Dijital izimiz mahremiyetimizi ihlal ediyor
Uzmanlar, sosyal medya kullanımı başta olmak üzere, çeşitli nedenlerle internet ortamında oluşturduğumuz dijital izimizin, mahremiyetimizi ve güvenliğimizi tehdit edebileceğini söyledi.
Uzmanlar, geçen haftalarda ortaya çıkan ‘facebook skandalı’ ile tekrar gündeme gelen dijital iz ya da dijital parmak izi güvenliği konusunda kullanıcıları uyardı. Dijital izi, dijital mecralarda, sosyal sitelerde bir puzzle’nin parçaları gibi toplanan veriler ve dijital dünyadaki yapıp ettiklerimiz, izlerimiz, serüvenimiz şeklinde tanımlayan Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Bilici, “Bu kayıtlardan hareketle tüketim eğilimlerimiz, dünya görüşümüz, beklentilerimiz, hedeflerimiz, araştırdığımız konular an ve an hızlı ve gayet ayrıntılı bir şekilde tespit ve takip edilebiliyor. Bu da bir tür mahremiyet ihlaline neden oluyor” dedi.
Ha Taksim'de megafonla bağırmışsın ha internette bir şeyler paylaşmışsın
İnternet ortamında bir kez bile herhangi bir şifre oluşturulmasının dijital serüveni başlattığının altını çizen Bilici, insanların büyük çoğunluğunun ne dijital izden ne de dijital izin olumsuz getirilerinden haberdar olmadığını ifade etti. Bilici, “Ben verimi şifreyle bile olsa bir yere girdiğim andan itibaren artık o benim bilgisayarım ya da kullandığım dijital araçtan çıkıyor ve bir başkasının server’ına kaydedilmiş oluyor. Dolayısıyla orada bir güvenlikten bahsetmek artık söz konusu değil. Ha Taksim’de çıkmışız megafonla bir şeyler söylemişiz, ha internette bir şeyler paylaşmışız arada hiçbir fark yok” diye konuştu.
Hesaplar kapansa bile veriler silinmiyor
ERÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fehim Köylü ise, dijital izimizi ya da serüvenimizi süren ‘büyük veri madenciliği’ teknolojisinin, son yıllarda kullanıcıların lehine sonuçlar ortaya çıkardığını dile getirdi. Bunun son örneğinin, ‘facebook skandalı’ olduğunu kaydeden Köylü, sözlerini şöyle sürdürdü
“Facebook skandalında, Amerikan seçimlerini etkilemek amaçlı kişilere mikro pazarlama yapıldığı, daha sonra da Facebook’un bizim konuşmalarımızı kayıt altına aldığı ifade edildi. Bu bilgiler siyasi, sosyolojik her açıdan kullanılabilir. Daha önceki dönemlerde istihbarat örgütlerinin elindeydi, ancak toplanan veriler ticari amaçlar doğrultusunda da kullanılabiliyor. Büyük veri günümüz için büyük bir tehlike. Bunun da kaçışı yok. Teknolojiyi kullanıyorsak sunan kişiler, verdiği hizmetin karşılığında bunları alıyorlar. Kayıt olmadan olmuyor, loglar, günlükler tutuluyor. Facebook hesabınızı kapasanız bile o bilgiler bir şekilde orada kalıyor. İnternetteki izinizden dolayı sonrasında gireceğiniz işte etkilenebiliyorsunuz.”
Yerli veri teknolojileri oluşturulmalı
Büyük veri teknolojilerine karşı, yerli veri teknolojileri geliştirilmesinin önemine değinen Köylü, “Telefonlarımıza yüklediğimiz uygulamalara, uygulama yüklerken verdiğimiz izinlere dikkat etmeliyiz. Büyük veri teknolojisini kullanan yabancı ülkeler gibi bizler de bu teknolojileri etkin biçimde kullanmalıyız. Bu alanda eğitimlerimiz artmalı, insanlarımız bilinçlendirilmeli. Geçen haftalarda ‘fecabooksil’ adında bir kampanya başlatıldı. Bu tür kampanyalar daha da ilerlerse bireysel olarak insanların haklarını ön plana çıkaracak alternatifler ortaya konulabilir” şeklinde önerilerde bulundu.
Sokak ne dedi
Vatandaşlar ise çoğunlukla sosyal medya uygulamalarını güvensiz bulduklarını ifade etti. Bazıları güvensiz bulsa da, kullanmaya devam ettiklerini söylerken, bazı vatandaşlarda hayatının hiçbir döneminde herhangi bir sosyal medya uygulaması kullanmadıklarını dile getirdi. Vatandaşların sosyal medya uygulamalarında güvensiz gördüğü en önemli durumlar; sosyal medya hesaplarının çalınması, sosyal medyada paylaştıkları fotoğrafların başkalarının eline geçmesi, banka bilgilerinin çalınması.
Facebook skandalı nedir
Mart ayında patlayan facebook skandalı ilk olarak 2012 yılında Obama’nın seçim kampanyasında facebook verilerinin kullanılmasıyla da gündeme gelmişti. Ancak 2018 Mart ayında, Trump’ın seçim kampanyasında kullanılmasının yanı sıra, bir kullanıcının telefonundaki arama ve SMS’lerin facebook tarafından kayıt edildiğini fark etmesinin ardından, skandal başka boyutuyla göz önüne geldi. ardından facebook kurucusu Zuckerberg, ABD Senatosu’na ifade verdi ve durumu büyük ölçüde kabul etti. Zuckerberg’in Senato karşısında yalnızca özür dilemesi bazı kitleler tarafından ciddi tepkilere neden oldu ve skandalın hemen ardından ortaya çıkan ‘facebooksil’ ve benzeri kampanyaların çapı daha da büyüdü. Skandalda 87 milyon kullanıcıya ait verilerin izinsiz bir şekilde kullanıldığı ifade edildi. Türkiye’nin ise en çok kullanan 10 ülke arasında yer almadığı belirtilirken; uygulamayı indiren kişi sayısının 223 olmasına rağmen bu kişilerin arkadaş listelerinde bulunan toplam 234 bin 584 kişinin etkilendiği duyuruldu. Facebook’un Türkiye’deki toplam aylık aktif kullanıcı sayısı ise 44 milyon kişi civarında.
İHA