- Haberler
- 'Kadim Kent Kayseri' 19 Eylül'de Ankara'da olacak
'Kadim Kent Kayseri' 19 Eylül'de Ankara'da olacak
Kayseri Günleri Organize Komitesi Başkanı Sinan Burhan ile geçen yıl ilki düzenlenen ve bu yıl ikincisi yapılacak 'Kadim Kent Kayseri' tanıtım günlerini konuştuk.
Söyleşi: Bünyamin Gültekin
Fotoğraf: Mesut Davarcı
“Kadim Kent Kayseri” günlerinin organize komitesi başkanı olan Sinan Burhan, gazetemize 19-22 Eylül arasında yapılacak olan tanıtım günlerini değerlendirdi. Kentlerin yaptıkları tanıtımlarla birer marka değeri kazandıklarını ve böylelikle isimlerini bulundukları ülkelerin önüne geçirdiklerine dikkat çeken Burhan, Kayseri’nin de bu marka şehirler arasında yer alması için çaba sarf ettiklerini belirtti. “Kadim Kent Kayseri” tanıtım günlerini geleneksel hale getirmek istediklerini de söyleyen Burhan, Kayserilileri ve tanıtım günlerine katılacak olanları bekleyen sürprizleri de yaptığımız söyleşide dile getirdi. Burhan, tanıtım günlerinin açılışını geçen yıl olduğu gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yapacağını söyleyerek; “Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, ilkini yaptığımız ‘Kadim Kent Kayseri’ tanıtım günlerinde 1920 model bir araba içerisinde hoş bir görüntüyle poz vermişti. Bu kez de kısmet olursa Sayın cumhurbaşkanımızı helikopter veya uçakta benzer bir görüntüyle mizansenleştirmek istiyoruz.” dedi.
“Kadim Kent Kayseri” tanıtım günlerini yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Artık kentler ülkelerin önüne geçti. Mesela Paris, Roma, Londra, Moskova ve tabiî ki İstanbul tek başlarına birer marka değerleri taşımaktadırlar. Kentler bu marka değerlerini yaptıkları organizasyonlarla fark ettiriyorlar. Bu nedenle bir kentin marka değeri olabilmesi için tanıtım çok önemlidir. Nitekim biz de bundan hareketle Ankara’da Sayın Özhaseki başkanlığında ve Kayseri’nin önde gelen isimleriyle bir Kayseri tanıtım günleri düzenlemenin faydalı olacağını düşündük. Çünkü dünyada tanıtımlarla bir imaj ortaya koymak önemlidir.
Tanıtımdan önce bir isim arayışı içerisine girdik. Aklımıza ‘Kadim’ ismi geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’de geçen sene ‘Kadim Kent Kayseri Günleri’nde yaptığı konuşmada isim konusunda çok memnun olduğunu ifade etti.
Kadim, sözcüğünü bilemeyenler için biraz açar mısınız?
Kadim, öncesi olmayan, eskimeyen anlamlarına geliyor. Bu anlamda Kayseri’de Kadimdir. Kayseri Birçok uygarlığa beşiklik etmiş bir kent. İlkel uygarlıklar, Pagan uygarlıkları ve tek tanrılı uygarlıklardan, Kültepe Kaniş’den tutunda Roma’da da önemli bir kent ismidir. Kayseri’nin ismi de zaten Kaiser’den geliyor. Daha sonra Anadolu Beylikleri, Danişmentliler, Melikgazi, Selçuklular gibi çok geniş bir kültüre ev sahipliği yapmış. Ayrıca ticari ve kültürel değerlere de sahip.
Gördük ki kentler ön planda ve bunu yaptıkları iyi tanıtımlarla gerçekleştiriyorlar. Biz de Kayseri’yi neden tanıtmayalım dedik. Kayseri elbette sucuk, pastırma ve Erciyes’tir. Ama Kayseri’nin daha köklü bir geçmişi var. Kapadokya bölgesi içerisinde yer alan Kayseri’yi tanıtalım istedik. Bu düşünceden hareketle ‘Ankara’da bir Kayseri tanıtım günleri düzenleyelim’ dedik. Geçtiğimiz yıl ulusal gazetelerin tamamında manşet veya sürmanşet, ulusal televizyonlarda da birinci haber oldu. Reklam ajansları Televizyon ve gazetede çıkan haberlerin maddi olarak karşılığını yazarlar. Haber de bir reklam değeri taşır. Hem de etkili bir reklamdır. Yaklaşık olarak 20 milyon dolarlık kendiliğinden bir reklam oldu. O yüzden geçen sene Kayseri, Erciyes ve kültürümüz çok iyi bir şekilde tanıtıldı. Bu noktada tanıtım önemlidir.
