Deniz, kum, güneş turizmi anlayışı değişiyor

Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, turizm işletmecilerinin, nitelikli ve harcama kapasitesi yüksek olan gastronomi turizmine yönelmesi gerektiğini söyledi.


Gastronomi turizminin kültür turizminin önemli bir parçası olduğunu belirten Prof. Dr. Karamustafa, dünyada bu tür turizmin pazar payının giderek arttığını ve Türkiye’nin zengin potansiyeli ile gastronomi turizmine daha çok ağırlık vermesi gerektiğini ifade etti.

“Türkiye’nin potansiyeli zengin”
Kültür ve Turizm Bakanlığının 3. Turizm Şurası’nda, gastronomi turizmi ile ilgili bir komisyon kurulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Karamustafa, “Türkiye, aslında gastronomi turizmi açısından oldukça zengin. Büyük bir potansiyelimiz var ama bundan yeterli düzeyde faydalanamadığımızı düşünüyorum. O nedenle, devletimizin de bu konuya verdiği önem çerçevesinde bu konuya eğilmelidir. Diğer yandan üniversitelerin gastronomi ve mutfak sanatları bölümlerine de ciddi görevler düşüyor. Artık bu alanda akademik çalışma yapanlar zengin ve kadim Anadolu kültürünün, ki yemek de bunun önemli bir parçasıdır, dışarıya tanıtılması için ciddi çalışmalar yapmalıdır” diye konuştu.

“Gastronomi ve aşçılık farklı”
Gastronomi ve aşçılığın birbirine karıştırılmaması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Karamustafa, “Aşçılık mesleği teknik bilgi isteyen bir meslek. Ama gastronomiyi aşçılık kadar sınırlı görmemeliyiz. Turizm liselerinde ve önlisans programlarında iyi aşçılar yetişiyor. Gastronomi ve mutfak sanatları dediğimizde ise işin akademik boyutu akla geliyor. Bunun için öğrenci yetiştirilmeli, öğrenci yetiştirmek için de bilgi üretilmeli” dedi.

“Akademik ve yazılı çalışmalara ağırlık verilmeli”
Bu alana dair yapılan akademik çalışmaların artık daha değerli hale geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Karamustafa, Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesinde de, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünün bulunduğuna işaret etti. Prof. Dr. Karamustafa, “Anadolu’nun çok köklü bir kültürel zenginliği var, bu manada yemeğimiz de, mutfağımız da çok zengin. Bunları kalıcı ve yazılı bir kültüre dönüştürmek üniversitenin görevi. Üniversitelerin gastronomi ve mutfak sanatları bölümlerindeki lisans ve lisansüstü çalışmalarda bu bilgiler bir araya getirilecek, derlenecek, toplanacak, tasnif edilecek ki, sektör bunu kullanabilsin. Son yıllarda üniversitelerde bu bölümlerin açılmasıyla Türk turizmi nitelikli ürün anlamında da evriliyor. Klasik deniz, kum, güneş tatilinden kültür odaklı turizme yöneliyoruz. O kültür odaklı turizminin içinde de gastronomi merkezli faaliyetler ciddi öneme sahip” ifadelerini kullandı.

“Turizm anlayışı değişiyor”
Deniz, kum, güneş turizminin yerini başka alanlara bıraktığının da altını çizen Prof. Dr. Karamustafa, “Artık farklılığı üretebilen, pazarda harcama kapasitesi yüksek olan kitlelere hitap eden turistik destinasyonlar ve işletmeler kazanıyorlar. Gastronomi turizmi nitelikli ve harcama kabiliyeti yüksek bir Pazar. Türkiye’deki yiyecek-içecek, konaklama işletmecilerinin bu alana yönelmesi lazım. Bu alan özelde kendilerinin, genelde de ülkemizin daha fazla kazanmasına fırsat sağlayacak” diyerek sözlerini tamamladı.
İHA
 

Bakmadan Geçme