “ diyerek Kafes filmini değerlendirdi.

Haber: Bünyamin Gültekin-Taha Tayfun Bağcı