İktidar değişirse İslam düşmanları sevinecek
7 Haziran Pazar günü gerçekleşecek kritik seçim öncesinde AK Parti Kayseri Milletvekili Adayı Kemal Tekden ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Gerçekleştirdiğimiz söyleşide yapılacak seçimin öneminde dikkat çeken Tekden: '7 Haziran'da AK Parti güçlü bir iktidar olarak çıkarsa partileri bir yana bırakacak olursak üzülen İsrail, İngiliz, Neoconlar ve İslam düşmanları olacak. Ama Allah muhafaza tersi olsa o zaman Netanyahu ve İslam düşmanları sevinecek' dedi.
Seçim çalışmalarınız nasıl geçti?
Oldukça yoğun geçti. Köy gezilerimiz, ev ve mahalle toplantılarımız oldu. Esnaf ziyaretlerimiz oldu. Fabrika ziyaretleri, fabrikada işçilerle konuşmalar, televizyon programlarıyla v.s. devam etti.. Her çeşit çalışma içerisinde bulunduk.
“Muhsin Bey ile dostluğumuz devam ediyordu ama siyaset yapmıyordum”
Aslında siyasete çok da uzak biri değildiniz. Belli bir süre ara verdikten sonra neden tekrar siyaset yapmaya karar verdiniz?
Yaklaşık 15 yıl boyunca siyasete ara vermiştim. Tabi biz ara verdiğimizde AK Parti yoktu. Daha sonra rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatına kadar da farklı bir siyasi çalışma yapmadım. Muhsin Bey ile dostluğumuz devam ediyordu ama siyaset yapmıyordum. Sadece dava ve fikir planında çalışmalar yapıyorduk. Rahmetli Muhsin Bey’den sonra AK Parti’ye yöneldik. O günlerden beri AK Parti ile beraberiz ve aday olduk.
“Dava temelli yaşayan bir insanım”
Sizin geçmişinize baktığımızda ülkücü tabandan gelen biri olduğunuzu biliyoruz. Daha sonra Muhsin Yazıcıoğlu ile bir fikir birliğinde örtüştünüz. Tüm bu sürecin ardından nasıl AK Parti’de siyaset yapmaya karar verdiniz?
Parti temelli çalışan ve yaşayan bir insan değilim. Tamamen dava temelli yaşayan bir insanım. Benim davam İslam’ı dava edinen bir Milliyetçilik davasıdır. Türk Milletinin İslam’ın bayraktarlığını yapmasından dolayı yeniden İslam Alemi’nin lideri olması gayreti içerisinde yaşayan, mücadele eden ve kendi gençlerimizi, çocuklarımızın bizim İslami ve milli değerlerimizle mücehhez olması gayretinde olan bir insanım. Hayatımın büyük bölümünde de bu mücadeleyi yaptım. Her ne kadar işadamlığı yaptımsa da onun yanında da mutlaka kültürel ve fikir bazında da çalışmalarıma devam ettim. Bu şablona kimler ve hangi parti uyuyorsa ben de onlarla beraber oldum.
