Direnişin bilinmeyen kahramanları: Asder'ciler…
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, darbe mağduru emekli askerlerin kurduğu ASDER mensuplarının 15 Temmuz direnişinde çok büyük rol oynadıklarını söyledi. Kayseri Şube Başkan Yardımcısı emekli Albay Kemal Mete de, darbeye karşı her zaman mücadele içerisinde olduklarını belirterek, 'Ordumuzda boşalan yerlerde ASDER üyeleri olarak görev almaya hazırız' dedi.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü ve ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Darbe mağduru emekli askerlerin kurduğu ASDER mensuplarının 15 Temmuz direnişinde çok büyük rol oynadıklarını belirten Tarhan şu açıklamayı yaptı:
Milletimize teşekkür
"Türkiye tarihi bir dönemeçten geçiyor. 27 Mayıs 1960 Darbesi'ne benzer ama başarısız bir versiyonunu yaşadık. Ancak millî bünyemiz siyasi ve sosyal reflekslerimiz bunu önledi. Yapması gerekeni hakkıyla yapan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Gazi Meclisimize ve siyasi iktidara, yapmaması gerekeni yapmayan yani menfaatine rağmen demokrasiye sahip çıkan siyasi muhalefete, isyancıları reddeden Silahlı Kuvvetlerimizdeki ve Emniyet Teşkilatımızdaki milli unsurlara, sokağa hakim olan STK'lara, demokrasimize sahip çıkan medyamıza, yanlışa yanlış demenin ‘farz-ı kifaye’ olduğunu hatırlatarak, dini kullanan bir gruba karşı tavır alıp manevi yardım isteyen Diyanet Teşkilatımıza, özellikle şuurlu davranan milletimize teşekkür etmek gerekir.
STK dediğimizde görünmeyen bir kahraman grup var. ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) yani darbe mağduru askerlerin kurduğu 1000 civarında emekli askerden oluşan dernek. Bu kişiler tankın mazotunun hortumunu keserek, periskopunu körelterek, paleti takozlayarak ve askeri ikna ederek sivil tepkiyi organize etti. 15 Temmuz 2016 gecesinden beri sahada olan onlara da teşekkür ediyorum.”
“Boşalan yerlerde görev almaya talibiz”
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Kayseri Şube Başkan Yardımcısı emekli Albay Kemal Mete de, darbeye karşı her zaman mücadele içerisinde olduklarını belirterek, “Boşalan yerlerde ASDER üyeleri olarak görev almaya hazırız” dedi.
Kayseri’de 2000 yılından bu yana faaliyet gösterdiklerini ve 40 üyeleri bulunduğunu söyleyen Kemal Mete, olayın yaşandığı ilk gece polis ve jandarma karakoluna giderek önce görevlileri ikaz eden, sonrasında ise çocuklarıyla Cevizli'deki General Nurettin Baransel Kışlası'na giderek buradaki tankları durdurarak darbecilere büyük bir darbe vuran Emekli Kıdemli Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları’nın ASDER üyesi olduğunu söyledi.
28 Şubat süreci sonrasında görevden atıldıktan sonra derneği kurduklarını ifade eden Mete, “Olayı duyar durmaz meydana koşarak yerimizi aldık. İlk günden beri nöbete devam ediyoruz. Demokrasinin yanındayız. Devletimizin arkasındayız. Balyozculara görev verilene kadar FETÖ’cülerden boşalan yerlere görev almaya talibiz” şeklinde konuştu.
ASDER’in askerleri darbeyi nasıl durdurdu?
ASDER üyesi Vehbi Kara da derneğin “as-der.org.tr” adresli web sitesinde yayımlanan “ASDER’in askerleri darbeyi nasıl durdurdu?” başlıklı yazısında direnişi şöyle anlattı:
“15 Temmuz 2016 Kamikaze Fetullahçı Darbesi halkımızın ve sivil toplum örgütlerinin direnişi karşısında fazla direnemedi ve daha gün ağarmaya başlarken sona erdi. 16 Temmuz sabahında darbecilerin büyük bir kısmı teslim olmuş ülkemiz büyük bir tehlikeden kurtulmuştu.
