• Haberler
  • Her kitap çıkaran yazar değildir

Her kitap çıkaran yazar değildir

Ankara'da özel bir söyleşi gerçekleştirdiğimiz şair-yazar Sultan Özateş 'Yazar ve şair unvanını kişi kendine vermez. Bu makamı halk verir ve her şiir yazan şair, her kitap çıkaran da yazar değildir' dedi.

Söyleşi: Veli Gögebakan-Kaan Seyfi

Yazarlık/şairlik serüveniniz nasıl başladı?

Yazarlık serüvenim ortaokulda günlük tutma ödevim,  şiir sevgim lise yıllarımda aldığım şiir yarışması ödülüm ile başladı. Kalaba Kız Meslek Lisesi’nde okurken Edebiyat Öğretmenim Afife Kolcu hocamın şiire beni yönlendirmesi ile bu sevgim ömür boyu devam etti. Belirli gün ve haftalar çerçevesinde törenlerde okuduğum şiirlerim ve dergilerde yayınlanan eserlerim yazar olma isteğimi tetikledi. 

Yazarlık/şairlik serüveninizde sizi etkileyen isimler kimlerdir?

Mevlana, Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy’u çok severim.  Edebiyat öğretmenim Afife Kolcu, lisede tiyatro öğretmenim Cenk Yıldız, üniversitede hocam Nevide Gökaydın ile Ahmet Selçuk İlkan, Cemal Safi, Serdar Tuncer, Şebnem Kısaparmak ve radyo şiir programları beni müspet yönde etkiledi.

Hangi tür eserleri takip edersiniz?

Konusu aşk ve tasavvuf olan her kitap ilgimi çeker.  Aşktan kastım ten, şehvet değil, baki sevgi ve vefadır. Tasavvufa akan her damla ve kelime hemen dünyamı sarar. Ruhuma inen cümleler bende sevgiye etki bırakır. Hayata dair notlar ve psikolojik kitapları okumayı seviyorum. Sıcak bir çay, müzik ve akşam vakti vazgeçilmezimdir. Yirmi bir yıldır her gün kitap okumadan asla uyuyamam. Hele de yazmadan asla…

Yazar/şair çalışılarak mı yoksa doğuştan kazanılmış bazı yeteneklerle mi olunur?

Yazma sanatı kimisinde doğuştandır, kimisinde sonradan kazanılır. Yaza yaza kalem gelişir. Yazmak için okumak şart. Okuyan insanın kelamı güzel olur. Kelime dağarcığı zengin olan bir gönlün kelimeleri etkileyici ve gönül şiarı başkadır. Tespih tane tane çekilir, harf harf öğrenilen alfabe yazmaya en iyi örnektir. Sabrederek yazmak en iyi noktaya götürecektir kalemdaşlarımızı.

Günümüz dünyasının ülkemizin, yazar ve şairleri için avantajlı ve dezavantajlı yönlerini sıralar mısınız?

Günümüz şairlerinin birçoğu bu alanı tam idrak edemeden yazmaktadırlar. Birbirleri ile yarış ve hırs peşinde olduklarından bu ilmin hakkaniyetini ve yolundaki önemi kavrayamıyorlar. Birçoğu şiiri kadın tavlama aracı olarak kullanmakta, diğer emek verenlerin de emekleri hak ettiği değeri görmemektedir. En güzel avantaj, sosyal medya ile birçok okuyucuya kitap çıkarmadan ulaşabilmek… Edebiyat siteleri ve sosyal sayfalar aracılığı ile eserlerini okurlarına rahatlıkla ulaştırmanın dezavantajları da mevcuttur. Kitap fuarları istediği okuyucu kitlesine sahip değil. Korsan baskılar yüzünden yayınevleri yazarların haklarını tam olarak verememektedirler. Okuma yazma sevgisine katkı sağlayan emektarların az olması ve eserlerin korunamaması en büyük tehlike halinde ilerlemektedir. Özellikle batı zihniyeti gölgesindeki eserlerle gençlerin bilinçaltına tehlikeli kavramların yerleştirilmesi en büyük tehlikedir. Kültürel kitap çıkarma olayı azalmaktadır. Geleceğe değer bırakma sanatı da unutulmaya yüz tutmuştur.

Bulunduğunuz şehir yazar/şair olabilmek için avantajlı bir ortam sunuyor mu? Neden?

Bulunduğum şehir Türkiye’nin başkenti olup, yeteneklerimi sunmanın birçok olanağına sahibim. Kültür, sanat ve eğitim alanında birçok olanağı kendim sağlamaktayım. Kurum ve kuruluşlardan destek almadan organizasyonlar düzenlemekte ve çeşitli projeler gerçekleştirmekteyim. Yolun başında olanlara asla pes etmemelerini, eleştirilseler bile hayallerinden vazgeçmemelerini iletiyorum. Başarı azim ve sabırla elde edilir. Merdiven basamakları tek tek çıkılır. Bu çıkış bilinçli ve akılcı olmalıdır. Örnek alacakları kişileri iyi belirlemeliler. Hırsı ve kibri kişiliğinde barındıran yüreklerle ilerlememelerini tavsiye ediyorum. İlerlerken de ilim öğrenmeli ve çokça kitap okumalılar.

Son olarak neler eklemek istersiniz?

