Faiz oranlarının düşürülmesi, yatırımı artırır

 MÜSİAD Başkanı Nedim Olgunharputlu, yazılı bir açıklama yaparak ülke gündemini değerlendirdi. MÜSİAD olarak faize karşı duruşlarının belli olduğunu belirten Başkan Olgunharputlu, Merkez Bankası’nın geçtiğimiz hafta faizleri indirmesini ticari olarak olumlu karşıladıklarını anlattı. AK Parti hükümetinin faizsiz bankacılık politikalarını desteklediklerini belirten Başkan Olgunharputlu, “MÜSİAD olarak faize karşı duruşumuz belli. Amacımız, mümkün olduğunca faizsiz kendi ticaretimizi yapmak. Ama sisteme makro bazda bakarsak sistemin işleyişi açısından bir merkezde oluşan sermayenin ya da kapitalin ülke ekonomisine dahil edilmesi gerekiyor. Bu dahil de finans sistemiyle olacak. Bu finans sisteminde yine AK Parti hükümetinde çalışmaları neticesinde, faizsiz bankacılık sistemleri de gayet hızlı şekilde gelişiyor, kamu bankaları faizsiz bankacılık sistemini oluşturuyorlar. Bu noktada yine bizim de desteğimiz ve fikri birliğimiz devam ediyor. Faizin düşürülmesi noktasına da gelince faizin yüksek olduğu noktada AK Parti döneminden önceki dönemlere baktığımızda vergi rekortmeni olan ilk 10’un içinde herhalde ticari gelir sahibi kimse yoktu. Hep rant gelirleri, hep faiz gelirleri, ticaret dışı oluşan gelirler, firmaların da bilançolarındaki kar kalemlerinin büyük bir kısmı da faaliyet dışı gelirlerdi. Bu dönemde son 15 yıldır herhalde faiz geliri sebebiyle vergi rekortmeni olan kimse kalmadı” dedi.

“Katma değerli üretim yapmak gerekli”

Faiz oranlarının aşağı çekilmesiyle sanayici ve işadamlarının banka faiz geliri yerine üretime ve yatırıma yöneleceğinin altını çizen Başkan Olgunharputlu “Gezi Parkı hadiselerinden sonra faizler, herhalde Cumhuriyet tarihinin dip rakamlarını yapmıştı. Sonrasında yükselerek, olması gerekenin çok üst seviyelerine geldi. Bu noktada hükümetin başındaki, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ısrarla, ‘Davul bizim sırtımızda, tokmak başkasının elinde. Vurdukça bizi zıplatıyor’ diyordu. Yani faizi olması gereken noktaya çekmez isek, ekonomi gelişmesini sürdüremez. Ekonomi daralmak durumunda kalır. Teoride faizle enflasyon ters orantılıdır. Cumhurbaşkanımız, ısrarla faizle enflasyonun doğru orantılı olduğunu, teorilerin dışında pratiğin bunu gösterdiğini söylüyor. Bunu günümüzde de görüyoruz. Faizler düştü ve normal ekonomi teorilerine baktığında rasyonel birey, parasını nerede kar bulursa oraya yatırır. Vatandaşın, birikiminin faiz düştüğü noktada dövize yatırması muhtemeldir.

Ancak görüyoruz ki, dövizde de bir gevşeme ve rahatlama oluştu. Bu, önümüzdeki güzel günlerin geleceği konusunda bir sinyal oldu. Faiz oranları daha da aşağı inmeli. Hala yeterli seviyede değiliz. Dünyaya baktığımızda, reel faizlere baktığımızda 0’larda, 0,25’lerde hatta Japonya’da ülkenin büyümesini sürdürebilmesi için eksi faiz oranlarından bahsediliyor. Tabi katma değerli ürünler üreterek bu faiz oranlarını karşılayabiliriz ama hala katma değerli ürünler üretme konusunda geriyiz. Bu ürünlere geçebilmek için biraz daha sermaye oluşturmamız gerekiyor. Faiz oranlarının yavaş yavaş aşağı çekilmesi de üretimi artırır, yatırımı artırır” ifadelerini kullandı.

