- Haberler
- Endülüs Güzeldir
Endülüs Güzeldir
Nedendir bilmem, kendimi bildim bileli gitmek istediğim yerler listemin başında yer alırdı İspanya. Tarih derslerine olan merakım ve tarih dersi hocalarımın roman tarzı anlatımları mıdır bilemiyorum ama özellikle 'Endülüs' bölgesine olan merakım hiç bitmedi. Bizim Endülüs olarak bildiğimiz bölge, İspanyolca 'Andalucia', Arapça 'الأندلس ' olarak adlandırılmakta.
Endülüs’ü anlatmaya başlamadan önce aldığım maillere cevap olarak söylemem gerekenler olduğuna inanıyorum. Sağ olsunlar gerek arkadaşlarım, gerekse Kayseri gündem okurlarından aldığım maillerde çoğunlukla şu tarzda sorular aldım, “Güzel de nasıl gideceğiz”, “Vize sıkıntı”, “Turlar Pahalı”, “Çok Pahalı”, “Nasıl gezeceğiz, yer bilmiyoruz, iz bilmiyoruz”.
Her şeyden önce, vize sanıldığı kadar sıkıntılı değil, gereken belgeleri temin edip, eksiksiz bir şekilde tamamlayan herkes vizesini kolayca alabilir.
Turlar neye göre pahalı onu düşünmek gerekir, kısıtlı bütçesi olan arkadaşlar için söylüyorum, Hosteller’i inceleyin konaklama için. Ülkemizde pek popüler olmayan Hosteller, Avrupa’nın hemen hemen her köşesinde bulunmakta. Geceliği 5 € gibi cazip fiyatlarla konaklama imkânı bulabilirsiniz ki seyahatlerde ki en büyük gider kalemlerindendir konaklama giderleri. Kısaca şöyle özetleyim, siz istedikten sonra yurt dışına çıkmak çok kolay yeter ki isteyin. Yurt dışına çıkana kadar kendi ülkeni gez önce diyenlere aldırmayın. Hayat sizin, kendi isteklerinizi ön planda tutun ve keşke demeyin.
Endülüs’de 8 farklı şehir (Huelva, Cadiz, Malaga, Granada, Almeria, Jaen, Kordoba, Sevilya) olmasına rağmen, Malaga, Granada, Kordoba ve Sevilya özellikle öne çıkmaktadır. Bugün Endülüs turuna gitmek isteyen arkadaşların gideceği şehirler de bunlardır. Bu şehirlerin öne çıkmasının en büyük sebebi, sahip oldukları tarih ve kültür mirasıdır. Yedi asırdan fazla İspanyada yaşayan Müslümanlar (Endülüs Emevileri), Avrupa’da, İslam mimarisinin en güzel örneklerini inşa etmişlerdir. El Hamra sarayı ve Kurtuba Camii bunların en güzel örneklerindendir. Ben öncelikle Malaga şehrinden bahsetmek isterim ki sırayla Malaga, Granada, Kordoba ve Sevilya ile Endülüs’ü anlatmaya çalışacağım sizlere.
Rüyalarımın, lise çağlarımdan beri hayalini kurduğum Endülüs gezim Malaga şehrinden başlar. Endülüs’ün Costa Del Sol denen, Türkçesi “Güneş Sahili” olan sahillerinin en güzeline sahip olan Malaga, çok şirin, popüler ve de inanılmaz derecede çekici olan bir şehir. Limanı, Yemekleri, Alcazaba’sı, Sahilleri ve tabii ki Picasso’su ile ünlü olan, bulunduğunuz her dakikadan zevk alacağınız bir şehir Malaga.
Sahilde, turistik bir bölgeye gittiğimizde, en büyük zevklerimizden biri sahilde, dalgaların sesi, parlayan güneş ve denizden gelen esinti ile kahvaltı yapmaktır. Türklerin en büyük zevkidir bu lakin İspanya’da böyle bir beklentiye girmeyin çünkü maalesef kahvaltı kültürü olmayan bir ülke burası.
İspanyolların yemek alışkanlıkları bizimkinden çok farklı, öğle yemeğini saat 15.00 sularında, akşam yemeklerini ise 22.00 sularında yaparlar. Günü “Tapa” dedikleri ve İspanya mutfağının dünya çapında tanınmasına büyük katkısı bulunan, ufak aperatiflerle geçiştirirler.
