İşyerinde Ayrımcılık Hipertansiyona Neden Oluyor
Dr.Şekip Altunkan'ın bildirdiğine göre, hipertansiyon gelişmesinde geleneksel risk faktörlerine ek olarak, sosyal yaşamdaki etkenler de önemli rol oynamaktadır. İş yerindeki ayrımcılık buna örnek olarak verilebilir.
İşyerinde ayrımcılık, ırk, cinsiyet, yaş gibi kişisel özellikler nedeniyle adil olmayan koşullarda çalışmak veya işyerinde hoş olmayan muameleyle karşılaşmak olarak tanımlanmaktadır. Yetişkinlerin ortalama olarak zamanlarının üçte birinden fazlasını geçirdikleri işyerinde karşılaşılan ayrımcılığın sağlık üzerinde etkilerini araştıran çok az çalışma vardır.
Amerikan Kalp Birliğinin dergisinde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar çeşitli meslek ve eğitim durumlarındaki 1246 yetişkin kişiyi incelediler. Çalışmanın başlangıcında bu kişilerde yüksek tansiyon yoktu. Çalışmaya alınan bu kişilere kendilerine haksızlık yapıldığını hissedip hissetmedikleri, başkalarından daha fazla yakından izlenip izlenmediği veya görmezden gelinip gelinmediği, iş terfilerinin adil bir şekilde ödüllendirilip ödüllendirilmediği, ne sıklıkla ırksal, etnik veya cinsel hakaretlere veya şakalara maruz kaldıkları gibi iş deneyimleriyle ilgili sorular soruldu. Yaklaşık sekiz yıl boyunca izlenen bu kişilerde, orta düzeyde ayrımcılık yaşadıklarını söyleyenlerde hipertansiyon gelişme oranının %22, yüksek düzeyde ayrımcılık görenlerde % 54 daha fazla olduğu belirlendi.
Hipertansiyon alanında çalışan Dr.Şekip Altunkan’a göre bu çalışma iş yaşamının sağlık için önemli bir sosyal belirleyici olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bu konuda kamuoyunun farkındalığını artırmak gerekmektedir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, geleneksel risk faktörlerine ek olarak, ayrımcılık nedeniyle işte yaşanan stresin yüksek tansiyon için ek bir risk faktörü olduğunun belirlenmesi önemli bir bulgudur. Çalışanların sağlığını daha iyi korumak için hükümet ve işverenlerin ayrımcılık karşıtı politikalar geliştirmelerine çok ihtiyaç vardır.