“2015 yılı beklenenden iyi geçti”

2015 yılının seçim ve terör olaylarıyla geçmesine karşın AK Parti hükümetinin hedefleri doğrultusunda yüzde 4’lük bir büyüme rakamı ortaya çıkmasını beklemediklerini belirten Başkan Nedim Olgunharputlu, “Hükümetin öngörülerini dinlediğimizde her ne kadar hükümet ile aynı görüşte olduğumuzu söylesek de ticari baktığımızda çok inandırıcı gelmiyordu. Çünkü seçimler ve terör olayları vardı. Biz de kendi işletmemizde daha güvenli gitmemiz gerekiyor, yatırımları gözden geçirip, önümüzdeki senelerde bu yatırım planlarımızı gündeme alalım diye düşünürken, 2015 ticaretimizi kontrol ettiğimizde, önceki yıllara nazaran daha başarılı bir ticaret geçirmişiz. Bizim için de hükümetimize bir kez daha güvenimizi test ettiğimiz bir yıl oldu. 2016 yılı için de daha dikkatli olalım, yatırımları çok hızlı yapmayalım diye düşünüyoruz. Ancak 2015 yılı ile ilk 4 aylık dönemdeki ticari faaliyetlerimizi değerlendirdiğimizde, ülkemiz yangın yerinde olmasına karşın bir önceki yılla benzer seyretmesi gerçekten mutluluk verici.

“Dünya, PKK içinde Türkiye’ye karşı birleşmiş”

Başkan Nedim Olgunharputlu, terör olaylarını da değerlendirerek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde son bir yıldır yaşanan terör olaylarının ticareti de olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. Ancak bölge halkının artık devletinin yanında olduğunu hissettiklerini anlatan Başkan Olgunharputlu, şunları söyledi; “Temmuz 2015 yılındaki polis memurlarının elleri bağlanarak şehit edilmesinden sonra çığırından çıkan bir hadise oldu. Kardeşliğin tesisi noktasında bir mücadeleyi, küresel güçlerin bu kardeşliğe müsaade etmediği bir yapı ortaya çıkıyor. Daha önceki bölge ziyaretlerimizde özgüvenli bir bölge halkı vardı. Bu özgüven olumsuz manada değil, kendine güvenen sohbet edebilen, fikrini sunabilen ve daha özgüvenli özerklikten bahseden sempatizanlar vardı. İki hafta önce Batman seyahati sırasında Diyarbakır halkıyla Cuma namazı kıldık. Bölge halkı şunu söylüyor; ‘Tarihten beri Türk halkını sevmeyen güçler, şimdi PKK’nın içinde’. Baktığımız zaman da Sur’daki operasyonlarda öldürülen teröristlerin arasında Alman’ı, Sırp’ı Yunan’ı çıkıyor. Maksat, Türkiye’nin aleyhinde bir organizasyonda birleşmek olsun, bütün dünya bir araya geliyor. Kimle savaştığımızın farkına biz yeni varıyoruz. Bölge halkı da bunun farkına varıyor.”

“Kendi başkanlık sistemimizi oluşturabiliriz”

Başkan Nedim Olgunharputlu, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili olarak da “Bazı hakların görev yapıldığı süre içinde korunması gerektiği kanaatindeyim. Tabi bu vatana ihanet, terör ve kamu kaynaklarını şahsi menfaatlere kullanma bunların dışında olmalı. Bunun dışında asılsız ihbarlarla milletvekilini bloke etmeyen bir sitem olmalı” şeklinde konuştu. Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi’nin istikrarlı bir iktidarın oluşması için gerekli olduğunu belirten Başkan Nedim Olgunharputlu, “Ticaret,  iş dünyası istikrar ister. Siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar olmaz. Bu noktada kardeşliğin tesisi de önemlidir. Terör, istikrarın bir numaralı düşmanıdır. Bunlar olmadan da iş adamları güçlü bir hükümet ile önünü görerek gidebilir. 13-14 yılda ülke belli bir noktaya geldi ve faiz oranları, dövizler eski kırılgan dönemlerdeki gibi patlama yapmadı ama incitici noktaya geldi. Eğer bu ülkede Başkanlık Sistemi olmuş olsa, benim fikrimden, benim desteklediğim görüş ve davadan olmayabilir, tek başına bir iktidar olacak. Bu iktidar halkın tercihiyle oluşan bir tek başına iktidar olacak. Bu iktidar da istikrarlı bir şekilde ülkeyi yönetecektir. Sıkıntı, halkın yanlış tercihinden olur. Sonra öğrenir. Türkiye kendi başkanlık sistemini oluşturabilecek bir birikime sahip bir ülke. Kendi başkanlık sistemimizi oluşturabiliriz. Federal yapılanmalar bölünmeye götürür mü sorusuna ise, federal olmayan bir sistemde oluşturulabilir” ifadelerini kullandı.

Kurumsal Haber