- Haberler
- Sağlık
- Doç. Dr. Bahadır Şarlı: 'Kalp krizi geçiren hastaların yüzde 25'i hastaneye ulaşmadan hayatını kaybediyor'
Doç. Dr. Bahadır Şarlı: 'Kalp krizi geçiren hastaların yüzde 25'i hastaneye ulaşmadan hayatını kaybediyor'
Tekden Hastanesi Kardiyolog Doç. Dr. Bahadır Şarlı, kalp krizi geçirdiğinden şüphelenen veya göğüs ağrısı bulunan hastaların erken dönemde hastaneye başvurması gerektiğini belirterek, hastaneye geç kalan hastaların yüzde 25'inin hayatını kaybettiğini söyledi.
Günümüzde sık rastlanan hastalıklardan biri olan kalp krizi hakkında açıklamalarda bulunan Tekden Hastanesi Kardiyolog Doç. Dr. Bahadır Şarlı, kalp krizinin en önemli risk faktörlerinin genetik faktör, sigara kullanımı ve şeker hastalığı olduğunu belirtti. Hastaneye erken başvurunun önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Şarlı, “Kalp krizi, kalbimizi besleyen damarların herhangi bir nedenle tamamen tıkanmasıyla ortaya çıkan ölümcül seyredebilen tablodur. Kalp krizi geçiren insanların yüzde 25’i yani 4’te 1’i hastaneye ulaşmadan hayatını kaybetmekte. Hastaneye ulaşan hastalarda ise basit girişimlerle bu tablo kolaylıkla düzeltilebilmektedir. Kalp krizi için bilinen risk faktörleri var. Bunlardan bir tanesi yaş. Erkeklerde 40 yaşın üzerinde olmak, bayanlarda menopoz sonrası olmak. Sigara kullanımı, şeker hastalığının varlığı, yüksek tansiyonun bulunması ve aile de kalp damar hastalığı öyküsünün bulunması önemli risk faktörlerindendir. Birinci derecede akrabalarda yani anne de baba da ve kardeşlerde kalp damar probleminin bulunması kalp krizini arttıran faktörler. Yine beslenme, diyet kalp krizi için önemli bir risk faktörüdür. Kalp krizi İç Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi gibi et tüketimin, un tüketimin yoğun olduğu bölgelerde Kayserimizde buna dahil, Akdeniz tipi beslenen daha fazla balık sebze tüketen bölgelere göre daha fazla gözükmekte” dedi.
‘GÖĞÜS AĞRISINI HAFİFE ALMAMAK GEREKİR’
Kalp krizinin genellikle göğüs ağrısı şeklinde kendini gösterdiğini belirten Doç. Dr. Şarlı, “İstirahatte, eforda, merdiven çıkarken veya hızlı yürürken göğüsün tam ortasında baskı, sıkılma, yanma şeklinde ağrı bulunan bireylerin hiç vakit kaybetmeden mutlaka kalp doktorunu muayene olması gerekir. Bir kalp krizi habercisi olabilir ve sonrasında kalp krizi gelebilir. Tehlikeli bir tablodur, göğüs ağrısını hafife almamak gerekir. Kalp krizi basit kan testleriyle, EKG ile anlaşılıp tanısı konabilen bir hastalıktır. Hastaneye başvuran hastalarımızda tercih ettiğimiz tedavi yöntemi, tıkalı olan damarın en hızlı ve acil şekilde açılmasını sağlamak. El bileğinden kalp damarını görüntülüyoruz. Bu görüntüleme işleminin adı anjiyo. Anjiyo yaklaşık 6 dakika süren problemi tespit etmek için yaptığımız bir işlemdir. Tespit ettiğimiz problemi yine kullandığımız balonlar, ilaç tanımlı stentlerle tıkalı damarı el bileğinden açıp, yaklaşık 15 dakika süren bir işlemle hastamızı tedavi ediyoruz. Hastalarımızı genellikle ilk 24 saat hastanede tutuyoruz. Sonrasında belli ilaçlar önererek tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘KALP KRİZİ POTANSİYEL OLARAK ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK’
Hastaların 4’te 1’i eğer hastaneye gelmezlerse veya gecikirlerse daha hastaneye ulaşmadan ne yazık ki ölümcül ritim bozukluğuna bağlı olarak hayatlarını kaybedeceğini belirten Doç. Dr. Şarlı, “Bazen acil servisinin kapısından girerken, bazen acil serviste kalbi duran hastalarımız oluyor ama onlar için hastanede olmak çok büyük bir avantaj. Elektrik şoku ve kalp masajıyla gerekli müdahaleler yapılıyor. Bu durumu düzeltip, damarını açıp hastayı eski haline döndürebiliyoruz ama hastane dışında bir olay gerçekleşirse bunun tedavisi çoğu zaman mümkün olmayabilir, ölümle sonuçlanabilir. Şikayetlerini çoğu zaman hastalar herhalde midem ağrıyor, herhalde üşüttüm diye değerlendiriyorlar. Kalp krizi geçiren hastaların büyük bir kısmı hastaneye geç başvurdukları zaman ölümle sonuçlanmasa dahi Kalpteki damarlar zarar görüyor. Bu damarlar kalpte belirli bölgeleri besliyorlar. Bu beslenme kusuruna bağlı olarak kalp dokusunun büyük bir kısmı hayatiyetini kaybediyor. İleri dönemlerde kalp yetmezliği problemiyle karşı karşıya kalıyorlar. Kalp yetmezliğinin tedavisi çok problemli olan bir durum. Kalp yetmezliği kanser hastalığından daha ölümcül olan bir hastalık” ifadelerini kullandı.