“Kadim Kent Kayseri” projesi kendi önemini dediğiniz üzere aldığı teveccühle ispatladı. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan ve geleneksel hale getirmeyi planladığınız tanıtım günlerini yapılan diğer tanıtım organizasyonlarından ayıran nedir?
Son yıllarda Ankara’da hemşeri adı altında çeşitli etkinlikler yapılıyor. Zaten zaman zaman bunların basına yansımasını da görüyoruz. Ankara’da sayısız hemşeri günleri ve il tanıtım günleri yapıldı. Biz farklı bir şey yapmayı arzuladık. Kayseri ekonomisiyle, tarihiyle ve kültürüyle büyük bir il. Bütün fuarlar Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılıyordu. Bu merkez ne Atatürk’e ne kültüre ne de başkentte yakışan bir yer. Etkinlikler çadırda yapılıyor ve bu çadırda elektrik, su, WC, mescit gibi insanların ihtiyaç duyacağı hiçbir şey yoktu.
Geçtiğimiz yıllarda Konya’da bir fuar oldu. TÜYAP tarafından yapılan bir tarım fuarıydı. Rüzgar esince çadırları yıktı ve altüst etti. İnsanlar maddi ve manevi zararlar gördü. Bu hiç yakışmadı. Ankara’da, Avrupa’ya örnek olması gereken bir yer bulunması gerekirken aksine durum çok vahim. Biz bu nedenle önce çadırdan kurtulmak istedik. Çünkü burada bir çadır tiyatrosu yapmıyoruz. Fuar yapıyoruz. Avrupa’nın en büyük kültür ve kongre merkezi olan Congresiom’da bu fuarı yaptık. 10.000 metre karelik alana sahip olan Congresiom, kültüre ve sanata çok uygun bir yer. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Özhaseki’de tanıtım günlerini ‘Kayseri’ye yakışan bir şekilde yapalım’ dedi. Aslında Kayseri her bakımdan kendi tanıtımını yapıyor. Bizim yaptığımız ilave bir katkıdır. Bu tür günlere protokol de yoğun olarak katılıyor. Bizim organizasyona da çok büyük bir katılım oldu. Şüphesiz ki en önemli katılım, Cumhurbaşkanımızın katılımıydı. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı bizim için büyük bir onurdu. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla birlikte organizasyonu takip etmeye gelen ulusal ve uluslar arası basınla Kayseri’nin hem ülke çapında hem de uluslar arası camiada büyük bir tanıtımına vesile oldu. Cumhurbaşkanımız katıldığı zaman gündeme dair bir şeyler söyleyerek geçiştirilmesini istemedik. Basına nasıl malzeme veririz diye düşündük. Teleferiğe bindirip suni bir kar yağdırılması, ayrıca 1920 model bir arabaya binip birde şoförlük yapması basının ilgisini artırdı. O kare önemli bir kareydi.
Sanırım bu tanıtım günleriyle birlikte Kayseri’nin kültür ve turizm ticaretinin de attırılması hedefleniyor.
Biz orada kayak merkezinin sadece Bursa Uludağ’da ibaret olmadığını anlattık. Erciyes’in altyapısını öğrendiğiniz zaman Uludağ’dan ne kadar daha iyi olduğunu göreceksinizdir. Üstelik Uludağ’ın belli bir kapasitesi var. Bu şu açıdan da önemlidir: konu ile ilgili Belediye Başkanımız Sayın Öshaseki, güzel bir örnek verdi. Biz organize sanayi bölgesinde ihracat yapıyoruz. İhracat yaptığımız zaman diyelim 1,5 milyar dolar bunun %10’u kâr olsa yapar 150 milyon dolar. İsviçre’de Alpler küçük bir kasabada kuruludur. Yıllık 2,5 milyar Euro’luk bir kazanç sağladığına şahit olduk. Üstelik çok büyük yatırımlarda gerektirmiyor. Bir kere yatırım yapıyorsunuz ve hizmet sektöründen para kazanıyorsunuz. Bugün Kayseri’de Organize Sanayi Bölgesi’ne gittiğinizde sadece mobilya üzerine bir sektör görüyorsunuz. Kayseri’de sektörsel çeşitlilik yok. Sayın Başkan büyük bir vizyon ortaya koyarak Erciyes projesini 100 yıllık belki de daha fazla Kayseri’nin ekonomisine katkı sağlayacağı bir proje olarak tasarladı.
