Çocuklarınıza yaşayarak örnek olun

Kayseri İl Müftülüğü tarafından Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen Ailede İdeal Din Eğitimi' konulu konferansa konuşmacı olarak Bursa İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay katıldı. Ay, 'Çocuklarınıza bizzat yaşayarak örnek olun' dedi.

 Düzenlenen konferansa İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Bursa İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demirci ve İl Müftü Yardımcıları Galip Koçer, Tandoğan Topçu, Salih Sezik, Memur Sen İl Başkanı Aydın Kalkan, Kocasinan İlçe Müftüsü Yahya Çankaya, Talas İlçe Müftüsü Esat Yapıcı, Bünyan İlçe Müftüsü Abdürrahim İnanç, Akkışla İlçe Müftüsü Şükrü Safa, Felâhiye İlçe Müftüsü Yusuf Anık, Kozaklı İlçe Müftüsü Rahmi Yiğit, Diyanet Sen İl Başkanı İrfan Kaşıkçıoğlu, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Program Cami-i Kebir İmam Hatibi Halil İbrahim Aslan tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programın açılış konuşmasını İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven yaptı.

Daha sonra “Ailede İdeal Din Eğitimi” konulu konferansını sunmak üzere kürsüye gelen Bursa İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, “İlk dinî bilgileri ailede vermeye başlayın.” “Aile, çocuğun din eğitiminde birinci derecede sorumluluk taşımaktadır.” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Hz. Peygamberimiz (s.a.v): “Her çocuk fıtrat üzere doğar ve bu hali konuşma çağına kadar sürer. Sonra, ebeveyni onu Yahudi, Hıristiyan veya Mecusi yapar. Eğer anne-babası Müslüman iseler, çocuk da Müslüman olur.” buyuruyor. Çocuklara, ‘Bismillah, Elhamdülillah, Allahu Ekber, Lailaheillallah gibi kelimeler öğretilmelidir. Yapılan araştırmalara göre, çocuğun karakterinin 2/3’ü ailesi içinde geçirdiği zaman dilimi olan 2-6 yaşları arasında teşekkül eder. Eğitim, anne dizinde başlar. Her söylenen sözcük,  çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır. Çocuk, ana-babasının yanında emanettir. Tamamen boş ve her türlü nakışa müsait kalbi ise, adeta bir cevher gibidir. O, meylettirildiği her şeyi almaya da kabiliyetlidir. Çocuklarınıza bizzat yaşayarak örnek olun.

Allah Teâlâ Saff suresinde: “Ey iman edenler! Neden söylediklerinizle yaptıklarınız birbirine uymuyor? Yapmadığınız şeyi söylemeniz Allah’ın en hoşlanmadığı şeydir.” buyuruyor. Ailede verilecek din eğitiminde uygulanan metotlar içinde en ideal olanı; çocuğu ibadete teşvik etmek, birlikte ibadet etmek ve ardından sohbetle anlatmaktır. Çünkü çocuk, kendisine verilen nasihatlerden ziyade, anne-babasının yaşantısını ve hareketlerini gözler ve onları taklit eder. Anne-baba ibadetleri bizzat yaşayarak çocuklara örnek olmalıdır. Anne-baba çocuğa örnek olmalı, beraberinde ibadetlere iştiraki sağlanmalı ve zaman zaman camiye götürmelidir. Çocuklar camilerin manevi havasını teneffüs etmelidirler.


Çocuğunuzu tanımaya çalışın; h
er çocuk ayrı bir dünyadır,  ayrı bir âlemdir. Bu, bilinmezlerle dolu dünyayı keşfetmeden başarılı olmayı beklemek bir hayaldir. Çocukların dünyasını keşfedebilmek için en büyük yardımcımız ‘sevgi, şefkat, ilgi’ olmalıdır. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.): “İnsanlara anlayabilecekleri şekilde konuşunuz.” buyuruyor. Çocuklara göre, yaşanan her şey bir oyundur. Çocuğunuza önce Allah sevgisinden bahsedin. Anne-babaların, çocuğun hatalı bir hareketini gördükleri zaman onu “Allah seni cehennemde yakar, gözünü kör eder, taş yapar” vb. ifadelerle vazgeçirmeye çalışmaları, çocuğun ruh sağlığı ve gelecek hayatı açısından son derece zararlıdır. Çocuklar doğdukları zaman “Allah Korkusu” duygusuyla dünyaya gelmezler. Ancak onlar beraberlerinde içgüdüsel olarak bazı korkuları da getirirler. Bunlar, karanlık, gök gürültüsü, şimşek, yüksekten düşmek, yırtıcı hayvanlar, böcekler vs…

O halde, anne babalar, çocukta tabii olarak var olan bu korku duygusunu “Allah korkusu” haline dönüştürmemeli ve bu duyguyu küçük çocuklarda bir koz olarak kullanmamalıdır. Çocukların tertemiz kalplerine ve berrak zihinlerine öncelikle “Allah sevgisi” doldurulmalıdır. Çocuklar, her isteğini Allah’tan isteyecek şekilde O’nun sevgisiyle dolu olmalıdır. Çocuklara cehennemden bahsetmek, onların ruhunda olumsuz etki bırakabilir. 9-10 yaşlarına kadar onlara cehennemden bahsedilmemelidir.

Çocuğunuzun gönlüne hitap edin. Kur’ân-ı Kerim’de babanın oğluna hitap tarzının sevgi ve şefkat ifadesi olan “yavrucuğum, oğulcuğum” şeklinde olduğu görülür. Çocuklara, yaşlarına uygun olarak, Peygamberimizin ve diğer peygamberlerin hayatından yaşanmış hatıralar okunmalıdır. Çocuklara uygun çizgi filmler seyrettirilerek onların ideal şahsiyetleri tanımasına imkân sağlanmalıdır. Çocuklara, bazı dualar, yaşlarına uygun şiirler ve ilahi sözleri ezberletilmeli ve bunlar zaman zaman onlara okutulmalıdır. Çocuklarınıza fiziksel cezalar vermeyin. Kur’ân-ı Kerim’de çocukların dövülmesiyle ilgili hiçbir ayet bulunmamaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.) de hayatı boyunca hiçbir çocuğu dövmemiş, bilakis onlara gösterilmesi gereken sevgi ve şefkatin en güzel örneklerini sergilemiştir. Ağır baskı ve dayak, çocuğun kişiliğini ezmek, kendine güvenini yok etmek, yalana ve ikiyüzlülüğe sevk etmek gibi kötü ahlâki sonuçlara yol açar. Çocuklar, başkalarının yanında fiziki cezalarla rencide edilmemelidir. Dayak ve baskıyla verilen din eğitimi, bu baskının ortadan kalktığı yıllar olan ergenlik öncesi ve ergenlik yıllarında, çocuğun ibadetleri terk etmesine ve dinî değerlere sırt çevirmesine sebep olabilir. Ceza vermek gerektiğinde, en uygun olanı, sevgi ve ilgi göstermemektir. Gerektiğinde tenkit ve uyarı cezası denenmelidir. Ancak,azarlama cezasıyla yetinilmelidir.”

Konferansın ardından, Türk Tasavvuf Müziği Sanatçısı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demirci sahne alarak birbirinden güzel ilahiler seslendirdi.

Kurumsal Haber

Bakmadan Geçme