“AK Parti bu milletin önünü açan bir parti”
Kurulduğundan bu yana AK Parti’ye bir sempatim vardı. Çünkü AK Parti bu milletin önünü açan bir parti. Her şeyden evvel bir hizmet partisi… Bu millete hizmet etmenin en büyük milliyetçilik olduğu düşüncesindeyim. Benim anladığım ülkücülük Türk tarihi boyunca Türk’ün İslam’a yönelik bir dava anlayışıdır. Bizim büyüklerimiz buna İlah’i Kelimetullah davası der. Allah’ın adını cihana yayma davası… Adaleti tesis etme davası… Ben böyle bir düşüncedeyim. Bu şablona vurduğunuz zaman sultan Alparslan da bir ülkücüdür. Fatih Sultan Mehmet de bir ülkücüdür. Bu manada Muhsin Yazıcıoğlu da Recep Tayyip Erdoğan da bir ülkücüdür. Bugün itibariyle Türk Milleti’nin İslam’a aşık olması hasebiyle İlah-i Kelimetullah davasına en büyük katkıyı sağlayan Tayyip Erdoğan ve kadrosudur. Ben de bu nedenle onlarla birlikte hareket etmeyi kendime görev bildim. 4-5 senedir bu çizgideyim. Bu sene de aday adayı olarak başvurduk ve aday olduk. Bugün de İslam toplumlarının lideri olabilecek bir Türkiye hedefliyoruz. Bu Türkiye’ye karşı adeta 7 düvel birlikte hareket ediyor. İçimizdeki ihanet şebekeleri ve dışarıdaki güç odakları bize karşı savaşıyor. Bu son seçimlerde de maalesef AK Parti’ye karşı Türkiye’deki bütün muhalefet partileri bir araya geldi. Bunun harcını da paralel yapı oluşturuyor. Bunun bir akıl tutulması olduğunu bildiğimiz için buna karşı çok daha uyanık olmak zorunda olduğumuzu vatandaşlarımıza anlatmaya çalışıyoruz.
Bugün benim dava anlayışımın AK Parti ile devam ettiğini bildiğim için AK Parti’deyim ve bunun mücadelesini yapıyorum.
“Çizgi değiştiren ben değilim onlar”
İçinden geldiğiniz ekol bu noktada size tepki gösteriyor mu? Bu tepkilere nasıl cevaplar veriyorsunuz?
Aslında verecekleri çok fazla tepki yok. Ama nadiren de olsa böyle çok fanatik olan kişilerden tepkiler alıyorum. Bazen de iyi niyetli tartışmalar olmuyor değil. ‘Sen çizgi mi değiştirdin’ diye soranlar oluyor. Halbuki bana göre tüm onlar çizgi değiştirdi. Bizim 12 Eylül’de davamız Nizam-ı Alem ülküsü içindi. Bugün Nizam-ı Alem ülküsü unutuldu. O günlerde biz ‘Kanımız aksa da zafer İslam’ın olacaktır’ diye sloganlar atardık. Şimdi o slogan yok. Hatta ‘Ya Allah, Bismillah, Allah-u Ekber’ sloganları bile kayboldu. Bunlar MHP tarafından yasaklandı. Siz particilik yaparsanız, partilere göre dava belirlenmeye başlanıyor. Bu kez davayı partiler eciş bücüş değiştiriyorlar ve tanınmaz hale getiriyorlar. Şuanda MHP’nin davası o eski ile karşılaştırıldığında şehitlerin, gazi arkadaşlarının inandığı mücadele ettiği hatta bu uğurda şehit olan arkadaşlarımızın davası ile karşılaştırdığımızda şuanda tamamen savrulmuş durumda… İnanılmayacak şekilde farklı bir duruma gelmiş durumda…
CHP ve MHP arasında şuanda sadece nüans farkı var. MHP’nin İslam diye bir derdi kalmamış. Başörtülü kızlarımız ile ilgili bir mücadeleleri olmadığı gibi 2002 öncesinde onların aleyhinde olan bir iktidara da ortak oldular. Böyle bir dava hareketi olmaz. Bu bizim inandığımız, gençken peşinden gittiğimiz hareket değil. Şuurlu insan kendi çizgisine göre hareket eder. O çizgiye uyan şablon ve parti hangisiyse ona göre hareket eder.
