DÜNDEN BUGÜNE KAYSERİ (3)

'Dünden Bugüne' başlığı ile tarihsel geçmişini verdiğimiz Kayseri'nin bu hafta üçüncü bölümünde Anadolu Selçuklu İdaresindeki konumunu inceleyeceğiz. Kayseri, Anadolu Selçuklu Döneminde önemli taht kavgalarına şahitlik etmiştir. Ayrıca Küllük Camii, Yoğun Burç, hastanelerin en eskisi olan ve 1205 yılında Gevher Nesibe Hatun tarafından yapılan Darüşşifa ve Kayseri-Elbistan arasında 'Yabanluğ' adlı meşhur pazar bu döneme ait önemli yapılardır.

 Anadolu Selçuklu İdaresinde Kayseri (1174-1308)

Bu devirde de Kayseri Anadolu’nun en mamur ve işlek merkezlerinden biri oldu. İzzeddin (II.) Kılıçaslan Anadolu’nun birliğini sağlayıp III. Haçlı seferlerinin tesirinden kurtulunca memleketi an’ane icabı oğulları ve kardeşleri arasında 12 parçaya ayırarak, Kayseri ve havalisini oğullarından Melik Nureddin Sultanşaha verdi. Ülkenin diğer kısımlarını da;

 

1)      Tokat; Rükneddin Süleymanşah

2)      Niksar; Nasrüddin Berkiyarukşah

3)      Elbistan; Muğiziddin Tuğrulşah

4)      Sivas; Kutbeddin Melikşah

5)      Malatya; Muğiziddin Kayserşah

6)      Ereğli; Sencerşah

7)      Niğde; Aslanşah

8)      Amasya; Nizameddin Ergunşah

9)      Ankara; Muhiddin Kesudşah

10)  Eğridir havalisi; Gıyaseddin Keyhüsrev hâkim idiler.

 

Bölünme kardeş kavgasına neden oldu

II. Kılıçaslan’ın memleketi kendi eliyle parçalaması, kardeş kavgasına sebep oldu. Kendi aralarındaki savaşlarla yetinmeyip, Konya’da ki babaları üzerine dahi yürüdüler. Sivas hakimi Kutbeddin Melikşah babasının üzerine yürüyüp onu esir etti. Babasını esir alan kutbeddin, Kayseri’de bulunan kardeşi Nureddin sultanşah üzerine yürümüştür. Kayseri önlerinde iki ordu karşılaşmış ve çetin bir savaşa tutuşmuştu. Kılıçaslan bu arada Nureddin tarafına iltica etmiştir. Bir başarı sağlayamayan Kutbeddin Konya’ya dönüp namına para bastırmıştır. Kılıçaslan ihtiyar halinde bir yerden diğer bir yere geliyor, fakat oğullarından hiçbirisinden iyi muamele görmüyordu. Nurredin’in yanından da ayrılıp, Eğridir hakimi küçük oğlu I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in yanına gitmişti. Baba oğul beraberce hareket edip Konya’yı Kutbeddin’in elinden aldı. Kılıçaslan Gıyaseddin ile birlikte Kayseri üzerine yürüdü. Kılıçaslan yolda vefat etti. Gıyaseddin’de Konya’ya dönüp tahta çıktı. Nureddin Sultanşahın Sivas Meliki Kutbeddin Melikşah tarafından öldürülmesiyle şehir Kılıçaslan’ın eline geçti (1194).

 

Kardeş kavgası sona eriyor

Rükneddin Süleyman’ın kardeş kavgasına son verip, tekrar Konya tahtı etrafında birliği sağlamıştır. Rükneddin’in ölümü ile oğlu III. Kılıçaslan Selçuklu tahtına çıktı. Devlet adamlarının daveti ile Bizans’da sürgün olan I. Keyhüsrev ikinci defa Konya’yı zaptedip Sultanlığını ilan eyledi (1205). I. Gıyaseddin Keyhüsrev devletin içte ve dışta itibarını yükseltti. İznik İmparatoru ile Batı Anadolu’da yaptığı bir savaşta şehit olmuştur. Gıyaseddin Keyhüsrev Kayseri’de Giyasiye ve Şifaiye (çifteler) medreselerini inşa ettirmiştir (1205). 1211 yılında Keyhüsrev’in oğlu izettin I. Keykavus Kayseri’de Selçuklu tahtına çıktı. Gıyaseddin Keyhüsrev diğer oğlu Tokat Meliki Alaeddin Keykubad kardeşi İzzeddin Keykavus’u Kayseri kalesinde muhasara etti. Kendisi Sultan olmak istiyordu. Müttefiki Ermeni Kralı Leon ve amcası Erzurum Meliki Muguziddin Tuğrulşah bir gece kendisini terkedince muhasarayı kaldırıp, Ankara kalesine kapandı (1211). İzzeddin gizlice Ermeni Kralı Leon’u bazı vaadlerle Keykubad’dan ayırdı. Keykubad İzzeddi’nin bir çıkış hareketi karşısında ricata başlamıştı. Ankara kalesine uzun bir süre muhasara olundu. Ankaralılar tarafından tutulan ve korunan Keykubad kendisine ve şehre dokunulmamak şartı ile İzzeddin’in yüksek hâkimiyetini kabul edeceğini bildirdi. Şartı kabul edildi, fakat kendisi Malatya kalesine hapsedildi. İzzeddin Keykavus Antalya’yı Hıristiyanların elinden kurtarıp 1215 yılında Sinop’u zaptetti. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yükselme devri içinde onun zamanı büyük bir yer tutar. Küllük Camii ve Yoğun Burç İzzeddin Keykavus zamanında yapılmış önemli eserlerdendir.

