BU KEZ DAHA SAĞLAM

TADİLATI NİSAN AYINDA BAŞLADI
Nisan 2019 tarihinde tadilatına başlanan Boğazköprü yol yapım çalışmaları, planlanan tarihte açılmamasından ve tadilatının hala devam ettiğine yönelik eleştirilerin hedefi olmuştu. Tadilatın neden bu kadar uzun sürdüğü, önceki çalışmalardan teknik olarak farklarının neler olduğu ve tadilatın hangi aşamada olduğuna yönelik birçok konuyu Kayseri Gündem Gazetesi olarak yerinde görüp inceledik ve yetkililerden gazetemize özel açıklama aldık.

Dolgu, ağır malzemelerden yapılıyordu
Boğazköprü çevreyolu Büyükşehir Belediyesi sınırlarında yer alıyor ancak tadilatı belediye değil Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü sürdürüyor. Şimdiye kadarki çalışmalarda köprünün dolgusu toprak, taş ve kaya gibi ağır malzemelerle tadilatı yapıldığı için zemine uyguladığı basınç nedeniyle çökmeye yol açıyordu. Şimdiki tadilatta ise farklı malzemeler ve teknikler kullanılıyor.

45 metre derinliğe inilip fore kazık yapıldı
Yetkililerden aldığımız bilgilere göre yapımı 69 milyon 300 bin liraya mal olan ve yaklaşık 300 işçinin çalıştığı mevcut inşaatta kullanılan malzemelerin bir kısmı Polonya’dan getirilirken, bir kısmı da İncesu’da imal edilip kullanılıyor. Çökmeden kalan ayaklar ve eski kirişler Karayolları Müdürlüğü tarafından tamamen yıkılırken, tadilat yeniden planlandı. Öncelikle zeminde yaşanan kayganlık ve gevşeklik nedeniyle, 35 metre derinliğinde 1 metre çapında 600 tane 400 dozlu çimentoyla zemin güçlendirilmesi yapıldı. Güçlendirmenin ardından 45 metre derinliğe inilerek fore kazık yapıldı ve gevşek zemin içine girilip sert zemine ulaşıldıktan sonra bu sert zemin üzerine köprü sütunları dikildi. Böylece zemin güçlendirildi. Ardından köprünün temel ayakları yapıldı.

Güçlendirilmiş straforlar kullanılıyor
Köprü ayaklarının yapımının ardından ana tabliye ve geçiş güzergahları için farklı malzemeler kullanıldı. Zemindeki sıvılaşma ve kayganlık göz önüne alınarak, önceki inşaatlarda yapılan toprak ve taş gibi dolgu malzemelerinin yerine, EPS denilen güçlendirilmiş straforlar yap-boz gibi dizilmeye başlanıyor. Alttan üste doğru gidildikçe bu straforların yoğunluğu farklılaşırken, tek tek dizilmesinin ardından üzerine beton dökülüyor. Betonun ardından da asfalt seriliyor. Güçlendirilmiş strafor işlemi devam ederken zemine uygulanan basıncı izlemek ve ölçmek için, zeminden yüzeye yükselen bir cihaz da yer alıyor. Köprü üzeri ana tabliyesi bu şekilde işlenerek devam ediyor.

9 kata kadar farklı malzemelerle dolgu yapılıyor
Köprü güzergahına giden yolda da zemini güçlendirmek ve sertleşmesini sağlamak için tıpkı arı peteğine benzer bir görünümü olan HDS (hücresel doğu sistemi) malzemesinin içerisi dolduruluyor ve zemine seriliyor. HDS sistemi ile birlikte geotekstil denilen su geçirmez başka bir malzeme ile de bu sistem birbiriyle entegre bir şekilde ilerliyor, bağlanıyor ve zeminin sert durması için kullanılıp, üzerine asfalt seriliyor. Hem köprüye giden yol güzergahı hem de köprü üzerindeki ana tabliye ve geçiş yolları yükselirken 9 kata yakın farklı malzemelerle dolgular yapıldığı belirtiliyor.

ÖZETLE: ÖNCEKİ TADİLATTAN TEMEL FARKLARI 
Yetkililer önceki inşaatlardan farklı olarak bu inşaatta güçlendirilmiş straforlar, HDS sistemi ve geotekstil malzemelerinin kullanıldığını böylece dolgu biçiminin ve zemin sağlamlaştırma çalışmalarının farklılaştığını belirtiyor. Ayrıca inşaatta kullanılan bu yöntem ve malzemelerin ise Türkiye’de nadir kullanıldığını söylediler. Öte yandan, inşaat işinin zaman almasının sebebi de inşaat yönteminin değişmesi ve bütün işlemlerin tam olarak uygulanması gerekliliğinden kaynaklandığı ifade ediliyor. Köprünün ‘dört dörtlük’ tamamlanabilmesi için kesin bir tarih vermenin güç olduğunu söyleyen yetkililer, çalışmaların hızla devam ettiğini mümkün olan en kısa zamanda köprüyü trafiğe açacaklarını belirttiler.

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--

--