“SP ve BBP İsrail ile kol kola bir noktaya geldi”
Saadet ve Büyük Birlik partilerinin kurdukları ittifak’ı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Saadet de Büyük Birlik de amacından sapmıştır. Muhsin Yazıcıoğlu 2007 yılında aynı ittifak için teklif edildiğinde ona karşı bu ittifak barajı geçmez, geçmeyeceğine göre bizim bu ittifakı yapmamızdan sadece AK Parti’ye zarar vermiş oluruz. Bunun memlekete faydası yok zararı vardır diye Muhsin Başkan bu ittifak anlayışını ret etmiştir. Gazetelere de yansıdı ittifak yapan iki liderin ortasında Paralelin Türkiye temsilcilerinde Ekrem Dumanlı vardı. Bu adam gayri milli ittifakı sağladı ve öbür tarafta da arka kapıdan gitti HDP ile anlaştı. Hem HDP’yi destekleyen bir anlayış hem de bunları destekleyen bir anlayış. AK Parti olmasın da hangisi olursa olsun diyorlar. Böyle bir akıl tutulması söz konusu… Bunu bilerek yapıyorlar.
Şuanda Saadet ve Büyük Birlik tabandakiler istemese bile İsrail ile kol kola noktaya geldi. Ekrem Dumanlı İsrail’in adamı… HDP Kudüs Yahudiler’indir diyor. Şimdi onlarla aynı çizgiye geldiler. MHP’de aynı çizgide…
MHP ile HDP birbirlerine söz söylemiyorlar. Seçim döneminde ne HDP, MHP’ye ne de MHP, HDP’ye bir laf söylemiyor. Bu ne biçim anlayış. AK Parti bu memlekete hizmet eden bana göre en milliyetçi ve hatta en ülkücü partidir. Çünkü bu millettin davasını dava edinmiş. Ülkücülük bu millettin davası ise bunu dava edinmiş bir partidir. Bunu da icraatlarıyla gösteriyor. AK Parti bu ülkeyi kalkındıran partidir. Diğerlerinin taş üstüne taş koymuşluğu yok ki! Bu nasıl bir dava anlayışıdır. Bu nedenle ben bunların yaptığı ortak çalışmaya şiddetle tepki koyuyorum. Kukla gibi bir el bunları yönlendiriyor.
7 Haziran’da AK Parti güçlü bir iktidar olarak çıkarsa partileri bir yana bırakacak olursak üzülen İsrail, İngiliz, Neoconlar ve İslam düşmanları olacak. Ama Allah muhafaza tersi olsa o zaman Netanyahu ve İslam düşmanları sevinecek. Burada neyin peşinde olduklarını anlamak mümkün değil. Muhsin Yazıcıoğlu olsaydı bu ittifakı yapmazdı. Erbakan olsaydı Saadet de bu kumpasa girmezdi. Çünkü şuanda Erbakan’ın çocukları da bu işe karşı.
Devlet Bahçeli mi gidip Orhun Anıtlarını ziyaret etti. Orayı tanzim eden ve güzelleştiren ve yol yaptıran Tayyip Erdoğan’dır. Doğu Türkistan’a kim gitti Allah aşkına! Doğu Türkistan’a gidip onlara moral veren Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’dur. Kerkük’e giden bunlardır. Türk Dünyasına defalarca gitmişlerdir.
“Türkiye olmasaydı 1 milyon Türkmen yok olacaktı”
Bayırbucak Türkleri’ne giden yardımların afişe edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu kadar büyük ihanet olmaz. Daha önce MİT’in içerideki operasyonlarını şikayet ediyorduk. MİT kendi vatandaşını takip ediyor, kim ne konuşuyor bunlarla uğraşıyor. MİT’in görevi düşmanı takip etmektir. Düşmana karşı güçlü kozlar ortaya koymaktır. Şimdi Suriye’de tüm güçlü devletlerin ajanları cirit atıyor. Tabikii bizim kendi insanımızı korumak gibi bir vazifemiz var. Onlara bazı destekler sağlamamız lazım.
