'Çocuklara okul öncesinde de yaşına uygun sorumluluklar verilmeli'
2024-2025 eğitim öğretim yılında birinci sınıflar ve okul öncesi eğitimi 2-6 Eylül tarihlerinde açılıyor. Okula yeni başlayacak olan çocuklarda stres, kaygı, gitmek istememe gibi durumlar yaşanabiliyor. Psikolog Nazan Köroğlu konu hakkında, 'Başta sorumluluk konusunun okulda kazandırılması beklenmemeli, çocuklarımıza evin içerisinde onun yaş ve vücut profiline göre küçük sorumluluklar vermek, mesela yediği tabağı kaldırması veya yatağının örtüsünü düzeltebildiği ölçüde düzeltmesi gibi belirli sorumluluklar verirsek okulda çok fazla zorlanmazlar' dedi.
Kayseri’de ve tüm yurtta 2024-2025 ilkokul ve okul öncesi eğitim öğretim yılı 2-6 Eylül tarihlerinde başlıyor. Veliler okula yeni başlayacak olan çocuklarda okula gitme isteksizliği, tedirginlik, kaygı gibi durumlarla karşılaşabiliyor. Bu durumun önüne geçilebilmesi ve öncesinde bu durum başlamadan ortadan kaldırmanın yollarını Psikolog Nazar Köroğlu anlattı. Köroğlu, okula yeni başlayacak çocukların hayatın yeni bir evresine başlamalarının ve zorlanmalarının insani bir duygu olduğunu hatırlatarak, “Bütün ailelerin aslında bunu düşünerek çocuklara biraz daha anlayışlı olmasını bekleyebiliriz. Yeni bir sosyal ortama girecek, yeni bir görev ve sorumluluklar kazanacak, o yüzden ailelerden biraz daha anlayış bekleyebiliriz. Aslında eğitim ilk önce ailede başlar. Çocuk okula giderek eğitim-öğretim hayatın başlıyor diyoruz ama çocuğun hayatla ilgili ilk deneyimleri ve eğitimle ilk haşır neşir olduğu nokta ailenin içerisidir. Eğer çocuk ailede yeterince sorumluk ve iletişim verisi kazanamadıysa okulda zorlanması veya okula gitmek istememesi bundan dolayı olabilir. Çünkü çocuğa okul ile ilgili korkutucu hikayeler anlatıldıysa çocuk çok fazla ödev ve sorumluklar gibi belli saatlerde gidip gelmen gerekecek gibi şeyler söylenirse çocuğun korkusu ve kaygısı bu yüzden artabilir. Başta sorumluluk konusunun okulda kazandırılması beklenmemeli, çocuklarımıza evin içerisinde onun yaş ve vücut profiline göre küçük sorumluluklar vermek, mesela yediği tabağı kaldırması veya yatağının örtüsünü düzeltebildiği ölçüde düzeltmesi gibi belirli sorumluluklar verirsek okulda çok fazla zorlanmazlar, sorumluluk duygusu okul öncesi çocuklara bu şekilde aşılanabilir. Aynı zamanda iletişim becerisin de o güne kadar sosyalleşmekte zorluk çeken çocuklarımız olduysa ailenin bu noktada iyi bir gözlem yapıp çocuğun iletişim becerilerini daha da kuvvetlendirmesi gerekebilir. Buda çocuğun okul hayatında sosyalleşme becerisi noktasında işine yarayacak bir basamaktır” şeklinde konuştu.
‘BAĞLANMA PROBLEM KÜÇÜK YAŞLARDA OLUŞAN BİRŞEYDİR’
Velilerden gelen başlıca şikâyetin çocukların okula giderken yanlarında velilerini de istemesi durumu olduğunu söyleyen Psikolog Nazar Köroğlu konu hakkında, “Bu konu bize başvurulan noktaların başında gelen konuların bir tanesi, biz buna bağlanma problemi ve ayrılık anksiyetesi diyoruz. Bağlanma problemi biraz daha küçük yaşlarda temelde oluşan bir şeydir. Aile iyi bir gözlemci olmalı, çocukta var olan bağlanma problemini ya da ayrılma problemini son dakika çözmeye bırakırsak, bu bizim işimizi biraz zorlaştırır. Öncesinde bu sorunların halledilmesi gerekir. Eğer yapamadılarsa, ailenin gözünden kaçtıysa bu süreçte okul yönetimleri çocuk okula alışana kadar anlayışlı davranıyorlar. Velinin çok kısa bir süre çocuğu okul koridorunda veya sınıfta beklemesinde, kademeli olarak uzaklaştırılmasında ciddi bir problem yok. Çocuğunuz yepyeni bir ortama girecek, hayatında yeni bir dönüm noktasına geçiyor. Daha anlayışlı, daha sabırlı ve sakin kalırsak aslında çocuğumuzun bu süreci çok daha kolay atlatmasına yardımcı oluruz. Çocuklarımızı Spor ve sanat faaliyetleri gibi ilgi alanlarına yönlendirmek çocukta var olan kaygı, stres gibi problemleri çözmeye yardımcı olur” diye konuştu.