• Haberler
  • Çürüğün engellenmesinde tek bir yöntem yeterli değildir

Çürüğün engellenmesinde tek bir yöntem yeterli değildir

**Yine yeni bir söyleşi ile sizlerle birlikteyiz, farklı ve faydalı bir söyleşi olacağına inanıyorum çünkü hepimizi yakından ilgilendiren bir konumuz ve konuğumuz var. Hele de konu çocuklarımızla alakalı ise pür dikkat bu söyleşimizi dikkatlice okumanızı tavsiye ediyoruz. Hemen konuğumuzu size takdim ederek başlayalım sohbetimize. Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Salih Doğan bizlerle birlikte hoş geldiniz diyerek başlatalım söyleşimizi.

Hoş bulduk Selda Hanım.

**Salih Bey öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben sizinde söylediğiniz gibi Salih Doğan, Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalında öğretim üyesi ve aynı zamanda Anabilim Dalı Başkanı olarak çalışmaktayım. 1976 Ankara doğumluyum. Diş hekimliği lisans eğitimimi ve Çocuk Diş Hekimliği alanındaki doktora öğrenimimi Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tamamladım. Daha sonra Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak göreve başladım ve Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’nın kuruluşunda yer aldım.

**Hemen ilk sorumuzu zaman kaybetmeden size yönelterek başlayalım Salih Bey, Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’nın kuruluşundan bu güne kadar neler değişti?

Personel ve fiziki imkanlar açısından yetersizliğimize rağmen elimizden geldiğince çok çocuk hastaya yardımcı olmaya çalıştık.

Anabilim Dalı’mız ilk kurulduğu 2010 yılındaki ilk günlerde çok kısıtlı imkânlara sahipti. Sadece 6 diş hekimi koltuğuna sahiptik ve tek öğretim üyesiydim. Personel ve fiziki imkanlar açısından yetersizliğimize rağmen elimizden geldiğince çok çocuk hastaya yardımcı olmaya çalıştık. Şimdiki geldiğimiz noktaya bakacak olursak, yüksek kalitede 30 diş hekimi koltuğu yanı sıra sedasyon ünitemiz, genel anestezi ameliyathanemiz, sinema ile konferans odamız, laboratuvarımız ve röntgen ünitelerimizin de bulunduğu çocuklar için özel olarak dekore edilmiş bir klinikte çalışmalarımızı yürütmekteyiz. 2012 yılı verilerine göre kliniğimiz Türkiye’deki diş hekimliği alanında en çok çalışan Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı kliniği olmuşken, 2013 yılında çıtasını daha da yukarıya taşımıştır.

**Maşallah gayet güzel hizmetleriniz olmuş Diş Hekimliği Fakültesi olarak Sevgili Kayserili Hemşerilerimiz için. Peki, Çocukların diş tedavilerinde korku ve kaygı duygusunu ortadan kaldırmak için neler yapıyorsunuz?

Çocuklar doğaları gereği bilmedikleri ve yabancılık hissettikleri ortamlarda korku duyarlar

Çocuklar doğaları gereği bilmedikleri ve yabancılık hissettikleri ortamlarda korku duyarlar. Bunun ortadan kaldırılmasında ilk önemli unsur dikkat dağıtıcı objelerin kullanılmasıdır. Bu nedenle kliniğimize yeni başvuran çocuklar bir dinazor şeklinde çocuklar için özel olarak üretilmiş diş hekimi koltuğunda muayene edilmektedir. Bu aşamadan sonra ise yapılacak tedaviler çocuklara özel yaklaşım teknikleri ve davranış yönlendirme konusunda eğitilmiş diş hekimliği öğrencileri ile klinik hekimleri tarafından sürdürülmektedir. Tüm bu çabalara rağmen diş tedavisinde başarısız olunduğu durumlarda ve özel engelli çocuklarda ise çocuğun yaşına ve tedavi planlamasına göre sedasyon veya genel anestezi altında tedaviler yapılmaktadır.

