DEPREM GERÇEĞİ

“17 Ağustos 1999 saat 03:02’de yaşadığımız felaket ülke insanımızı, İzmit ve çevresinde yakaladı. Merkez üssü Gölcük olan (moment şiddeti) 7.5 büyüklüğündeki depremde ağır can ve mal kaybı yaşandı.

Resmi raporlara göre, 17 bin 480 ölüm, 23 bin 781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü.

Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2 bin 100 dava açılmıştır. Bu davalardan bin 800'ü hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlanmıştır. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarına ceza verilmiş ancak cezaların bir çoğu ertelenmiştir. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 tarihinde 7 buçuk yıllık zaman aşımı süreleri dolduğu için zaman aşımına uğramış ve düşmüştür.

Ülke insanımız için psikolojik etkisi de çok ağır olan bu felakette, böyle bir depreme hazırlıklı olmayışımız, depremin etkilerinin tahminlerin çok üzerinde olmasına neden olmuştur.

Unutmamamız gereken bir gerçek var, deprem. Hayatımızın her hangi bir anında karşılaşacağımız bu doğal felakete hazırlıklı olmalıyız. Depremden korkarak zararlarından kurtulamayacağımız gerçeğini, aklımızdan çıkartmamalıyız. Depremden korunmanın tek gerçeği depreme hazırlıklı olmaktan geçmektedir. Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar, uygun olmayan gevşek zemindeki yapılaşmalar ve daha ucuza mal etme düşüncesindeki ticari zihniyettir.

İnsanımızın hayatında doğrudan etkili olan afetleri inceleyen bir bilim dalı olan Jeoloji Mühendisliği disiplini (yer bilimleri) ülkemizde de hak ettiği önemi, 1999 yılından sonra kazanmaya başlamıştır ancak halen istenilen düzeye gelememiştir.

Afetlerden, korunmasını öğrenmiş bir toplum olma temennilerimizle, 17 Ağustos ve diğer afetlerde ölenlerimize Allah’tan rahmet dilerim.”

Kurumsal Haber