Ankara’daki arkadaşlarımıza Kayseri’de Erciyes diye bir şey olduğunu fark ettirdik. Gazete ve televizyon haberleriyle yaklaşık 200 bin ziyaretçiye Erciyes’in ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Şimdi zaman zaman gazeteci arkadaşlarımız Erciyes’e gitsek diyorlar. Ben Kayseri’nin Ebiç Köyündenim. Bu yaşıma kadar Erciyes’e çıkıpta doğru düzgün hiç kayak yapmadım. Bu tanıtım vesilesiyle Erciyes’e çıktım ve kayak yaptım. Kayseriliyiz fakat Erciyes’te hiç kayak yapmamışız. Bu bile bir eksiklik. Yurt içinden ve yurtdışından insanlar bizi arayıp ‘Erciyes’te böyle pistler var mıydı? Erciyes’te böyle bir imkan var mı?’ diye soruyorlar.
Ankara ve Kayseri arasındaki mesafe çok az ve Ankara büyük bir pazar. Bu Kayserili firmalara için büyük bir avantaj. Bu pazarda İstediğiniz gibi müşteri bulabilirsiniz. Biz 85 ülkenin büyük elçilikleri ve ticari ataşeleriyle görüşmeler yaptık. Kayseri’den büyük firmaların katılacağı büyük bir organizasyon olduğunu belirttik. Ticari ataşeleriniz üretim yapan firmalarla iletişime geçip, yeni pazar elde edebilir. Bunun yanında Kayseri’nin sivil toplum örgütleri kendilerini anlatma imkanı buluyorlar. Yerel seçimler yaklaşıyor. Ankara protokolüne Cumhurbaşkanımızın dışında oraya MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de katılacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da davette bulunduk. Hepsinin katılmasını bekliyoruz. Dolayısıyla her parti burada yer alsın istiyoruz. Biz burada siyasi bir tutum veya davranış içerisinde değiliz.
Biz kayseri günü yapıyoruz. Kayseri’nin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, Kayseri’nin yolunda yürümüş, yağmurunda ıslanmış herkesin kayseri günlerine katılma hakkı vardır.
Biz bu organizasyonu yapıyoruz. Ama Kayseri’yi yönetenlerde bizim burada stant sattığımızı bilsin. Hazır bir kaynak kullanmıyoruz. Belediyeler, firmalar ve sivil toplum örgütleri ister katılır isterlerse katılmazlar. Biz burada her şeyi vicdana, ahlaka ve hukuka uygun bir biçimde yapıyoruz. En ufak kimseden bir katkı yok. Ne Büyükşehir Belediye Başkanımızdan ne valimizden. En fazla alacakları stanttır. Başka bir şey almazlar.
Nitekim geçen sene katılanların yanında katılmayanlarda oldu. Eğer kendileri ve Kayseri’nin tanıtımı ve ticareti açısından faydalı olacaklarına inanacak olurlarsa katılırlar. Faydalı olmayacağına inanıyorlarsa katılmazlar. Bu konuda bizim herkese saygımız sonsuzdur.
Geçen sene ilkini yaptığınız tanıtımı günlerinde organizasyonla ilgili aldığınız eleştiriler oldu mu?