Tırların Türkmenlere gitmediği söyleniyor. Türkmen lideri Hafız açıklama yaptı. Türkiye olmasaydı 1 milyon Türkmen burada yok olacaktı dedi. Sen bunu inkar et. Sonra yardımlar IŞİD’e gidiyordu yaygarasını kopar. Zaten biliyorsunuz IŞİD bizim konsolosluğumuzu bir aydan fazla bir sürede rehin aldı. IŞİD bizim kontrolümüzde olsa böyle bir şey yapar mı hiç? Tamamen İngiliz ve İsrail kontrolünde olan ve kendini Müslüman gösterip, İslam’a büyük zarar vermek için çalışan bir hareket. DAEŞ gidip Esed’e destek veriyor. Hiçbirimiz aptal değiliz ki bizi kandırsınlar.
Suriye’de Türkiye’nin desteklediği grupların giderek güçlendiğini biliyoruz. Şuanda kuzey bölgesine hakim olduklarını da biliyoruz. Bunlar Türkiye’nin desteği sayesinde oldu.
“Bu kadar haince bir düşünce olamaz”
Tırların terörist devletlere gönderilen bir yardım gibi gösterilmesi Türkiye’nin hangi bireyinin işine yarar?
Kendi devletini küçük düşürüyorsun. Kendi devletini dış dünyaya şikayet ediyorsun. Bu kadar haince bir düşünce olamaz. Bunlar nasıl bir devlet adamı... CHP için her şey mubah diyoruz. CHP’nin bu memlekete verdiği zararları hepimiz biliyoruz. Ama kendini Milliyetçi olarak addeden MHP gibi bir partinin bunu yapması akıl karı değil. Zaten milliyetçi olduklarını sadece laflarından anlıyoruz. Yoksa icraat ve yaşantılarında böyle bir şey yok.
“Türkiye’de ve Kayseri’de büyük çoğunlukla kazanacağız”
Ülkenin genel siyasetinden, şimdi de biraz da Kayseri yerelindeki siyasete gelelim. Kayseri’de AK Parti ve MHP’nin yaptığı mitingler üzerinden bir polemik sürüyor. Bu polemik hakkında neler söylemek istersiniz?
MHP’lileri tebrik ediyorum! Afyon’dan, İzmir’den ve Aydın’dan Kayseri’ye iyi insan getirmişler. Burada böylelikle 30 bin civarında insanı toplayabilmişler. Zaten MHP çevre illerde miting yapmıyor. Çevre illeri de buraya topladılar. Bu takdire şayan onları tebrik ediyorum! Ama AK Parti mitingi ile karşılaştırmasınlar. Yağmur altında ve 2 saat beklemeye rağmen AK Parti’nin mitingi resmi rakamlara göre 60 bin… En azından MHP mitinginin iki misli bir kalabalık vardı. Çok yoğun bir mitingdi. MHP güllük güneşlik bir havada yaptı AK Parti’nin yarısı kadar insan topladı. Bunlar emniyet yetkililerinden aldığımız resmi rakamlardır. Bazılarının miting başlamadan çektikleri fotoğraflar kendilerine fayda da getirmeyecektir. Kendilerini aldatmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bunu inşallah 7 Haziran’da göreceğiz. AK Parti Türkiye genelinde olduğu gibi Kayseri’de de büyük bir çoğunlukla kazanacak. Netice itibariyle iktidara güçlü bir şekilde gelecektir.
Kayseri’de nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Kayseri’de biz 9-0 istiyoruz. Geçtiğimiz seçimlerden daha iyi bir sonuç bekliyoruz. Memleketin selameti için de İstikrar ve huzurun devamı için de bu gerekli. Paralel yapının da yönlendirmesi ile ders verelim diyenler çıkıyor. Ben de onlara diyorum ki ayaklarınıza sıkıyorsunuz. AK Parti gibi bir partinin olması için diğer İslam ülkeleri neler verirdi.
Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu Türkiye’nin önünü açan büyük bir liderdir. Bunlar 100 yılda bir gelecek insanlardır. Bu insanların değerini iyi bilmek lazım. Halkımız Allah’a şükür bunu biliyor. Her türlü badireye rağmen AK Parti güçlü bir şekilde seçimlerden çıkmayı başardı ve yine başaracaktır.
