Kadınlara, 1930 Seçme Hak 1934 Seçilme Hak 2013 Başörtüsü Yasak

Memur-Sen Kayseri Şubesi Başkanı Aydın Kalkan gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Kalkan, kamuda devam eden başörtüsü yasağının son derece garip bir uygulama olduğunu belirterek 1930 yılında seçme, 1934 yılında seçilme hakkı verilen kadınların istediklerini giyme hakkının verilmediğin söyledi.

Memur-Sen Kayseri Şubesi Başkanı Aydın Kalkan, gündemi uzun süredir meşgul eden ve kamuda çalışan kadınların en büyük mağduriyeti olan başörtüsü sorununu gazetemize değerlendirdi.

          Kadınlar kendilerini iyi hissettikleri gibi işe gitsinler

Kalkan, Memur-Sen olarak önemli saydıkları konulardan biri de kamuda başörtüsüdür olduğunu kaydederek; “Danıştay 12. dairesinin 28 Şubat’ta bir öğretmenle ilgili vermiş olduğu kararda 657’ye tamamen aykırıydı. 28 Şubat’ta hakimler ve savcılar tamamen kendi içtihatlarına göre karar veriyordu.” dedi. Bunun kamuda başörtüsü çalışmayı önlediğini söyleyerek; “Kamuda eğer bir memur kılık kıyafet yönetmeliğine uymadan gelirse o ilk önce uyarılır. Devam ediyorsa kınama cezası verilir. Ama bir bakıyorsunuz bunlar hiç verilmeden hemen öğretmenlerin görevden Atıldığını görüyorsunuz. Ama sonunda hak yerini buldu. Danıştay 12. Dairesi başörtüsü ile öğretmenin çalışabileceğine hükmetti. Ama birde gördük ki Milli Eğitim Bakanlığı’nda ki hukuk müşavirleri bu kararı temyiz etmeye kalktı. Biz Memur-Sen olarak kurulduğumuz tarihten beri insanların dini inançları gereği giymiş oldukları şeyden dolayı hor görülmemesinden yanayız. Biz bu sene kamuda kılık kıyafetin serbest bırakılması için imza kampanyası yaptık. Yani ben kendimi nasıl rahat hissediyorsam işe öyle gideyim. Bayanlarda kendilerini nasıl iyi hissedeceklerse öyle gitsinler.” açıklamasında bulundu.

       Başörtüsünü yasaklayan yönetmeliği tanımıyoru
Kalkan, “1930’da seçme, 1934 yılında seçilme hakkı verdiğiniz kadınlara siz ne giyeceğinizi seçtirmiyorsunuz. Kadın, Cumhurbaşkanı seçimleri halka gidilirse oy verebilir. Başbakana, belediye başkanına oy verebilir. Muhtarını seçebilir ama kendi giyeceğini seçemez.” şeklinde eleştirilerde bulunarak şöyle devam etti; “Böyle garip bir şey. Bu da 25.10. 1982 yılında darbe anayasası ile hazırlanmış bir yönetmelik. Bu yönetmeliğin gereği olarak insanlar kamuda çalışan kadınlarımıza başörtüsü yasağı uygulandı. Bizde buna karşılık 10 milyon imza hedefi ile yola çıktık ve 12 Milyon 300 bin imza topladık. Bunu ilgili yetkililere sunarak gereğini yapın dedik. Baktık gereği yapılmıyor bizde 2012 yılının mart ayından itibaren kamuda çalıştığımız işyerlerimize serbest kıyafetle gidiyoruz. 1982 darbe ile çıkmış o anayasa yönetmeliğini tanımıyoruz dedik. Fiili olaraktan bunu gerçekleştirdik. Şuanda Memur-Sen’e bağlı sendikalardaki üyelerimizin tamamı iş yerlerine serbest kıyafetle gidiyorlar. Bu devam edecek. Bu ülkede şapka kanunu var. Normalde şapka giymemek suç. Ama kimse şapka giymediği için cezalandırılmıyor. Bizde başörtüsünü yasaklayan bu yönetmeliği tanımıyoruz. Kılık kıyafetin bu ülkede biran önce serbest hale gelmesi lazım.”

 Haber/Fotoğraf: Bünyamin Gültekin