GEÇİM DERDİ, SEÇİM DERDİNİ GERİDE BIRAKIYOR
Demokrat Parti İl Başkanı İsmet Özbakkal, 'Vatandaşın geçim derdi seçim derdini geride bırakıyor' dedi.
Özbakkal, "Ülkemizde hayat pahalılığı hat safhada. Dar gelirli olan emekli, işçi, memur, esnaf kesimi. Sabit giderler olan elektrik, su, kira, telofon, yakıt, ulaşım, çocukların eğitimi ve hayati idame etmek için temel gıda yani ekmek,peynir,zeytin,yumurta,yağ,azda olsa et almak için kazınmaktadır. Çocuğu olan dar gelirli her gün az laf anlayan çocukların istekleri karşısında ezilmektedir" dedi.
"Eline 949 TL geçen asgari ücretli perişan durumdadır. Adeta karnı aç gezen 10 milyon insanımız vardır" diyen Özbakkal, "Giderek artan gelir eşitsizliği sonucu, yoksulların sayısı giderek artıyor. Gerekli yasal düzenlemelerle, yoksulluğun çocuklar üzerindeki kalıcı etkilerini ortadan kaldırmak, mümkün" ifadesinde bulunarak açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Dünya Bankası kişi başına günlük 1 dolar kazancı "uluslararası yoksulluk sınırı" olarak kabul ediyor. Bu sınıra göre belirlenen yoksulluğa "gelir yoksulluğu" deniyor; su, beslenme için gerekli en az kalori ve çocukların okula başlayamaması gibi temel ihtiyaçların karşılanamaması "temel gereksinim yoksulluğu", bütün gelirin besin için harcandığı ve buna karşın yeterli besin sağlanamadığı durum ise "ağır yoksulluk" olarak tanımlanıyor.
Bu rapora göre dünya nüfusunun beşte biri günde kişi başına 1 dolardan daha az, 2.5-3 milyarı ise günde 2 dolardan daha az gelire sahip. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2002 Sağlık Raporuna göre, en büyük hastalık yükü yoksul ülkelerden veya ülkelerin yoksul kesimlerinden kaynaklı olarak belirtiliyor.
Yakın zamanda yayınlanan, DSÖ'nün küresel ve bölgesel ölçekte hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan temel risk faktörlerini inceleyen araştırmasında "çocuk ve annelerin düşük ağırlıklı olması" en önemli risk faktörü olarak belirleniyor.
Çare hükümetimiz acil önlem almalı. Asgari ücret ve emekliye yaşanabilir artış yapılmalı. Gelir dagalımında adalet sağlanmalı. Çifçileri ve üreticileri korumalı.
Türkiye’nin zenginliği içinde, taşlara kazınmış hizmetlere mazhar olan bir geleneğin emanetçisi olarak Demokrat Parti, sözü, yeniden millete teslim etmek için çalışıyor."