FETÖ'nün "abileri" çalınan soruları ezberletmiş
Kayseri'de, askeri liselere giriş sınavında usulsüzlük yapıldığına ilişkin mahkemece kabul edilen iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) çalınan soruları öğrencilere ezberlettiği ve kimseye söylememeleri konusunda Kur'an-ı Kerim üzerine yemin ettirdiği bilgisine yer verildi.
FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş ve Halit Gazezoğlu, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68 sanık hakkında, "Anayasayı ihlal, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, hizmet sebebiyle emniyete suistimal, ÖSYM Kanunu ile Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlamasıyla dava açılmıştı.
Sanıklar hakkında 2014 ve 2015'te açılan çeşitli soruşturmalara ait dosyalar da bu dava çatısı altında birleştirildi.
Bu kapsamda hazırlanan iddianamede, örgütün öğrenci evinde yaklaşık 1 yıl "abilik" yapan Ö.K'nin, 2014'te Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği, 2013 yılı Askeri Liselere Giriş Sınavı'nda usulsüzlük yapıldığına ilişkin iddialarının bulunduğu dilekçede yer alıyor.
Ö.K'nin dilekçesinde, sorumlusu olduğu 3 öğrenciye 2013 yılı nisan ayındaki sınavdan bir gün önce soru ve cevapların başka bir "abi" tarafından verildiğini ve bu sorulardan 80'inin sınavda çıktığını belirttiği ifade edilen iddianamede, bu kişinin dönemin ÖSYM Başkan Yardımcısı Ömer Pekşen'e konuyu anlattığı ancak işlem yapılmadığının anlaşıldığı kaydedildi.
İddianamede, örgüte ait evde sınav soru ve cevapları ezberletilen öğrencilerin, bunları kimseye anlatmamaları için de 'Kur'an-ı Kerim'e el bastırılarak yemin ettirildiği, öğrencilere soru ve cevapları ezberleten Mehmet Kocatürk'ün kağıtları daha sonra lavaboda yaktığı bilgisi verildi.
Ö.K'nin daha sonra alınan ifadesinde de yaşadıkları nedeniyle cemaatten koptuğunu ancak "Selim ve Gökhan" isimli abilerin kendisini ikna ettiğini, yeniden cemaat evlerine öğrenci kazandırma çalışmalarına başladığı, ancak "kapıcı çocuğu olmasın ezik olur, çok zengin olmasın, başka bir herhangi bir tarikat mensubu olmasın" gibi kriterler konulduğu için tekrar cemaatten koptuğunu anlattığı ifade edildi.
- Soru kitapçıkları kasıtlı olarak imha edilmiş
ÖSYM Başkanlığının bahse konu soruşturmadan 27 Şubat 2014 tarihinde haberdar edildiği belirtilen iddianamede, ÖSYM'nin, talep edilmesine rağmen Kayseri'den 2013 ALS'ye giren öğrencilerin soru kitapçıklarını imha edildiği gerekçesiyle göndermediği, hukuksal sürece girmiş ve delil niteliğinde olan 2013 ALS evrakının hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hem de Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının talebine rağmen kasıtlı olarak imha edildiğinin ve bu şekilde delillerin yok edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
İddianamede, ÖSYM Başkanlık makamının çalışma odasının 19 Kasım 2015 günü temizlenmesi sırasında 15 adet Kayseri'de 2013 yılında ALS sınavına giren adaylara ait soru kitapçığı, 16 adet itiraz inceleme raporu ve 2013 ALS Sosyal Bilimler oturumuna ait 2 sayfalık çalışma notunun bulunarak kurye vasıtasıyla KayseriCumhuriyet Başsavcılığına ulaştırıldığına dikkat çekildi.
