FETÖ'cülerin Kayseri'de baskın yaptıkları radyo

Eliaçık, 1996-1997 yıllarında gerçekleştiğini söylediği olayı şöyle anlattı;
“Bir gün radyoda bu gün artık adına Pensilvanya denilen zatı eleştirdim. O zamanlar ben sabah programında gazeteleri yorumluyorum. Tüm Kayseri oraya kilitleniyor. Sabah 10-11 arası çok dinlenirdi.
Bir tanesi arabayla gidiyormuş, ‘Ya bu bizim İhsan hoca değil mi? Ben bunu tanıyorum. Hemen yanına gidelim’ demişler. Gelip radyoyu bastılar. Arkadaşlar iki kişinin geldiğini ama çok sinirli olduklarını söylediler. Ben de ‘çağır gelsinler’ dedim.
Adamlar geldi. Ayakta duruyorlar. Oturmuyorlar bile. ‘Biraz önce yorum yapan sen miydin?’ dediler. ‘Sen nasıl bizim hocamızı eleştirirsin.’ diye çıkıştılar. ‘Ne olmuş ki, eleştiririm. Söylediği şey yanlış’ dedim. Niye eleştirilemez mi yani? ‘Nasıl eleştirirsin, o şöyle evliyadır. Böyle velidir. Peygamber ile her gece görüşüyor. Oradan gereken açıklamaları dinliyor. Ona göre konuşuyor. Kesin peygamber ile görüşmüştür. O sözleri öyle söylüyordur. Şimdi sen hocayı eleştirdiğin zaman peygamberin görüşüne karşı çıkmış oluyorsun. Peygamber de Allah’ın Resulü olduğu için Allah’a karşı gelmiş oluyorsun.’ Ben hocayı eleştirdim diye beni Peygamber ile karşı karşıya getirdi mi? Baktım adamlar uçmuş. Mantık diye bir şey yok. Kelimeler, harfler geçersiz.

Fetöcülerin bastığı oda

“Şok tedavisi uyguladım”
Dedim ki bunlara ben tıptaki şok tedavisini uygulayayım. Şimdi bakın ben size bir şey söyleyeceğim. ‘Fetullah hoca size yalan söylüyor’ dedim. ‘Peygamber ile görüşmüş ama size yanlış aktarmış. Peygamber öyle dememiş. Başka türlü demiş. Benim dediğim gibi demiş. Ama o (hocanız) size öyle aktarmış. Yalan söylüyor size!’ ‘Nereden biliyorsun?’ diye sordular. ‘Ben de görüştüm’ dedim. ‘Nasıl yani?’ dedi?
‘Peygamber ile önceki gün görüştüm, bana böyle dedi: Fetullah hoca sizi kandırıyor.’ Bana dedi ki; ‘senin yaşadığın ülkede Fetullah hoca diye biri var. Benim söylediklerimi yanlış aktarıyor. Çık ve onun yanlış söylediğini radyoda duyur.’ ‘Bana görev verdi. Ben de çıktım. Söylüyorum.’ dedim. Adamların suratı ölü yüzü gibi oldu. Bir süre konuşamadılar. Daha sonra biri konuştu. ‘Hadi gidelim buradan. Zaten sapık diyorlar.’
Bastılar gittiler. Bunun gibi insanlara bunun dışında başka bir tedavi mümkün değil.”

Kayseri Gündem/Bünyamin Gültekin