Kalabalık ve halka açık olan, altın rengi sahillerinde güneşin ve denizin keyfini doyasıya yaşayabilirsiniz. Sıcakta susadığınızda, genelde Faslıların ve Çingenelerin “Bebidas, Bebidas” diye bağırarak, ellerinde mini dolaplarla sattıkları içecekleri, 1€ ‘ya alabilirsiniz. Yüzmek insanı acıktırır, hemen sahil kenarlarında bulunan restoranlarda, İspanyolcası “Espeto de sardinas” olan, Costa Del Sol’ün simgesi olan, odun ateşinde pişirdikleri leziz balıklar ve deniz ürünlerinden sipariş ederek açlığınızı giderebilirsiniz.
Malagadaki en dikkat çekici yerlerden biriside "Plaza De La Constitucion" yani Anayasa Meydanıdır. Normal bir İspanyol meydanından tek farkı, İspanyadaki Diktatörlük rejiminin bittiği gün çıkan gazetelerin ön sayfalarının, o günü ölümsüzleştirmek adına meydana kazınmış olmasıdır. Restoranların ve Kafeler ’in arasından şehrin sembollerinden olan Alcazaba’ya yürüyerek varabilirsiniz.
Endülüs Emevileri İspanyada iken, özellikle savunmalarını güçlendirmek ve bölge insanlarına, güç gösterisinde bulunmak için, yerleşim bulunan şehir ve stratejik noktalardaki hakim tepelere kaleler inşa etmişler ve bu kalelerin çoğuna aynı ismi vermişler. Bu kaleler ALCAZABA olarak adlandırılmakta. İslam mimarisinin çok güzel örnekleri olan bu kaleler, Endülüs Emevileri’nin Sanat’a ve Su’ya olan sevgisini çok güzel ifade eder.
Duvarlardaki El işi Yazılar, Bahçeler, Havuzlar ve çeşmeler, kendinizi İslam mimarisinin göz alıcı, hayran bırakan güzelliğine bırakacak ve Alcazaba’nın keyfini çıkaracaksınız. Kaleye çıkarken tüm Malaga’yı kuş bakışı görebilirsiniz. Alcazaba’nın surlarından baktığınızda en çok dikkat çeken, “Plaza de Toros - La Malagueta”, Malaga’nın Boğa Arenasıdır.
İspanya denildiğinde aklımıza ilk gelen şüphesiz ki boğa güreşleri olmuştur ama sandığımız gibi her gün düzenlenen bir etkinlik değil boğa güreşleri. İki haftada veya ayda bir kez, nasıl ki konser olduğunda veya ünlü biri şehre gelmeden önce her yer afişlerle reklam panolarıyla dolar, ünlü Matadorlar şehre geleceği zaman da aynı şekilde oluyor. Sanıldığı gibi İspanyolların hepsi boğa güreşlerinden zevk almıyor ki çoğu bunu vahşet olarak kabul ediyor.
Boğa güreş alanları, boğa güreşinin olmadığı zamanlarda müze olarak kullanılıyor ve günlük turlar düzenleniyor ama “Plaza de Toros - La Malagueta” saat 16.00 da kapanıyor. Kapanış saatini söylemişken, Siesta gerçekten var. Öğleden sonra 2 -3 saat boyunca çoğu dükkân hediyelik eşya satan yerler vs. kapalı oluyor.
Şirinler filmi için İspanya’da bulunan bir köy, bütün evleri maviye boyamıştı hatırlarsınız. Günlerce haberlerde ve gazetelerde çıktı bu haber. Bu köy Malaga’nın “Ronda” isimli yerleşimine ait bir köy. Malagaya yaklaşık 1 saat mesafede olan bu köye kesinlikle gitmenizi ve gitmişken “Ronda” yı kesinlikle ziyaret etmenizi öneririm. Avrupa’nın çoğu şehrinde balayı için mükemmel bir yer olarak görülür “Ronda”.
Malagaya gittiğinizde “Torcal De Antequera”, kesinlikle gitmeniz gereken yerlerin başında yer almalı. Nasıl ki Kapadokya ve Afyondaki yeryüzü oluşumları eşsiz ise, “Torcal De Antequera”daki doğal oluşumlarda aynı şekilde eşsiz. Kendinizi filmlerdeki uzay yerleşimlerinden birinde hissetmenizi sağlayacak bir ortam. Gittiğinize pişman olmayacağınız ve çok eğleneceğiniz bir ulusal park.
Malaga eşsiz bir yer, aradığınız her şeyi, her türlü çekiciliği, farklı yaşamları bir arada bulabileceğiniz bir şehir. Akdeniz’in tüm nimetlerinden payına düşeni fazlasıyla almış, doğanın tüm güzelliklerini bünyesinde barındıran ve diğer bölgelere olan yakınlığı ile cazibe merkezi olan, gerçekten aşık olacağınız bir şehir Malaga.
Bir sonradaki durağımız Granada’da görüşmek dileği ile, herkese selamlar.
İshak Uzun yazdı...