Sınav soru ve cevaplarının ezberletildiği ileri sürülen ve tanık olarak ifadesine başvurulan öğrencilerden M.P, 6. sınıftan itibaren babasının arkadaşının tavsiyesiyle cemaate ait öğrenci evlerinde kalmaya başladığını dile getirerek, Ö.K'nin sınava 2 gün kala kendilerini başka bir eve götürdüğünü, burada tanımadığı 3 kişiden birinin kendisine ve arkadaşlarına 80 sorudan ibaret deneme sınavı vererek ezberlemelerini söylediğini belirtti.
Bu kişinin kendilerine askeri liseler sınavında bu soruların çıkacağı söylemediğini kaydeden M.P, kendilerine verilen sorulardan 60'ının aynen çıktığını, geriye kalan 20 sorunun da şıklarının yerlerinin değiştirilmiş olduğunu fark ettiğini ancak heyecanlandığı için sınavda başarısız olduğunu anlattı.
Soruların bulunduğu fotokopiler kendilerine dağıtılmadan önce Kur'an-ı Kerim'e el bastırılarak, evde olup bitenleri kimseye söylememeleri için yemin ettirildiğini belirten M.P, fotokopilerin da daha sonra kendilerinden geri alındığını aktardı.
- "Kitapçığı açtığınızda şaşırdığınız belli etmeyin"
Tanık olarak ifadesi alınan T.F.B adlı öğrenci de kendilerinden sorumlu abilerin kaldıkları eve üzerilerinde bir kolej ve bir dershanenin isimleri yazan 3 kitapçık getirdiklerini, sınava bir hafta kala bu evden hiç çıkarılmadıklarını, kendilerine yemin ettirilerek soruların ezberletildiğini ve bu soruların benzerlerinin sınavda çıkacağının söylendiğini kaydetti.
Nisan 2013'te girdiği sınavda soruların kendisine ezberletilen sorular olduğunu ancak şıkların yerinin değiştirildiğini fark ettiğini belirten T.F.B, ismini "Enes" olarak bildiği kişinin kendilerine kitapçıkların üzerinde oynama yaparak işlem yapmalarını, soruların altını çizmelerini, kitapçığı açtıklarında şaşırdıklarını belli etmemelerini, salonda kamera olduğunu, sınavın sonuna kadar beklemelerini, erken çıkmamalarını, dışarı çıktıklarında çok iyi geçti dememelerini söyleyerek telkinlerde bulunduğunu, sınav çıkışında doğruca eve gitmelerinin söylendiğini ifade etti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Sipahi" rumuzuyla gizli tanık olarak ifade veren kişi de cemaat evinde kalan çocuğu ile 2 arkadaşını askeri lise sınavlarına hazırlayan "Selim" kod adlı Sinan Ekin'in, eşinin nüfus cüzdanındaki başı kapalı fotoğrafını değiştirmesini istediğini, oğlunun cemaat dershanesinde kaydının askeri okul sınavlarında sorun olabileceği için kaydını silerek paravan başka bir dershaneye kayıt yaptırdıklarını söylediğini bildirdi.
Yazılı sınavı kazanan oğlunun mülakat için gittiğinde heyette cemaat evinde tanıştığı bir kişinin de olduğunu gördüğünü anlatan gizli tanık, şu ifadeleri kullandı:
"Bu kişi kendisini tanımamam için işaret verdi. Bunun üzerine Selim'i arayarak buluşmak istedim. Buluştuğumuz yerde Selim ile 4 kişi daha vardı. Çocuğumun anlattıklarını Selim'e sordum. Bana 'Bu teşkilatın içine temiz insanların girmesi için uğraşıyoruz, bu gayet normaldir" dedi. Buluşma yerine gelen kişiler arasında görsel ve yazılı basında adı geçen 'emniyet imamı' olarak bilinen Osman Hilmi Özdil de vardı."
Gizli tanık ifadesinde, örgütün Kayseri emniyetinden sorumlu imamının Haşim Emirdağı, Bando Astsubaylık Okuluna çocuğunu kaydettirmesi konusunda baskı yapan kişinin ise "il imamı" Sıtkı Baş olduğunu öne sürdü.
