Doktorsuz Doğumevi Acil Servisi

Sağlıkta yapılan birçok reforma leke düşüren ve vatandaşı sıkıntıya sokan, doğumevindeki, doktorsuzluk, hamile kadınların ayakta bekletilmesi, kapısı olmayan tuvalet, gibi ciddi problemleri Hacı Yakışıklı köşesine taşıyarak yetkilileri göreve çağırdı.

Hükümet sağlıkta gerçekten bir devrim yaptı. Hastanelerin eski durumunu bizzat yaşayarak görenlerdenim, birçok vatandaşımız da bizim gibi o günleri iyi hatırlar. Sabah 6’da mavi dolmuşa binilir, hastaneye gidilir. O zamanki SSK hastanesinde girişte 6 gişe vardı. Burada her bir gişede kapının ağzına kadar sıra olunur, doktor sırası alınırdı. Saat sabah 7-8 gibi bir de doktorun kapısına gidilir, orada sıra beklenirdi. Duvar kenarına çömelmiş bekleyen muzdarip hastalar..! Camları açmış sigarasını tüttüren tiryakiler…! İlaç kokusu, ağız kokusu, ter kokusu..! Yaşayanlar bilir! Saat 9 gibi doktor gelir. O kokular içinde hasta olduğunuzu çoktan unutmuşsunuzdur. Sonra yarım-yamalak muayene ardından doğruca ilaç kuyruğu..! İlacınız eğer SSK eczanesinde yoksa eczaneden para ile satın alacaksınız..! Öğleden sonra eve gittiğinizde sizinle birlikte artık yanınızda bulunan refakatçinizde hastadır!

Sonra devran döndü. 2002’de görev başına gelen hükümet adeta “sağlık devrimi”yaparak bütün çirkin görüntüleri bitirdi. Bu devrimi, o çileleri çekmeyenler maalesef anlamıyor. Yapılanları görmüyor.

“ANNE OTELİ”

Hükümetin tüm olumlu adımlarına rağmen bazen olumsuz durumlar yaşanmaya devam edebiliyor. Bizzat şahit olduğum bir olay..! Kayseri Doğumevi Hastanesi! Kayseri’nin dört bir yanından hastalar buraya geliyor. Yatakları pırıl pırıl, içerisi gayet temiz, insan onuruna yakışır. Bir de “anne oteli” var. Bunu düşünenlerden, yapanlardan vatandaşlarımız son derece memnun. Hayır dualarını eksik etmiyorlar. Yeni doğan bebek hastanede küvezde bekleyecekse, anne derhal hastane içindeki “otele” yerleştiriliyor. Böylece çocuğunu emzirmek için hastane köşelerinde perişan olmuyor.

“YAŞANAN MAĞDURİYETLER”

Gelelim gördüğümüz aksaklıklara: 10 Şubat Pazartesi günü saat 15 ile 17 arası doğumevi hastanesinin acil servisinde hastalar muayene oluyor. Hastaların bir kısmından kan ve idrar tahlili isteniyor. Tahlillerin sonucu da 1 saat içinde veriliyor. Demek ki teknoloji böyle, neyse bunu dert etmeyelim! Buraya kadar her şey normal. Tahlilini alan hastalar acil servis doktorunun yanına gidiyor. Ancak danışmadaki memurlar (gayet kibar insanlar) “Doktor toplantıya gitti, şu anda doktor yok, yeni doktor 15-20 dakikadan gelecek” diyorlar. Ben de “Burası acil servis, nasıl doktor olmaz” diyorum. Memurlar “Acil durumda hemen yukarıdan doktor çağırıyoruz” diyorlar. Şimdi merak ediyorum, acil serviste böyle bir uygulama olabilir mi? Adı üstünde acil servis, orada 1 dakika bile bazen çok önemli! Bu arada 38 YR 248 plakalı bir ambulans giriş yapıyor. Acil servisin bekleme salonu hamile kadınlarla dolu, acil serviste doktor bekliyorlar! Ambulans hastayı indirdikten tam 4 dakika sonra bir doktor geliyor. 4 dakika! Doktor bu hastayla ilgilendikten sonra salonda bekleyen hamile kadınlara sıraya geçmeleri söyleniyor. Yaklaşık 15-20 kadıncağız (bunların bir kısmının karnı burnunda) acil servisin önünde ip gibi diziliyor! Bazı hastaların sırada beklerken “Acil servise geleli 2 saat oldu, bir muayene olup gidemedik, bari kolumdaki serum iğnesini alsalardı” dediğini duyuyorum. Ama bizim vatandaş gariban, sesi çıkmaz, gidip derdini anlatmaz! Aklına o eski kötü günler gelir, buna da şükür der ve susar. Gidip bir dilekçe vermez. Korkar, aceba derdimi anlatsam başıma bir iş gelir mi, doktor bana bundan sonra bakar mı diye korkar! Oysa bu korkular yersiz, talep etmek “ispiyon” değildir, bir işin daha iyi yapılması için ön ayak olmaktır.

Kayseri Doğumevi Başhekim Yardımcısı Sayın Doktor Sadi Tacettinoğlu’nu telefonla arayarak durumu bildirdim. Olayın üstünde duracağını, yaşanan aksaklıklarla tek tek ilgileneceğini söyledi. Sayın Başhekim yardımcımıza vatandaşlarımız adına taleplerimizi ilettik, ilgilenip neler yapıldığını bildirirse buradan onları da yazarız. Gördüğümüz diğer sorunlar şunlar:

ACİL SERVİS TUVALETİNİN OLMAYAN DIŞ KAPISI, YEMEK KOKULARI, BOZUK TAHLİL CİHAZI…VS.

Acil servisin tuvaletinin dış kapısı yok! Yani bir bayan hasta tuvalete girip-çıkarken koridordan geçenler bunu görüyorlar. Eline idrar tahlili için plastik şişe/kutu verilen hastaya bir peçete-cik verilmiyor. Hasta, afedersiniz, bunu kimse görmesin diye avucunun içine saklamaya çalışıyor. Tamam, hasta peçetesini getirsin de acil servisten bahsediyoruz. Hasta aniden çıkıp gelmiş ve yanına gerekli şeyleri almamış olabilir. Hastanenin ana giriş kapısından içeri girilince yoğun ve bunaltıcı bir yemek kokusu geliyor. Sayın Başhekim Yardımcımız sorumluları defalarca uyardığını söyledi. Ama bizim insanımız illa başında beklensin istiyor galiba!

Son olarak koskoca hastanede tahlil cihazı bozulup, tahliller devlet hastanesine gönderilir mi? Doktor tahlil sonucuna bakıp hastasını taburcu edecek. Ancak sabah taburcu olması gereken hasta “tahlil cihazındaki” sorun sebebiyle akşama doğru taburcu oluyor. Bu çok acil çözülmesi gereken bir sorun! Sayın Başhekim yardımcımıza aksaklıkları ilettik. Yetkiler de hastanemize yardımcı olurlar, bu aksaklıkları düzeltirlerse vatandaşımızın hakları korunmuş olur. Sağlık devrimi “anti-devrim”e dönüşmesin!

 

Hacı Yakışıklı

Yorumlar 1

Bakmadan Geçme