**Sohbetimizin başından beri, Sedasyon ve genel anestezi altında yapılan tedavilerden bahsettiniz. Bunları kısaca açıklayabilir misiniz?

Günümüzde genel anestezi riskleri teknolojik gelişmelerin de yardımı son derece azalmış bir uygulama da olsa gerekli olmayan hiçbir hastaya uygulanmamaktadır.

Bunlar yaşı çok küçük olan, davranış yönlendirme tekniklerine karşı başarısız olunmuş uyum sorunu yaşanan çocuklar ve engelli çocuklarda kullanılan tekniklerdir. Sedasyon uygulaması temelde bilinçli ve derin sedasyon diye ikiye ayrılır. Bilinçli sedasyon çocukların rahatlatılmasında kullanılan en hafif ve en az risk içeren anestezi uygulamasıdır. Çocuk bir burun maskesi yardımı ile özel bir gazı koklarken tüm korku ve kaygılarından kurtulur ve diş tedavilerini mutlu bir şekilde tamamlatır. Ancak bu yöntem küçük yaştaki çocuklarda ve çok sayıda diş tedavisinin yapılması gerektiği durumlarda kullanılmaz. Derin sedasyon ise özellikle kısa süreli tedavilerin tüm yaş gruplarında uygulandığı, damar yolundan özel bir ilacın verilmesi ile gerçekleştirilen anestezi yöntemidir. Bu yöntemlerin yanı sıra çok sayıda diş tedavisine ihtiyaç duyulan durumlarda genel anesteziye yani ameliyat uyutmasına ihtiyaç duyarız. Bu durumda bir çocuğun 20 dişinin tamamı da çürük olsa tek seferde tüm tedavilerin yapılıp bitirilmesi mümkündür. Günümüzde genel anestezi riskleri teknolojik gelişmelerin de yardımı son derece azalmış bir uygulama da olsa gerekli olmayan hiçbir hastaya uygulanmamaktadır. Çünkü biz çocukların diş tedavilerini hekimi ile iyi bir ilişki kurmuş halde koltukta yapılmasını amaçlamaktayız.

**Salih Bey, Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’nın çalışma alanını da okurlarımıza tanımlayabilir misiniz?

Anabilim Dalı’mızda 0 – 15 yaş aralığındaki çocukların ağız diş sağlığına yönelik koruyucu ve tedavi edici uygulamaları yapılmaktadır.

Bu Anabilim Dalı’mızda 0 – 15 yaş aralığındaki çocukların ağız diş sağlığına yönelik koruyucu ve tedavi edici uygulamaları yapılmaktadır. Ancak bu yaş grubu olarak verilmesine karşın hedef topluluk annelerin hamilelik dönemini de kapsamaktadır. Bu şekilde koruyucu uygulamaların alanı genişletilmesi hedeflenmektedir. Şu anda Kayseri’de hedef çocuk grubuna yeni yeni ulaşılmaya başlanmışsa da yakın gelecekte bu koruyucu uygulamaların kapsamının genişletilmesi hedeflenmektedir. Çünkü tedavi ederek toplumun ağız diş sağlığının tesis edilmesi kesinlikle mümkün değildir. Bu hedefe ancak koruyucu uygulamaların tabana yayılması, bunun yanı sıra sorunların erken teşhisi amacıyla 1 yaşından itibaren çocukların ağız diş sağlığı durumunun izlenmeye başlanması gerekmektedir. Hali hazırda devletimiz tarafından yürütülen koruyucu ağız diş sağlığı programı bulunmadığı için bu görev velilere düşmektedir. Bu nedenle velilerimizin çocuklarını hiçbir diş sorunu bulunmasa bile en az 6 ayda bir mutlaka diş muayenesine getirmeleri gereklidir.