- 6. sınıf öğrencileri oyunla cemaate kazandırılmaya çalışılmış
İddianamede ifadesine başvurulan S.C ise kendisinin örgütle 2012 yılında Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesinde eğitim gördüğü sırada gittiği Boydak Erkek Öğrenci Yurdu'nda "Selim" kod adlı Sinan Ekin sayesinde tanıştığını belirtti.
Örgüte ait evlerde yaklaşık 1 yıl kadar kaldığını anlatan S.C, kendisinin de içerisinde bulunduğu 2012 öğretim yılı dönemindeki yapılanma hakkında şu bilgileri verdi:
"Bu yapı ilköğretim ve liselerde ayrı, üniversitelerde ayrı örgütlenmekteydi. Her öğrenci evi birbirinden bağımsızdı ve kendi abisine karşı sorumluydu. Genelde yapıya yeni dahil olan öğrencilere gizlilik kuralları çerçevesinde kod isim veriliyordu. 6. sınıflar 60'lar olarak adlandırılır bu grup öğrenciler cemaate alışması için sadece oyun amaçlı ve sosyal aktivite kapsamında evlere gelmeleri sağlanır. 7. sınıflar 70'ler olarak adlandırılır, bu öğrencilere genellikle askeri disiplin ile davranılır, bunlar ile evde kalan diğer kişilerin muhatap olması kesinlikle yasaktır. 8. sınıflar 80'ler olarak adlandırılır. Bunlar ile sadece ev abisi ilgilenir, diğer evde kalan kişilerin ya da ev abilerinin ilgilenmesi yasaktır. 7-8 evin bağlı olduğu bölge abisi vardır, bu abinin görevi ise evlerin maddi ihtiyaçlarını karşılamak ve evlere finansman sağlamaktır."
- Soru kitapçığı üzerinde göstermelik işlemler yapılmış
İddianamede, ÖSYM Başkanı'nın makam odasındaki temizlik sırasında ele geçirilen soru kitapçıklarının bilirkişi inceleme raporlarına da yer verildi.
Yapılan incelemede, A.A'nın matematik testinde 30 sorudan 28'ini doğru, 2'sini yanlış olarak cevapladığı, doğru cevapladığı 28 sorunun 16'sında ya sorulan sorunun çözümü ile ilgisi olmayan birtakım matematiksel işlemler yapılarak ya da bilinen cevaba yönelik fakat gerçek çözümle ilgisi olmayan bir takım göstermelik işlemler yapılarak doğru cevabın işaretlendiği görüldüğü belirtildi.
C.H'nin de aynı testte doğru olarak cevapladığı 23 sorunun bir çocuğunu hiç işlem yapmadan işaretlediği ve işlem yaptığı sorularda ise sonucu bulmaya yeterli işlem yapmadan cevaba yönelik, gerçek çözümle ilgisi olmayan birtakım işlemlerle doğru cevapları işaretlediğinin tespit edildiği ifade edildi.
M.Ö'nün doğru olarak cevapladığı 30 sorunun 11'inde, M.U'nun 29 sorunun 11'inde, M.S'nin 27 sorudan 12'sinde, E.F.J'nin 29 sorunun 6'sında, Y.K'nin 27 sorudan 19'unda, A.A'nın 29 sorunun 19'unda, Ş.F.A'nın 26 sorunun 21'inde, S.A'nın 29 sorunun 13'ünde, O.E'nin 27 sorunun 8'inde, S.K'nin 29 sorunun 10'unda, F.C.G'nin 26 sorunun 14'ünde, R.K'nin 20 sorunun 11'inde, M.N.Ö'nün 25 sorunun 13'ünde diğer öğrenciler gibi ya sorulan sorunun çözümü ile ilgisi olmayan birtakım matematiksel işlemler yaparak ya da bilinen cevaba yönelik fakat gerçek çözümle ilgisi olmayan bir takım göstermelik işlemler yaparak doğru cevabı işaretlediklerinin belirlendiği kaydedildi.