İlkleri yapmak fevkalade zordur. Medyatik PR bakımından son derece başarılı olduk. Ama eksikliklerimiz muhakkak vardı. Bunları da açık yüreklikle hemen sayayım; Ankaralı vatandaşlar ikramı çok istiyor. Kayseri’nin mantısı, sucuğu, pastırması olsun aynı zamanda birazı da ücretsiz olsun istiyorlar. İkinci husus Congresiom bir fuar merkezi olduğu için geçen yıl yemek pişirilmesi noktasında sıkıntı oldu. Çünkü burası fuar yeri dediler. Tüp yanacak risk olabilir. Yangın çıkabilir. Bu noktada bu sene ikramları artırmayı düşünüyoruz. Yemek noktasındaki eksiklikleri gidereceğiz. İkinci bir eleştirilen tarafımız geçen sene çok kültür-sanat faaliyeti yapmamızla ilgiliydi. Ben bu eleştiriye çok katılmıyorum. Fakat bizim toplumumuzun yapısından kaynaklı bir durum: kültür-sanatı ve konferansları sevmiyor. Geçen yıl bir Erciyes paneli yapalım dedik. Ama Erciyes paneline ilgi olmuyor. Ama, Kayseri türküleri gecesi yaptık alan tıklım tıklım oldu. Birer saat arayla iki konser yaptık vatandaşlar yine de devam etmesini istediler.
Kayser İli Yardım Derneği’nin bürokratlardan oluşmuş bir Türk Sanat Müziği korosu var. Onlarda bir gece tertip ettiler. Kayser İli Yardım Derneği Ali Bakır Beyefendi yönetiminde, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden birisi. Kamu yararına kurulmuş bir dernek. Cumhurbaşkanımızdan tutunda bütün Bakan ve siyasi partiler tarafından itibar gören bir kuruluş. Bu yıl organizasyonu Ali bakır Beyle beraber yapıyoruz. Onlar mesela bir konser verdi o da çok ilgi gördü. Ama örneğin Sinan Polvan Mimar Sinan paneli yapamadık. Çünkü vatandaşımız veyahut Ankaralılar biz yemek isteriz, konser isteriz eğlence isteriz dediler. Onları da yadırgamıyorum. Bundan on sene önce, Yerel Medya ve Demokrasi adlı bir kitap çalışmam vardı. Onunla ilgili olarak beni İsviçre’ye konferansa davet ettiler. Gittik bana düşen kısmın sunumunu yaptım. Konferans yedi gün sürdü. Saat başı sunum vardı. Rizeli televizyon sahibi bir arkadaşımız vardı. Ya artık biz sıkıldık zaten İngilizce konferans ve zorlanıyoruz. Konferans Türkçe de olsa dinlemek zordur. Alplere çıkıp dağda bayırda gezmeye karar verdik. Gezmek için çıktığımızda bizimle birlikte bir gurup daha var. Baktık ki bu grup Yunanlılarmış. Akdeniz ikliminin insanları birbirine çok benziyor. Dediler ki ‘konferansı İskandinav ülkeleri dinlesin biz sıcakkanlı insanlarız dinleyemeyiz.’
Rahmetli Ecevit’in bir şiiri vardı ‘Gurbette sıla derdine düşünce anlarsın Yunanlıyla kardeş olduğunu’ diyor. Tabi coğrafi olarak bir kardeşliğimiz var. Kısacası bizde katılmadık. Dolayısıyla bu yıl kültür-sanat faaliyetlerini azaltacağız. Halk oyunları, folklor gösterileri, Kayseri türküleri gecesi ve eğer bir aksilik olmasa 63 kişinin oynadığı ve Kayseri Lisesi’nde geçen (taş mektepte) bir sinema filmimiz var. Geçen yıl Elia Kazan gecesi yapalım dedik, fakat o film gösterimini de yapamadık sebebi ise izlemek istemediler. Eğer bu yıl ‘Taş Mektebe’ ilgi olursa bu filmin gösterimini yapmak istiyoruz. Onun dışında resim sergileri olacak. Kayseri’nin tarihini ve kültürünü anlatan hem fotoğraf sergimiz hem resim sergimiz olacak. Onun dışında Hat, Tekzip gibi bizim kültürümüze uygun sanat dallarının sergilerini yapacağız. Ayrıca ulusal ve yerel gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek bir yemek tertip etmeyi düşünüyoruz. Bu yıl televizyon, gazete ve reklam billboardların da daha fazla yer alarak daha geniş kitlelere Kayseri günlerini duyurup tanıtacağız. Geçtiğimiz yıl billboardlarda çok güzel bir çalışma yapmıştık. Erciyes Dağı’nın güzel bir silüetini koymuştuk. Bu yıl yöresel yemeklerimizde yer alacak ve fazlasıyla ikramlar yapacağız. Çünkü insanlar bizim tatlarımızı çok seviyor.