Yazar ve şair unvanını kişi kendine vermez. Bu makamı halk verir ve her şiir yazan şair, her kitap çıkaran da yazar değildir. Büyük araştırma, anlamlı alın teri gerektiren bu sevgi emekle elde edilir.  Örnek alacağımız yazarların eserlerini iyi incelemeli, edebiyat kuralları hakkında bilgi edinilmelidir. Kişiliği, aile yaşamı düzgün kişileri örnek alıp, tecrübelerinden yararlanmalıyız. Şair ve yazar ya da ünlü olmak için yazmamak lazım. Bu yol alimlik yoludur. Bu yolda insan arkasında bilinçli bir eser bırakırsa amel defteri kapanmayacak ve şehitlik mertebesine eş değerde bir şerefle taçlanacaktır. Kalemler anlamlı bir esere yol almalı ve insanlığa faydalı eserleri gelecek nesillerimize bırakmak en büyük mirasımız olmalıdır. Bu yolda sabrederek elde edeceğimiz değerleri korumalı ve emek verenlere de sahip çıkmalıyız.  Hepimizin kalbi başka, içindeki deryalar başkadır. Takdir etmeli, övgüye layık olanı görmeli ve sevgimizi de belli etmeliyiz.

Hepimiz birbirimizin yarımını tamamlamalıyız. Zira bu tamamlamada kalemlerimizden çok şey öğreneceğiz. Etkilenecek, ilham alacak ve kendi kalem rengimize erişeceğiz. Erişmek için yazmak ve okumak için aşklanmalıyız. Bu aşkın nasibi ikramdır. İkrama, ya besmele çekin ve sevmeye devam edin.

Sultan Özateş kimdir?

Eğitimci, şair, yazar, ressam, TV program yapımcısı, sunucusu ve Türk Dünyası Kadın Onursal Başkanı olan Sultan Özateş, Ankara Kültür Sanat Eğitim ve Türkiye Sanat Platformu Genel Başkanlığını da yürütüyor.

Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü Grafik Ana Sanat dalından mezun oldu. Türk Hava Kurumu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim ve Organizasyon bölümünde yüksek lisansını bitirdi. Halen Gazi Üniversitesi’nde Sanat Tarihi alanında doktora eğitimini sürdürmektedir. Türk El Sanatları Kültürel Miras sanatçısı olup, Türk Boyları-Yörük-Türkmen dünyası, Tasavvuf, Anadolu'nun Erenleri, Milli Ruh ve Milliyetçilik, Renklerin Psikolojik Etkileri, Aşk ile konularında makale, araştırma ve el sanatları sergilerini gerçekleştirip, konferanslar vermektedir. Türkiye çapında dereceli resim, şiir, eğitim projeleri ödülleri bulunmaktadır. Projeler çerçevesinde TV Program sunuculuğu, yapımcılığı, radyo seslendirmesi, sanat şölenleri, ödül törenleri ve sergiler gerçekleştirmektedir. Sanat yönetmenliği ve editörlük, Sultan-ı Aşk / Aşk-ı Mutlak konserleri ile tasavvuf çalışmalarında Esma-ül Hüsnalar, kutsi kelimeler, İlahi Aşk, vahiyleri konu alan şiirlerini farklı bir konsept ile semazenler eşliğinde sahnede Ramazan Etkinlikleri konserlerinde aktarmaktadır. Avrupa’da ve ülkemizde birçok radyoda şiirleri okunup, TV Programlarına eserleri ile konuk olmaya devam etmektedir. 42 Konya TV ekranlarından yayınlanan Kültür Kervanı adlı TV Programının sunuculuğunu gerçekleştirdi. Oyma Sandığım ve Anadolu'nun Renkleri adlı TV program yapımcılığı ve sunuculuğunu gerçekleştirmek için belgesel çekimlerini sürdürmektedir.

Daktilo Gazetesi, Akis Haber, Akses Haber, Hürriyet.com, Edebiyat Evi.com, Milliyet.com, Gap Gündem, Ankara Gazetesi’nde kültür ve sanat  haberleri ve yazıları yayınlanmaktadır. Eserleri, resimleri, hat çalışmaları, uluslararası projeleri ile son zamanlarda adından sıkça söz ettiren sanatçı birçok ödüle sahiptir. 10 yazılı eseri olup, edebiyat siteleri, sosyal medya sayfaları, internet gazeteleri, kültür ve sanat dergileri, sanat köşelerinde yazı, şiir, makale, hikâye ve eğitim haberleri yazmakta, genç kalemlere kitap çıkarmada teşvikte bulunmaktadır. Yazarların kitaplarını satın alıp, projeler çerçevesinde onlara imza günleri düzenleyip, tanınmalarında teşvik projesi ile birçok kişiye rehberlik ve sanat danışmanlığını gönüllü yürütmektedir..

Eserleri:

Yürek Dalgalarım (Hayata Dair Günlük Deneme ve Şiirler), Hazan Göçlerimdeki Suskunluğum (Öyküler), Mehmetçik (Şiir), Sanat Ve Renkler (Dergi), Zümrelerle İş Birliği (Dergi),Aşk-ı Mutlak (Şiir), Sultan-ı Aşk (Aşkın Vav Haline Hikâyeler), Şubat Soğukları (Hikâyeler),Ay Yüzlü Mehlikam (Efruzlu Notlar), Aşka Hamdü Sena (Bir Züleyha Masalı)

Bakmadan Geçme