 

Kayseri’ye önemli eserlerin yapıldığı bir dönem

Alaeddin Keykubad 1220 yılında İzeddin’in ölümü üzerine yerine kardeşi Alaeddin Keykubad Kayseri’de tahta çıktı. Anadolu Selçukluları’nın klasik devrinde ve bu devirde büyük eserlerle süslenen Kayseri sultanın hayatının bir kısmını geçirdiği önemli bir merkez olarak göze çarpar. Anadolu Selçukluları tarafından kurulan Darüşşifa adını alan hastanelerin en eskisi 1205 yılında Gevher Nesibe Hatun tarafından Kayseri’de yaptırılmıştır. Eskiden harap olan Kayseri İzzeddin zamanında diğer Anadolu şehirleri gibi mamur bir hale gelmiştir. Kayseri, Sivas, Konya’da ki eski surlar Alâeddin Keykubad tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Alâeddin Keykubad zamanı Anadolu Selçuklu Devleti’nin en güçlü devresidir. Selçuklu hudutlarını denize ulaştırmış ve ilk deniz filosunu da kurmuştur. Kayseri üzerinden hareket edip, Kahta ve Çemişkezek’i zapta muvaffak olmuştur. Keykubad zamanında Kayseri mamur ticareti son derece gelişmiş bir şehir haline geldi. Sultan Moğol tehlikesine karşı Sivas, Konya ve Kayseri’de kale surları inşa ettirdi. Moğollara karşı Eyyubilerle dostluk kurmak için Kayseri’de ki eserleri geri bıraktı. El Melik El Adil’in kızı ile evlendi. Kayseri, Konya, Antalya gibi uğradıkları her şehirde düğün şenlikleri yapıldı. Keykubad Kayseri’den hazırladığı büyük bir ordu ile Kilikya’ya hareket etti. Keykubad yazları sefere çıkmadığı zamanlarda Kayseri’de Keykubadiye sarayında (şimdiki şeker fabrikası yanında) Alaiye ve Antalya’da geçirirdi. 1230 Yassı Çemen Seferi dönüşü Kayseri Hıristiyanların zafer şenlikleri ile onu karşıladıklarına bakılırsa teb’a tarafından son derece sevilmekte idi.

 

Kayseri, Moğol istilasına karşı koydu.

Alaeddin Keykubad doğu seferlerine çıkarken Kayseri’de konaklardı. 1237’de Kayseri yakınlarındaki Meşhediye sahrasında bir av şenliği yapmış ve birçok zevatı da davet etmiştir. Bu ziyafette zehirlendi. Keykubadiye Sarayına geldi ve orada öldü. Keykubad’ın ölümü ile vasiyetnamesi hilafına Kılıçaslan yerine Gıyaseddin Keyhüsrev Kayseri’de tahta çıktı. Mevşed ovasında büyük bir geçit merasimi yaptırdı. Halep Sultanı el Melik Adil’in elçisi tarihçi İbnüladim Keyhüsrev’in huzuruna Kayseri’de çıktı ve anlaşma yapıldı. Halep Sultanı ile nişanlanan Sultan Melik’e Hatun’a gelin alayı Kayseri’de yapıldı (1238). Bu kuvvetler Kayseri’ye geldiğinde asiler Kırşehir-Konya hattını tutmuştu. Veziri Saadeddin köpeğin çevirdiği entrikalarla Sultanın Atabeyi Altun Abaki Kayseri’de öldürüldü. Selçuklular zamanında Kayseri-Elbistan arasında “Yabanluğ” adlı meşhur bir pazarda kurulmuştu. Kırşehir-Kayseri arasında ise “ziyaret” pazarının ismi geçmektedir. 1243’de Köse Dağ’ı bozgununu müteakip Moğollar ileri hareket geçerek Sivas’ı aldı. Kayseri’ye yürüdüler. Kayseri, Moğollar’a mukavemet etti. Kayseri Iğdiş başısı, Kacukoğlu Hüsameddin adlı bir dönmenin ihaneti ile şehit düştü. Moğollar bu ikinci şehri de yakıp yıktılar. Halkın işe yararlarını katlettiler. Bunların zenginlerinden bazıları Küçük Ermenistan ve Suriye’ye kaçtı.

HAzırlayan: Bünyamin Gültekin
Teşekkür: Memhmet Sarıçiçeğe, bizimle fotoğraf arşivini paylaştığından dolayı teşekkür ederiz.

Bakmadan Geçme