FETÖ'cüler şu anda Türkiye'nin aleyhine çalışan en önemli örgüt

Kayseri'nin Melikgazi ilçesi Tınaztepe Mahallesi'ndeki bir düğün salonunda vatandaşlarla bir araya gelen Özhaseki, burada yaptığı konuşmada, OHAL'i halk için ilan etmediklerini söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ ile mücadeleye değinen Özhaseki, şunları kaydetti:
"Bu OHAL'i halk için ilan etmedik sizlere hiç dokunmayacak. Şimdi sıkıyönetim var gibi bir durum var mı? Yok, kime karşı var? O teröristlere devlet düşmanlarına karşı var. 90 bin kişiye yakın insan attık. Arada ana muhalefet çıkıyor, '90 bin kişi işten atılır mı çok mağdur oldular.' diyor. Asıl mağdur bu millet. 250 kişi şehit oldu. 2 bin 200 gazimiz var. Allah korusun bu ihtilal tutsaydı, Türk milleti diye bir millet kalmayacaktı. Türkiye paramparça olacaktı. Doğuda bir Kürdistan doğacaktı. İçeride iç savaş başlayacaktı. Sonra bu hainleri biz devlette niye tutalım. Arkadaşlar bunları devlet okuttu. İş başına geldiler. Orada devlete ve millete hizmet edecekler. Eğer sapık itikatlara hizmet ediyorlarsa, devlet elbette bunları dışarıya atar. Şu an yaptığımız bundan ibaret."

Özhaseki, Avrupa'da bazı ülkelerin FETÖ ve PKK'ya destek verdiğini dile getirdi.

Türkiye'nin bunlarla baş edebilecek güçte olduğunu ifade eden Özhaseki, şöyle devam etti:
"İçerideki fitne fesat ocaklarını bitirirken yurt dışında bunları senelerce besleyenler güya çaktırmadan para ve levazımat bakımından elinde ne varsa bunlara destek verenler şimdi aşikare destek veriyor. Yurt dışında "hayır" cephesine bakın. FETÖ'cüler şu anda Türkiye'nin aleyhine çalışan en önemli örgüt. 'Hayır' kampanyası yapıyorlar. PKK'lılar yurt dışında 'hayır' kampanyası yapıyor. Almanya, Belçika, Hollanda bunlara destek veriyor. En son İsveç'te gördük, liderimizin alnına silah dayanmış, altına da "Erdoğan'ı öldür" yazmışlar. Şer şebekelerinin yaptıkları iyice açığa çıktı. Biz güçlü olursak bunların hepsinin canına okuruz. Bunlar güçten başka bir şeyden anlamazlar." 

Özhaseki, muhalefetin "tek adam, diktatörlük" söylemlerini de eleştirerek, yeni sistemde "cumhurbaşkanı için yargılanabilir" hükmünün yer alacağını vurguladı.

Türkiye'nin kavgalı ikili sistemi kaldırmadığını ve artık bu sistemden kurtulması gerektiğine dikkati çeken Özhaseki, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye özellikle cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığın ayrı ayrı ve güçlü olduğu bir ortamı artık kaldırmıyor. Bu kavgaların bitmesi lazım. Bizim teklif ettiğimiz sistem çok net. Seçime giriyoruz, birisini seçiyoruz. O kabinesini kuruyor, 5 yıl idare ediyor. Seversek bir dönem daha devam ettiriyoruz, sevmezsek git kardeşim diyoruz. Bu kadar basit bir sistem teklif ediyoruz. Anayasa metninin şu andaki değişiklik teklifini açarsanız cumhurbaşkanına 2 tane daha görev veriliyor. Birisi bütçe kanunu sunmak, ikincisi de kararname. Bütçe kanununu meclise göndermek bir formalitedir. Yani elimizde 100 birim paramız var. 5'i adalete, 5'i emniyete 3'ü sağlığa diye ayrılır. Hesaplar böyle yapılır. Bunu da meclise göndeririz, meclis görüşür kanun haline getirir. Bunu meclise gönderirken cumhurbaşkanının yetkisiyle bir imza ile gitse ne olur, 30 bakan imzası ile olsa ne olur. Bu bir yetki değil ki verilenlerden birisi bu. İkincisi de kararname. Kararname anayasa hükmünde değildir, kanunların bile çok altındadır. Özellikle de kişi hak ve özgürlükleri noktasında, siyasi haklar ödevler noktasında kararname çıkmaz. Kararname, yürütmenin daha hızlı olabilmesi için çıkar."
AA