Bu yıl yapılacak olan tanıtım günlerinde bir önceki yıldan farklı olarak neler bizi bekliyor? Biraz Bu yıl gerçekleşecek tanıtımla ilgili bilgilendirir misiniz?
Bütün stantlarımızda yöresel tat ve unsurlar olacak. Mesela geçen yıl Pınarbaşı Belediye Başkanımız Dursun Bey alabalık ikramında bulundu. Yahyalı’nın elmasına yoğun bir ilgi oldu. Bununla birlikte Yahyalı halısı tanıtıldı. Bünyan’ın gilaburusu ve halısı vardı. Bütün ilçelerimizin tarım ürünleri ve kültür-sanat ürünlerini ortaya koyacağız. Bunun dışında Kayseri’ye ait el sanatları Büyükşehir Belediyemizin açmış olduğu kurslarda üretilen el işlemesi sanatların tanıtımı olacak. Kayseri Şeker Fabrikamız üretmiş olduğu çeşitli ürünleri burada sergileyecek. Kayserili büyük firmalar ikramlarda bulunacaklar. Stantların çoğu özel standa giriyor. Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz Kayseri’nin değerlerini anlatan stantlar yapıyorlar. Burada devlet büyüklerimiz gelecek Sayın Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız ve 80’i aşkın Büyük elçi katılacak. Geçen yıl Faik Öztürk ve Safiye Soyman ikilisi katılmıştı. Bu yıl Kayserili sanatçılar şairler ve yazarlar katılacak. Geçen yıl Erciyes Spor’unda katıldığı, Erciyes Spor konulu bir konferans vermiştik. Bu yıl Kayseri Spor ve Erciyes Spor’un birer mağaza açmasını bekliyoruz. Burada ürünlerini satabilecekler. Kayseri iki büyük takımı bünyesinde barındırıyor. Ankara başkent olmasına rağmen tek takımları var. İzmir başta olmak üzere birçok büyükşehrin Süper Lig’de takımı yok. Bugün baktığınız zaman bizim takımlarımız Kayserinin ekonomik ve sosyal kalkınmasını gösteren bir unsurdur.
19 Eylül Çarşamba gün saat: 13.30’da Cumhurbaşkanımızın katılımıyla açılışı yapacağız. Bunun öncesinde bir mehteran gösterimiz olacak. Resim sergileri olacak. Faruk Yaman Bey’inde resim sergisi yer alacak. Kayseri Büyükşehir Konservatuarı bir konser verecek. Cumartesi günü akşamında ise Ankara’da bulunan Kayseri İli Yardım Derneği konser verecek.
Kayseri’de 4 tane önemli üniversitemiz var. Bu üniversitelerimizde kendilerini tanıtacaklar. Ayrıca Kayseri’de yeni bir yapılanma içerisinde olan TOBB Üniversiteleri gibi kuruluşlarımızda katılacak. Kayseri’de yeni bir yapılanma düşünüyorlar. Türk Hava Kurumu Oraya uçaklarını getirecek. Eğer bir aksilik olmazsa bu yıl cumhurbaşkanımız Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin uçaklarına binerek poz verecek. Orada da bir mizansen düşünüyoruz. Dünden bugüne havacılık sektörünün geldiği noktayı da sergileyeceğiz. Kayseri’de de havacılık önemli bir sektördür. Türk Hava Kurumu’da Kayseri’de yatırımlar yapıp üniversiteler veya bölümler açmayı düşünüyor. O yüzden kendilerini tanıtmak için böyle etkinlikler yapacağız. Bunun yanında kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri kendilerini anlatacak.
