İşte Gülen'in yazdığı o mektup

Başbakan Erdoğan, gazeteciler, yazarlar ve STK temsilcileri ile yaptığı toplantıda sözünü ettiği barış mektubunun detayları belli oldu.

  Gülen  cemaatinin resmi  yayın  organı olarak bilinen Herkül.org'da mektubun yazım  süreci  ve içeriğiyle ilgili  detaylara   yer   verildi .


İşte Gülen'in o mektubu:

*Adanmış ruhların faaliyetlerini ve müesseselerini, -başkaları " Hizmet ", " Hareket ", "Cemaat" veya " Câmia " gibi  farklı  isimlendirmelerde bulunsalar da- her tür,  her anlayış , her  renk  ve her  desenden  insanın ( camide  bir araya gelip beraberce saf tutan inananlar misillü) bir makuliyette ve bir  mantıkiyette buluşmalarının  neticesi olarak gördüğünü.. ve  hedef  alınması karşısında  çok  mahzun olduğunu;*Daha  dershaneler  meselesinin  konuşulduğu  ilk  günlerde  ricâl-i devlete değişik vesilelerle milletimiz için  faydalı  gördüğümüz müesseselerin kapatılmamasını ve mevcut halleriyle  misyonlarını  ifa etmeyi sürdürmesini  arzuladığımız  hususunun iletildiğini;

* Hizmet  gönüllülerinin  genel  ve  sosyal   medya  aracılığıyla elden geldiğince nezaket çerçevesinde kendilerini ifade etmelerinin  ortaya  atılan itham ve iftiralar neticesinde başladığını ve bu hususta kanunlar çerçevesinde  hukukun  gereklerinin seslendirildiğini; fakat,  zamanla  içtimai  hayat  içinde bir  çok  insanın hadiseye dahil olması neticesinde maalesef  yer   yer  nezaket ölçülerinin dışına çıkan bir üslup ile  çok  çirkin söz ve karşılıklı isnatların  gündemde  olduğunu;

"KANUN  İŞLEYİŞİ  ÇERÇEVESİNDE EMİR VERMEM MÜMKÜN DEĞİL..."

*Kendisinin, devletin kanun çerçevesinde yürüyen  işleyişi  hususunda emir verme,  müdahale etme ya da  memurları  bir noktaya sevk etme  konumunda  asla bulunmadığını;

*Bununla  birlikte , sohbetlerinde tansiyonun düşürülmesi adına dost, muhip ve sevenlerine itidal  tavsiye  edeceğini;  özellikle  bir kesim  medya   kuruluşlarında  kara propaganda sayılabilecek  yayınların  sona ermesini  arzuladığını ; bu  konuda  kendisinin elinden geleni yapacağını ; Cumhurbaşkanımızın da ciddi  etkili  adımlar atacağına ve samimi gayretlerle yeniden  akl-ı selime  dönüşün  sağlanacağına inandığını;

" MEMURLARIN  ENGELLENMESİ ÜZÜNTÜ  VERİCİ ..."

*Kanunların  belirlediği  vazifeleri yine kanunlar çerçevesinde  yerine  getiren  memur înin sırf belli bir  yere  nispet edilerek engellenmesini ve hatta  süreçle  hiçbir ilgisi olmadığı halde yine aynı  nispete dayandırılarak tasfiyelerin (daha doğrusu kıyımların)  yapılmasını  üzüntüyle izlediğini ;

*Devlet  memurlarının  üzerlerine gidip onları vazifelerini  yapmaktan  men etme ve masum vatan  evladını   sadece  belli bir  yere  nispet ederek tasfiyeye/kıyıma tabi tutma  konusunda kendisi ve sevenleri  sussa  bile maşeri vicdanın  susmayacağını ;

* Şimdiye  kadar hayatın değişik alanlarında yalnızca "falan  yere  müntesip, falancı.. filancı.." görüldüğünden dolayı mağduriyete uğramış pek çok insanın gelip gözyaşı döktüğüne şahit olduğunu; fakat bunları hiç dillendirmediği gibi o insanlara da sabır ve vifak tavsiye ettiğini;

*Dünyanın dört bir tarafına dağılmış ve Allah'ın inayetiyle, kıymetli dostların himmet ve himayesiyle sürekli genişleyen Hizmet hareketinin -maalesef- önünü kesmeye matuf gayretlerin aşikar hale geldiğini; bu yakışıksız engelleme faaliyetlerinin -önceden olmamakla birlikte- hareketin büyümesi ve genişlemesiyle eş zamanlı olarak arttığını;

"EĞER AYRIMCILIĞIN ÖNÜ ALINMAZSA..."

*Ayrımcılık ve meşrepçilik gibi hatarlı düşünce ve çirkin işlerin önü alınmazsa yarın Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri muhiblerinin, Süleyman Efendi'nin talebelerinin, İlim Yayma Cemiyeti'nin, Menzil mensuplarının ve diğer meşreplerin/mesleklerin de aynı muameleye maruz kalacaklarını;

"DÜN NEREDEYSEK, SEÇİM SÜRECİNDE DE AYNI ÇİZGİDEYİZ..."

*Kendisinin ve sevenlerinin dün neredeyse şu yaklaşan seçim sürecinde de aynı yerde ve çizgide durduğunu;

*Hep sulh ve huzurun, ittihad ve ittifakın, uhuvvet ve hulletin yanında yer almaya, kendisine sevgi duyanları da bu yönde teşvik etmeye çalıştığını; gözünde ahiretin tüllenip durduğu şu yaşından sonra da başka bir sevda, düşünce ve emelinin olamayacağını;

*Bundan sonra da arkadaşlarına, dostlarına ve sevenlerine itidal tavsiye ederek huzurun temini adına elinden geleni yapmaya çalışacağını ve her zaman sulhun takipçisi/destekçisi olacağını..

Bakmadan Geçme