Darbenin başarısız olacağı ta başından belliydi. Böyle bir darbenin “kamikaze” yani intihar olacağını 5 ay öncesinden yazmıştım. Çünkü halktan yana değil de NATO’dan yana hareket eden silahlı kuvvetler, ağa babalarından emir ve talimat gelince darbe yapıyordu. Yıllarca askerlik yapan ve darbecilerin yaptığı fenalıklara şahit olan benim gibi askerler ve halk, darbenin başarısız olması için hep birlikte harekete geçtiler. Sokaklara çıkıp halkı darbecilere karşı durmaya çağırdılar. Ne de olsa bu millet asker milletti, bizim gibi yıllarca profesyonel askerlik yapmış olmasa da askerlik mesleğinin inceliklerine hâkimdiler. ASDER mensuplarından askere nasıl emir verileceğini görmüş darbecilerin alt edileceklerine inanmışlardı.
ASDER mensupları asker arkadaşlarım bir tankın nasıl hareketsiz bırakılacağını, yakıt hortumunun nereden geçtiğini ve nasıl kesileceğini, askerlerin nasıl ikna edileceğini sivil halka da öğrettiler. Kısa bir zamanda başta İstanbul sokakları olmak üzere Anadolu’nun her köşesi terk edilmiş tanklarla dolu hale gelmişti.
Görüntüleri olduğu için bunlardan sadece bir tanesini örnek vermek istiyorum. Emekli Kıdemli Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, darbe girişiminin yaşandığı gece polis ve Jandarma karakoluna giderek görevlileri ikaz etmiş daha sonra çocuklarıyla Cevizli'deki General Nurettin Baransel Kışlası'na gitmiş, buradaki tankları durdurarak darbecilere büyük bir darbe vurmuştu.
Hacımustafaoğulları, evden oğullarıyla çıkarak önce mahallelerindeki polis karakolu ve daha sonra Kurtköy Jandarma Komutanlığına gitmişti. Olayın ne olduğunu anlayamayan asker, polis ve jandarmalara “Bu bir darbe girişimidir. Paralel ihanet çetesi şu anda vatana ihanet içerisindedir. Millet sizden bu gece görev bekliyor. Bunlara karşı en acımasız şekilde görevinizi yerine getirmeniz gerekir. Bu konuda aman gevşeklik göstermeyin. Karşı koymazsanız siz de suç işlemiş sayılırsınız” diyerek ilk adımı atmıştı. Daha sonra çocuklarıyla birlikte askeri kışlanın yolunu tutmuştu.
Kışlaya yaklaştığında kışla içindeki tankların ışıklarını ve dışarıya doğru seyir halinde olduklarını, Balıkesir Caddesi'nin 3 tank ile kapatıldığını ve silahlı askerlerin atış vaziyeti aldığını görmüştü. Aracını orada park ederek askerlere hitaben “yaptıklarının yanlış olduğunu, milletin tanklarının, silahının millete doğrultulamayacağını söylüyordu. Eski bir asker olması nedeniyle onları büyük ölçüde ikna da etmişti. Bu olayın görüntülerini şu linkten siz de izleyebilirsiniz: (https://www.youtube.com/watch?v=ZbQCK7Q-ydI)
İşte darbenin önlenmesinde yaşanan süreçte kahramanlık öykülerinden sadece bir tanesi budur. Daha nice hikâye 250’den fazla şehit verme pahasına gerçekleşmiş Fetocu kamikaze darbe sona ermişti.
Kaderin cilvesine bakın ki benim gibi askerleri bir darbe olursa bunlar halktan yana olur, halka ateş etmez diyerek ordudan atmışlardı. O yüzden “yılanın başını küçükken ezeceksin” misali 10 bine yakın askeri, başarılarına ve mesleki tecrübelerine bakmadan sırf dindar olması gerekçesi ile ordudan atmışlardı. Fakat darbe esnasında bu askerlerin halkı organize ederek darbeye karşı koyacaklarını hesap edememişti bu darbeci şerefsizler. İşte bu askerlerin meydana getirdiği bir sivil toplum örgütü olan Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER), bugün için vardı ve görevini başarılı bir şekilde yaptı. Darbeciler bir daha bu vatanda asla teşebbüs edemeyecekleri bir tokat yiyerek kodese tıkıldılar.
Kıssadan hisse bu olmak gerektir ki Allah’ın da bir hesabı vardır. İşte, devletin kılcal damarlarına kadar sızmış ABD ve Siyonist uşaklığı yapan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) emniyet, yargı, işadamı ve eğitim ayakları ile birlikte bu darbe sayesinde deşifre oldular. 40 Yıldan beri milletin başına geçirmek için ördükleri tuzaklar şimdi kendi başlarına geçti. Din-i İslam’a ve bu vatana karşı işledikleri suçun ne kadar dehşetli olduğunu kör gözler dahi gördü. Haza min fazli Rabbi. (Şüphesiz bu Rabbimin fazlındandır)…
(Kayseri Gündem)