Tanıtım günlerinin Kayseri’ye geri dönüşü nasıl olacak? Tanıtım günlerine katılacak olanlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Her kurum ve kuruluşun buraya bir katılma nedeni olmalı. Buraya katılan firmalar, üretim yapan kobiler, Ankara’ya geldikleri zaman iki şey elde etmiş olurlar. 1.’si Ankara 5 milyonluk bir nüfusa sahip. Burada nüfustan kaynaklı bir ekonomik pazar var. Ankara’daki firmalar, kobiler ve üreticiler Kayseri’deki firmalarla ekonomik ve ticari işbirliklerine gidebilirler. 2. olarak Ankara 200’e yakın büyük elçiliğin olduğu bir yerdir. Bu büyük elçiliklerle ticari münasebetler kurulabilir. Kayseri’de mobilya sektörü ön plandadır. Türkiye pazarı daraldı. Afrika’ya açılmaya başlanıldı. Türkiye pazarı daraldığı zaman sizin yeni pazarlar bulmanız gerekiyor. 6 ay önce Kenya’ya gitmiştim. Orada Türkiye’nin mobilya sektörünün yeni yeni açıldığını gördüm. Çünkü Afrika pazarı aç bir pazar. Tabi sadece mobilya sektöründe değil. Tüm üretim sektörlerinde yeni pazarlar bulabilirsiniz. Türkiye’de kriz bile olsa ihracat yapılarak bu kriz aşılabilir. Bu yaklaşık olarak 1 milyar dolarlık bir pazar payı demektir. Diğer bir husus Erciyes’i tanıtıyoruz. İnsanlar Uludağ ya da Bolu Kartalkaya’ya gideceklerine 3 saatlik mesafede olan Erciyes’e gelseler daha iyi olmaz mı? Ayrıca Kapadokya var. İnanç turizmi var. Nevşehir’de Ürgüp, Göreme, Avanos’u görmeye de gidebilirler. Yani sadece kar turizmi değil, kültür turizmi de yapılabilir.
Seçimler yaklaşıyor. Partiler seçimler öncesinde kendilerini ifade etmeye çalışıyor. Aday ve aday adayları var. Yılbaşına doğru Kasım ve Aralık ayında çok ciddi manada adaylar belli olur. Yoğun bir telaş ve kampanya başlar. Kısmet olursa biz belediyelere de böyle bir imkan tanımış olacağız.
Geçtiğimiz yıl etkinliklerde Mustafa Elitaş Bey ile Orman Bakanı Veysel Eroğlu Bey şaka yoluyla birbirleriyle Afyon’un mu yoksa Kayseri’nin sucuğu mu daha iyi diye
atıştılar. Kayseri sucuk ve pastırmayla özdeşleşmiştir. Ama şimdi bazı yerlere soruyorsunuz sucuk dediğiniz zaman Afyon akla geliyor. Yazık, Kayseri’nin böyle büyük bir değerini siz neden tanıtmadan veya sahip çıkmayarak unutturuyorsunuz. Elitaş bizim sucuğumuz daha iyi deyince Bakan Eroğlu’da ‘iyi daha iyi ile kıyaslanır. Demek ki bizim sucuğumuz daha iyi ki sizde karşılaştırmayı bizim sucuk ile yapıyorsunuz’ dedi. Bu nedenle katılımcılara her türlü katkıyı sağlayacağız.
Söyleşimizi sonlandırırken, son olarak neler söylemek istersiniz?
Cumhurbaşkanımız geçen yıl katılarak bizi onurlandırdılar ve sahip çıktılar. Bu yılda sağ olsunlar katılarak Kayseri’ye yine sahip çıkacaklar. Kayseri zaten sayın cumhurbaşkanımızla özdeşleşmiş durumdadır. Yine Sayın Enerji Bakanımız Taner Yıldız Bey’de organizasyonlarımızda her daim yer aldı ve destek oldu. Kayseri’nin yeni Valisi Orhan Düzgün Bey, tanıtımın ne olduğunu bilen çok birikimli ve değerli bir insan o bize her daim destek oluyor. Kayserili bütün milletvekillerine teşekkür ediyoruz. Tabi en çok bu projeye sahip çıkan Kayseri Büyük Şehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Özhaseki Bey’e biz teşekkür ediyoruz. Sayın Özhaseki belediyeciliği sadece kaldırım yapmak ve çöp toplamak değil aynı zamanda bir kenti yüz yıl sonrasına taşımak olarak gören değerli bir belediye başkanıdır. Türkiye’de de herkesin örnek aldığı biridir. Ankara dışındakiler Melih Gökçek diyorlar ama Ankara’dakiler bile Mehmet Özhaseki’i örnek olarak gösteriyorlar. Türkiye Mehmet Bey’i yaptığı projelerle örnek alıyor. Herkesle 19 Eylül’de Ankara’da bir araya geleceğiz. Orada Kayseri’nin tarihini kültürünü, Erciyes’i, gilâburuyu, mantıyı sunacağız. Bu nedenle 19-22 Eylül tarihleri arasında Ankara’da buluşalım. Hep beraber birlikte olalım diyorum.