**Yani burada büyük sorumluluk elbette ki ailelere düşüyor. Çürük oluşumunun engellenmesinde koruyucu ne tür uygulamalar yapılmaktadır?

Gün içerisinde atıştırma şeklinde alınan besin maddelerinin alım sıklığının azaltılması çürük oluşumunun engellenmesinde önemli bir yere sahiptir.

Çürüğün engellenmesinde tek bir yöntem yeterli değildir. Bu nedenle birçok yöntem bir arada kullanılmaktadır. Bunların başında flor içeriği diş macunundakinden çok daha fazla olan flor jel ve cilaların kullanılması gelmektedir.  Jel haldeki flor dişler üzerine sürülerek uygulanırken, flor cila şekli ise özellikle küçük yaştaki çocukların dişlerine sürülen tırnak ojesine benzer bir maddedir. Bunlar dışında çocuklarda çürük oluşumuna yardımcı olan şekerli besinlerin tüketilmesinin düzenlenmesi gereklidir. Bu tür besin maddeleri tüketilmesinden sonra en fazla 30 dakika içerisinde ağız temizliğinin yapılması ve tercihen bu besinlerin ana öğünlerin sonunda tüketme alışkanlığının çocuklara kazandırılması gerekmektedir. Gün içerisinde atıştırma şeklinde alınan besin maddelerinin alım sıklığının azaltılması çürük oluşumunun engellenmesinde önemli bir yere sahiptir.

**Merak edilen bir diğer konu da, diş çürüğü dışında çocukların ağız diş sağlığına yönelik başka ne tür uygulamalarınız var?

Travmatik yaralanmalarda en önemli husus erken müdahaledir

Bunların başında çocukların travmatik yaralanmaları gelmektedir. Bu yaralanmalar sırasında sıklıkla dişler farklı seviyelerde zarar görebilmektedir. Bu tip bir durumda çocuğun mutlaka bir çocuk diş hekimi uzmanı tarafından değerlendirilmesi, gerekiyorsa da tedavilerinin yapılması gereklidir. Travmatik yaralanmalarda en önemli husus erken müdahaledir. Bizim kliniğimizde sabah 08.00 ile akşam 17.00 arasında bu tür yaralanma vakalarına sıra bekletmeden gün içinde müdahale edilmektedir. Tedavi sonrasında ise bu şekilde yaralama geçirmiş dişler 3 seneye kadar kontrol altında tutulmaları gereklidir.

**Peki, Salih Bey çocuklarda yer tutucu uygulaması nedir? Birde, ne zaman uygulanmaktadır?

Bazen süt dişlerinin tedavileri mümkün olmadığı durumda erken yaşta çekilmeleri gerekebilmektedir. Bu durumda çekilen dişin yerinin komşu dişler tarafından kapanmasının neticesinde gelecek olan diş sürememektedir. Bunun engellenmesi için yer tutucu adı verilen sabit veya takıp çıkarılabilir apareyler şeklinde yer tutucu uygulamaları yapılmaktadır. Bu apareyler sayesinde çocuğun ileri yaşlarında tel tedavisi olarak isimlendirilen ortodontik tedavi ihtiyacı ortadan kaldırılmaktadır.

**Evet, gayet güzel ve keyifli bir söyleşi oldu bana göre umarım okurlarımızda büyük bir keyifle okumuşlardır. Ben kıymetli bilgilerinizi bizimle ve okurlarımızla paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum siz son olarak neler eklemek istersiniz?

Bende bizlere bu imkânı sağladığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum ve çocuklarımıza mutlaka diş fırçalama alışkanlığını kazandıralım, burada en büyük sorumluluk anne ve babaya düşmektedir diyorum.

**Değerli okurlarımız bu günde geldik bir söyleşimizin daha sonuna bir başka konu ve konukla yeniden sizlerle olmak dileği ile hoşça kalın.

Söyleşi: Selda Avcı

Bakmadan Geçme