• Haberler
  • Gündem
  • Fetihten sonra Kayseri'de oluşan ilk mahalle ve Gülük Camii

Fetihten sonra Kayseri'de oluşan ilk mahalle ve Gülük Camii

1071 sonrası Danımentlilerin egemen olduğu Kayseri'de müslüman halkın ilk yerleştiği mahalle olan Gülük'te geniş çaplı bir müslüman mahallesi oluşturulmuş.

Teravih namazının hatimle kılındığı bir başka camii olan, Düvenönü Meydanının güneyinde bulunan Gülük Camii, dış görünüş itibarıyla dikdörtgen olup giriş taç kapısı tam köşeye gelecek şekilde inşa edilmiş, çini mihrabıyla ve iç mekana dahil edilen medresesiyle dikkate şayan camilerden biridir. Köşeden girişli taç kapılı cami yapısı örnekliği bakımından başka örneği yoktur.

 

Kayseri şehrinin dış surlarının 400 metre uzağında oluşturulan ilk kıblegah, Müslüman mahallesine yapılan bu caminin yapım tarihi tam olarak belli olmasa da muhtemelen Cami Kebir’in yapımıyla arasında 30-40 yıllık bir zaman farkı vardır.

Fetihten sonra Kayseri'de oluşan ilk mahalle ve Gülük Camii

Danişmentliler zamanında yapılan cami, medrese ve hamamdan oluşan külliye, hasar görünce, kitabede belirtildiğine göre, 1210 yılında Camii Kebir’i yaptıran Melik Mehmet Gazi’nin, yeğeni Yağbasan oğlu Mahmut’un kızı Atsız Elti Hatun tarafından onarılmıştır. Bu onarımdan 40-50 sene önce yapılmış olması muhtemeldir.

 

1335 Yılında depremden zarar görünce Şemseddin Gülük tarafından yeniden köklü bir onarıma alınmıştır. Zaman içinde bir çok onarımdan geçmiş olup, hamam tamamen toprak altında kalmış, yıkılan medrese de caminin sağ kanadına ilave edilmiştir. Kayseri’de Moğol etkisinin bittiği yıllarda onarımı yapılan camiye verilen Gülük ismi, onarımı yaptıran şahsın lakabı olup Moğolcada güçlü, kuvvetli, cesaretli anlamına gelmektedir. Caminin taç kapısının en sağındaki kapıdan girilen medrese iki katlı olup, küçük odacıklara bölünmüş vaziyettedir.

Gülük Cami, tek parti döneminde bir süreliğine askeri erzak deposu olarak kullanılmıştır.

Caminin en dikkat çekici, ihtişamlı yönü iç mekana girince sizi olanca heybetiyle karşılayan çini mozaik ve boyalı yeşil mihrabıdır. Zeminden aldığı rutubetle aşağıdan itibaren dökülmeye başlayan boyalı sıvalar insanın içini acıtsa da, genel ihtişamının büyüleyici tesiri devam ediyor. Turkuaz yeşili ve mavisi tonlarındaki mihrap, Kayseri cami geleneğinin dışında Konya Camilerinden izler taşıyor. Bu zerafeti ile hanım eli değmiş mimari özellikleri, taç kapı ve mihrapta öne çıkmaktadır. Ölçüleri, nişi, mihrabiyesi ve kenar kabartma desenleriyle, Cami Kebir ‘in mermer mihrabının taştan yapılmış görüntüsü ile örtüşmektedir. Bu görkemli mihrabı süsleyen çini mozaikler, birileri tarafından çalınınca veya kırılınca onun bir kısım kalıntıları mihrabın küçük bir bölümüne iliştirilmiş vaziyette duruyor. Diğer bölümler alçıyla kapatılıp düzlenerek boya ile tezyin edilmiştir.

Fetihten sonra Kayseri'de oluşan ilk mahalle ve Gülük Camii

Caminin mihrap üstü kubbesi dışında ortasında bulunan küçük aydınlatma açıklığı, daha sonra kapatılmış ve küçük bir kubbeye dönüştürülmüştür. Bu kubbenin altında bulunan ve kış aylarında açılarak kar doldurulan su kuyusunun da üzeri kapatılarak halının altına gizlenmiştir.

Caminin dış kuzey ve doğu duvarları iklim şartlarından dolayı daha sert Erciyes andezit siyah taştan, diğer cepheler de daha yumuşak gri taştan yapılmıştır.

Caminin kuzeyinde bulunan Eski Kadı Hamamı tel örgüye alınmış vaziyette restore edileceği günü beklerken, batı köşesindeki iki katlı konaktaki restore işlemleri son aşamaya gelmiş bulunuyor.

Caminin etrafındaki eski evler yıkılınca, tüm ihtişamıyla göz önüne çıkan camiinin bu görkemi zamanla umarız ki beton bloklarla kuşatılmaz.

Erkekli kadınlı cemaatin caminin yarısını doldurduğu camide yüze yakın yabancı uyruklu öğrenci de teravih kıldı.

Aynı zamanda Ramazan ayının son 10 gününde itikafa girilen Kayseri camilerinden biridir, Gülük Camii.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!