Fazla kilo ve hareketsizlik kireçlenme nedeni
Günümüzde 30'lu yaşlardan itibaren görülmeye başlayan kireçlenme, zamanla omurga ve eklem sağlığını tehdit ediyor. Omurga ve eklemlerdeki kireçlenmelerin erken dönemde tedavi edilmemesi, kişinin hareket kabiliyetini kısıtlıyor ve yaşam kalitesini düşürüyor.
30’lu yaşlarda da görülebiliyor
Memorial Wellness Manuel Tıp Bölümü’nden Dr. Metin Mutlu, kireçlenme tedavisi hakkında bilgi verdi. Mutlu şunları söyledi:
“Yürümek, koşmak, spor yapmak kısacası özgürce hareket etmek için eklem ve omurga sağlığının korunması gerekir. Aşırı kilo ve hareketsiz yaşam kireçlenmeye sebep olarak omurga ve eklem sağlığını olumsuz etkilenmektedir. Çoğunlukla 60 yaş sonrası kireçlenmelerin başladığı bilinir; ancak günümüz hayatında hareketsizliğin bir yaşam biçimi haline gelmesiyle kireçlenme problemlerinin görülme sıklığı 30’lu yaşlara kadar düşmüştür. Sanıldığının aksine artık bir yaşlılık dönemi hastalığı sayılmamaktadır.
Kireçlenme kendini boyun, diz ağrıları ile belli eder
Kireçlenme özellikle boyun, diz, ayak bileği, kalça bölgelerinde görülmektedir. Sıklıkla boyun, diz ve kalça bölgelerinde ağrılar ile kendini belli etmektedir. Kilo dengelenmez ya da gerekli mineral dengesi sağlanmazsa eklemlerde kilitlenmeye kadar yol açabilmektedir. Kireçlenme, hareket kısıtlılığına da neden olabilir. Erken teşhis edildiğinde takdirde protezsiz, ameliyatsız tedavi sağlanabilir.
Tetkik sonuçlarına göre tedavi planı belirlenir
Kireçlenme problemini önlemek için, düzenli egzersiz hayatın bir parçası olmalıdır. Kireçlenmenin başlıca sebebi aşırı kilodur. Bunun için ideal kilonun korunması gerekir. Düzenli uyku ve beslenme alışkanlıklarının edinilmesi de önemlidir. Kireçlenme problemi yaşayan kişiye gerekli tetkiklerden sonra MR, grafi, tomografi, bayan ise kemik ölçümü yapılması gerekir. Bu tanısal tetkikler tedavi planının çizilmesi için önemlidir.
Kolajen tedavisi herkese uygulanabilir
Kireçlenme problemi olan uygun hastalara kolajen tedavisi uygulanabilir. Kolajen uygulaması; vücudumuzdaki protein, mineral seviyesini dengeleyen ve vücutta azalmaya başlayan bazı mineralleri dengelemede yardımcı olan bir destek kaynağıdır. Kısacası kişinin kireçlenme problemi olsun olması sağlıklı bir kişiye de fayda sağlamaktadır. Enjeksiyon yoluyla uyarılma ve ardından hastaların da düzenli egzersiz ile desteklemesi kasların hızla kuvvetlenmesini sağlar. Böylelikle eklemlerin üzerindeki yük azalır. Dolayısıyla kireçlenme problemi de engellenmiş olur.
Kolajen ile manuel terapi de uygulanabilir
Kolajen tedavinin uygulandığı dönemde kişinin durumuna göre manuel terapi de uygulanabilmektedir. Manuel terapinin uygulanabilirliği bazı spesifik testlerle belirlenmektedir. Bu tespitten sonra hastanın kas enerjisi alınarak bir tedavi planlanır. Kesinlikle yumuşak dokuyla başlanması gerekmektedir. Hemen manipülasyon yapmak tehlikeli ve risklidir. Aksi takdirde bu bölgedeki dokunun kısmi olarak zedelenme riski olur. Hastanın iyileşme süreci takip edilerek manipülasyon uygulaması yapılmaktadır. Genç hastalarda eğer kronik bir rahatsızlıkları yoksa direkt olarak manipülasyon planlanabilir. Bu uygulama sonrası eklem hareketi denilen açı karşılıklı olarak alınmakta ve hastada rahatlama sağlanmaktadır. 60 yaş sonrası için hastayı düzenli olarak seanslar ile pilates, kinesis, yoga, izometrik egzersizler ile o bölgelerdeki ağrılar giderilmektedir. Kapalı bir alan üzerinde o ekleme çeşitli kuvvet uygulanmaktadır.
Kireçlenmeye karşı günde 30-40 dakika egzersiz
Hastaların maksimum 20 dakika germe egzersizleriyle güne başlanması çok önemlidir. İzometrik egzersizlere setler halinde 15-20 dakika vakit ayırıp güne başlanırsa, hastalar için önemli bir avantaj sağlanmış olur.”
Kurumsal Haber