KADİR TOPBAŞ'A İMZAYI ÖZHASEKİ ATTIRMIŞ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın istifasına ilişkin yaptığı değerlendirmede 'Kadir Bey ile bundan bir müddet önce görüştüğümüzde, olayı çok tatlı bir şekilde, sohbet ederek değerlendirdiğimizde, eline kağıdı aldı, 'Bismillah' dedi, istifasını yazdı ve verdi. Bu kadar da basit" dedi.
Özhaseki, “Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, çalışmamdan memnun değilse bir tek tebessümle 'Allahaısmarladık, hakkınızı helal edin' diyerek kenara çekilmesini bilirim, çok şükür. Bunun böyle olması lazım." diye konuştu.
Özhaseki, "Kentsel Dönüşüm Kurultayı"na katılmak üzere geldiği memleketi Kayseri’de gazetecilerin, bazı belediye başkanlarının istifalarına ilişkin sorusu üzerine, bu konudaki kararların, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partide ve istişari kurullarındaki görüşmeleri neticesinde alındığını söyledi.
Özhaseki, istifa sürecinde İstanbul Büyükşehir Belediye eski Başkanı Kadir Topbaş ile yaptığı görüşmeyi anlatarak; “"Olayı çok tatlı bir şekilde sohbet ederek değerlendirdiğimizde eline kağıdı aldı, 'Bismillah' dedi. istifasını yazdı ve verdi. Bu kadar da basit. O makamlar şahıslarla kaim değil. Oralar hizmet yeri. Parti bugün birisini aday gösterir, destekler, arkasında durur, onu ara ara uyarır, iyi, güzel işler yapması için elinden geleni yapar ama gerekli gördüğünde de kendi iç kurullarında almış olduğu bir karar neticesinde de geriye çekilmesini isteyebilir. Bu kararlara saygı duyulmalı" dedi.
" AK Partililerin bir görev verilirse yapacaklarını dile getiren Özhaseki, "Böyle bir anlayışın hakim olduğu bir partide, doğrusu bu işlerin hiç konuşulmadan nezaketlice halledilmesi lazım ki öyle olduğunu da görüyoruz zaten. Bir başka partide bunu göremezsiniz, bu nezaketi yaşayamazsınız.” şeklinde konuştu.
“Kenara çekilmesini de bilirim”
Makamların gelip geçici olduğunu belirten Özhaseki, şunları söyledi:
"Oralar hizmet yerleri. Parti bugün birisini gösterir, yarın başka birisini gösterir ama partinin amacı, oradaki insanlara en iyi şekilde hizmet etmektir. Partiler zaten hizmeti hedeflerse seçimlerde çok oy alıp oralarda seçilip, 'Evet, biz seçildik' diyebilirler. Yoksa bunu söyleme imkanı olmaz. Ben, alınan bu kararlara saygı duyulması doğrultusunda görüşümü her fırsatta beyan ediyorum zaten. Nihayetinde ben de bir Bakanım, elimden geleni yapıyorum, gece gündüz demeden koşturuyorum ama şunu da tüm Türkiye'nin bilmesi lazım ki, eğer partim, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, çalışmamdan memnun değilse bir tek tebessümle 'Allahaısmarladık, hakkınızı helal edin' diyerek kenara çekilmesini bilirim, çok şükür. Bunun böyle olması lazım."
“2030'a kadar 7 şiddetinde deprem olacak”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Kayseri Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayı"nda yaptığı konuşmasında ise deprem gerçeğine değinerek, “Türkiye’nin yüzde 90'dan fazlasının 1, 2, 3 ve 4'üncü derecede deprem kuşağı olduğunu söyledi.
1 ve 2'nci derecede olan deprem alanının miktarının yüzde 66 olduğunu ifade eden Özhaseki, nüfusun yüzde 71'nin de bu bölgelerde yaşadığını belirtti.
Türkiye'de son yüzyıl içerisinde 6 ve üzerinde 56 deprem olduğunu anımsatan Özhaseki, son yüzyıldaki depremlerde 83 bin can kaybı ve maddi zararın da 100 milyon dolar civarında olduğunu anlattı.
Herkesin bilmesi gereken gerçeğin Türkiye'nin 1'inci ve 2'nci derece deprem kuşağında olduğuna ve kendileri için de büyük bir tehlike ve tehdit oluşturduğuna dikkati çeken Özhaseki, şöyle devam etti:
"İstanbul için üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri söyleyebiliriz. Korkutmak için söylemiyorum ama bunları söylemeliyiz. Birbirimizi uyarmadan iyi bir iş yapmış olmayız. 1939'da Erzincan'da bir deprem olmuş, 3 sene sonra Niksar'da, 1 sene sonra Tosya'da oluyor. Çizgi devam ediyor. Bolu'da olur, Abant'ta olur. 1999'da Gölcük'te vurdu. Dümdüz bir çizgi, Kuzey Anadolu Fay Hattı diyorlar. Şimdi Marmara açıklarında bekleniyor. Hocalar bunu söyledikten sonra bu fay hattının hareketli olduğu, yakın bir zamanda patlayacağı tehlikesini uyardıktan sonra, bir de diyorlar ki 'zaten yerin altında olan bu işi çok bilebilme imkanımız yok ancak geçmişe doğru hareketlenmelere bakarak, onun periyotlarına bakarak, zaman dilimlerine bakarak kaç senede bir orada deprem olduğunu bilebiliriz.' diyorlar. Marmara'da 5 tane segment var. En tehlikeli olan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın ucundaki segmentteki fay hattı 500 senede bir patlıyor. 550'li senelerde patlamış, 950-960'larda yeniden bir hasar oluşmuş, 1500'lerde var. Şimdi süre doldu diyorlar. Bütün hocalar bunu söylüyor. Bu iki konuda hocalar hemfikir. 2030'a kadar bu deprem bekleniyor ve 7'nin üzerinde olacak. Böyle bir deprem olursa biz buna hazırlıklı mıyız İstanbul'da? Emin olun hazırlıklı değiliz. Mevzi olarak Anadolu'nun bir yerinde olursa onun altından kalkmak kolay. Ama böyle bir deprem İstanbul'da olursa İstanbul Büyükşehir Belediyesinin afet bölümünde hazırlanan deprem raporlarına göre riskli gözüken bağımsız birim sayısı 600 bin civarında. Bunun belki büyük bir kısmı çok hasarlı olarak yıkılır, bir kısmı az hasarlı olarak yıkılır ama yıkıldığında Allah korusun bütün sokaklar kapanır, iletişim biter, altyapı biter, insanlar moralman çöker. Bunun karşımıza çıkaracağı hasarın beledi neredeyse 100 milyon doları buluyor."
Hocaların 12-13 sene sonra en geç deprem olacağını söylediğini aktaran Özhaseki, "Belki yarın sabah olur bilmiyoruz, hiç olmaz inşallah, Allah'tan dileğimiz o ama 15 seneye kalmayacak diyorlar. Bizim 15 seneye kadar İstanbul'u baştan sona yenilememiz lazım. Riskli gördüğümüz bütün yapıları elden geçirmemiz lazım. Belediye başkanlarına desek vererek bu işi hızlandırmamız lazım. Hazırlık yapmamız lazım, yapmazsak ne olur, bir gün deprem gelir kendini hatırlatır." diye konuştu.
Kayseri Gündem