“HDP, Kürtlere eziyet eden bir parti”
Bu seçimde HDP kilit parti olarak görülüyor ve HDP’nin barajı aşması için çok yoğun çabalar var. Siz bu çabayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu HDP Kürt partisiyiz diyor. Ama şuanda Kürtlere eziyet yapan bir parti… Arkasında Ermeni Diasporasının olduğunu düşünüyorum. Ama bunun arkasında da Türkiye’de batının uzantısı baron dediğimiz Türkiye’deki ekonomik gücü elinde tutmaya çalışan ama AK Parti döneminde darbe yediğini düşünen bir takım çevreler var. Nişantaşı ve Cihangir semtlerinin insanları bunlar. Türkiye’ye yukarıdan bakan ve Türkiye’yi istedikleri gibi yöneteceğini sanan bir takım gruplar. Tabii emperyalist güçlerin maşası olan Paralel Yapı da bunun içerisinde…
Liberal görünüşlü, Kürtçülüğe karşı olanlar bir bakıyorsunuz HDP’yi destekliyor. Ülkücüyüz diyen MHP’li arkadaşlar bile AK Parti yerine HDP olsun diyor. Tabii sanki el birliğiyle AK Parti’nin zayıflaması için HDP’yi meclise girdirmeye çalışıyorlar. %4-5’lerde olan bir partinin gücünü çok yüksek göstererek bu çevrelerden destek aldırarak HDP’yi meclise girdirmeye çalışıyorlar. Ben başarılı olacaklarına inanmıyorum. İnşallah memleketimiz için sonuçlar hayırlı olur.
Sağlık alanından gelen birisiniz ama daha çok gençlik, eğitim ve kültür alanında yoğunlaşmak istediğinizi biliyoruz. Bunun nedenini öğrenebilir miyiz?
Sağlık alanın da çok ciddi bilgi ve tecrübelerimiz var. AK Parti sağlık alanında çok büyük atılımlar yapıldı. Mutlaka eksikleri var. Biz de üzerimize düştükçe ilgileneceğiz. Ama bu memleket de gençlik konusunda eğitim ve kültür alanında daha çok çalışacak insana ihtiyaç var.
Ortaya koyduğum hedefleri gerçekleştirmek için üstün bir çaba sarf edeceğim. Zaten hayatımız bu yönde çabalarla geçti. Çocuklarımıza ve gençlerimize daha mükemmel ortamlar gerçekleştirmek, onları kendi değerlerimizle donatmak ve onlara lider şahsiyetli bir çizgi göstermek ve evrensel düzeyde bir çizgi kazandırmak ve ufuk sahibi yapmak için elimizden geleni şuana kadar yaptık. Ama bundan sonra devlet desteği ile daha güçlü bir şekilde yapacağımı ifade etmek istiyorum. Allah gücümüze güç katsın.
“İstikrar ve huzur devam etsin”
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bu seçim partilerin seçimi değil. Bir tarafta milli ve yerli olan bir anlayışın bağımsız bir Türkiye’nin inşası söz konusu, diğer taraftan Türkiye’nin yeniden eski krizler, koalisyonlar ve darbeler dönemine dönüştürmek isteyen yine tekrar batının kontrolü altına sokmaya çalışan bir anlayış var. Bunlar hep beraber müşterek hareket ediyorlar. Daha önce Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan kirli ittifak şimdi de yapılıyor. Buna karşın bütün akıl ve izan sahibi insanların güçlü bir şekilde seçime gidip bu güçlü iktidarı destekleyip istikrarı ve huzurun devamını sağlamalarını rica ediyorum. İnşallah hayırlı bir seçim geçirmemizi Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Ülkemiz için inşallah hayırlı sonuçlar alırız.