Ekonomist Uzunoğlu, 'Yatırımcı dövize yönelirse kaybeder'
Güncel altın ve döviz piyasasını değerlendiren Ekonomist Ömer Uzunoğlu, '2025'in ilk altı ayında ben döviz fiyatlarının yine aynı noktalarda kalacağının farkındayım. Büyük ihtimal yatırımcı da eğer dövize yönlenirse kaybedeceğini bugünden bilmesi gerekir. Faiz şu anda altın dışındaki en net veriyi elde eden yatırım aracıdır. Altın, Trump'ın bugün göreve başlamasıyla beraber ben ciddi bir atak yapabileceği kanaatini taşıyorum' dedi.
Ekonomist Ömer Uzunoğlu, güncel altın piyasasını değerlendirmesiyle birlikte hafta içerisindeki döviz ve altın fiyatları hakkında bilgilerini paylaştı. Yatırımcıların dövize yönelirse kaybedeceğini ifade eden, Ekonomist Ömer Uzunoğlu, “Altın yaklaşık olarak son on aydan beri belli bir fiyatta yükselmeyi devam ettiriyor. Ancak döviz neredeyse son on aydan beri yüzde sıfır noktalarla başlayan yükselişini gerçekleştirdi. Çok büyük ihtimal 2025’in ilk altı ayında ben döviz fiyatlarının yine aynı noktalarda kalacağının farkındayım. Büyük ihtimal yatırımcı da eğer dövize yönlenirse kaybedeceğini bugünden bilmesi gerekir. Faiz şu anda altın dışındaki en net veriyi elde eden yatırım aracıdır. Altın Trump'ın bugün göreve başlamasıyla beraber ben ciddi bir atak yapabileceği kanaatini taşıyorum. Çünkü dünyadaki merkez bankaları son aylardan beri orta üzerinde yoğunlaştılar. Büyük ihtimal bu yoğunluk sarmal gibi devam edecek. Bahsettiğim gibi en önemli nokta dövizin altı ay daha aynı seviyelerde kalabileceğini göz önüne alınarak ben yatırımcının yatırım yapmasını özellikle Türkiye'ye Döndüğümüzde bu hafta Merkez Bankası toplantısı var. Muhtemelen iki yüz elli baz puanda faizleri aşağı çekecekler ve yüzde kırk beşe gelecek. Ancak sembolik olan bu düşüşün artı veya ikisinin önünde ekonomiyi etkilemeyeceğinin bilinmesini arzu ediyorum” şeklinde konuştu.
Öte yandan üretim yapmadan ekonominin düzelmeyeceğini ifade eden Ekonomist Ömer Uzunoğlu, “Bu anlayışa veya bu ekonomi sistemiyle ülkeyi kalkındırabilmek mümkün değil. Üretimi artırmadan, ihracata dönük bir yatırım yapmadan ihracat gerçekleştirmeden ben ülkelerin layık oldukları seviyede dünya konjonktüründe yerlerini alamayacakları düşüncesine sahibim ve bu düşüncemi de devam ettiriyorum. Biz içinde bulunduğumuz gün yalnızca faiz uygulamalarıyla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Ancak faizle ve enflasyondan beslenen kitleler var. Bunlar öyle tahmin ediyorum ki tarihlerinde görmedikleri paraları şu son üç buçuk dört yılda kazandılar. Ben özellikle hukuk ve adalet noktalarında doğru adımlar atılmadan Türk ekonomisinin ayağa kalkacağı maalesef ümidinde değilim. Umarım öncelikle insan hakları, hukuk ve adalet konularında doğru adımlar atarak gerçekten ülkemizi layık olduğu seviyelere taşıyabiliriz. Ancak bugünkü ekonomik model dışında gerçekten yatırım, üretim, istihdam ve ihracata dayalı bir yatırım modeli oluşturmamız gerekli Cumhuriyet tarihinin en fakir dönemini yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz süreçte. Umarım bunu ters çevirebiliriz. Aksi halde bu denizin içinde hepimiz boğulmaya mahkum olacağız” ifadelerinde bulundu.