Boydaklar tahliye istedi
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturması kapsamında haklarında dava açılan, aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68 sanığın yargılanmalarına devam edildi.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşmanın dördüncü gününde, aralarında eski Boydak Holding yöneticileri Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak'ın da yer aldığı 21'i tutuklu 40 sanık ile avukatları ve müştekiler yer aldı.
Vaiz’in üzerine yüründüğü iddiası
Duruşmada tanık olarak dinlenen Organize Sanayi Camisi imamı Ali Akduman, geçtiğimiz yıl Melikgazi Müftülüğünden vaiz İbrahim Erdoğan'ın camilerinde vaaz verdiğini belirterek, “Namazdan sonra cemaatten bazıları Erdoğan’a hakaret ederek, tepki gösterdiler.” dedi. Akduman bu kişilerin arasında Mehmet Filiz’in de bulunduğunu iddia ederken, Filiz ise “Ben kalabalığı dağıtmak için oraya geldim. Kesinlikle kimsenin üzerine yürümedim” diye savunma yaptı.
Ali Akduman, Erdoğan'ın o gün vaazında savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesinden bahsettiğini dile getirerek yaşananları şu şekilde anlattı:
"İbrahim Erdoğan o gün vaazda 'Hiçbirinizin evladı bu alçakların yaptığını yapmaz. Hiç düşünmediniz mi onun da annesi, babası, eşi, çocukları olduğunu, yıllar sonra bu görüntülerle karşılaşıp üzüleceklerini… Ben bunların gazetesini almıyorum, televizyonlarını seyretmiyorum' dedi. Namazdan sonra cemaatten birkaç kişi gelerek 'Sen ne diyorsun hoca? Zaman gazetesini mi almayacaklar, Samanyolu televizyonunu mu izlemeyecekler?’ diye çıkıştı. Sonra başka birileri de devreye girerek 'Artık seni Diyanet İşleri Başkanı yaparlar, milletvekili adayı mı olacaksın?' şeklinde ithamlarda bulundular. Ben devreye girerek hocamızı oradan uzaklaştırdım. Sadece İsmail Tuna o kalabalığı uzaklaştırmak için geldi."
Filiz’i tanıyor musun?
Mahkeme başkanı Akduman’a Mehmet Filiz’i işaret ederek kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Akduman, Filiz’i simaen bildiğini belirterek, o gün onun da arada bulunduğunu öne sürdü. Mehmet Filiz ise “Ben hiç tepki gösterdim mi?, Hiç kimsenin üzerine yürüdüm mü? Sen de gördün, sadece araya girmek için geldim” dedi.
“Vakıf mallarını satmaya çalıştılar”
Tanık olarak dinlenen ve sanıklardan Yılmaz Akansu'nun şirketinde idari işler müdürü olarak çalıştığını belirten Mustafa Tarık Aydemir, “17-25 Aralık sürecinden sonra vakıf mallarını satmaya çalıştılar. Bunlarla ilgili bir kararı iptal ettim.” dedi.
Aydemir, Akansu yaşlı olduğu için başkanı olduğu Kılıçaslan Eğitim Vakfı'na ait bazı kararların iş yerine getirildiğini iddia ederek; “Bir keresinde vakıf mallarının satışıyla ilgili bir karar getirdiler. Ben de Yılmaz beyi uyardım. 17-25 Aralık sürecinden sonra vakıf mallarını satmaya çalıştılar. Bunlarla ilgili bir kararı iptal ettim. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde de çalıştığım için bunları tanıyorum. Bu satıştan elde edecekleri paranın gideceği yer konusunda şüphelerim vardı. Bu nedenle o kararın iptal edilmesini sağladım. Her zaman devletimin yanındayım. Devletimizi FETÖ'ye bırakmayız." şeklinde konuştu.
3 sanığın tahliyesi istendi
Duruşmada savcı tutuklu sanıklardan Arap Ali Aksoy, Murat Bozdağ ve Nurullah Sarıöz'ün adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerini, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Avukatı Hacı Boydak’ın hastaneye sevkini istedi
Sanıkların taleplerinin dinlenmesinin ardından Boydak ailesinin avukatı Bülent Hayri Acar, Adli Tıp Kurumunun tutuklu sanıklardan Hacı Boydak'ın tedavisinin cezaevi koşullarında devam edebileceğine yönelik rapor verdiğini hatırlatarak, "Radyolojik görüntüleme yapılmamış. Müvekkilimin tam teşekküllü onkoloji hastanesine sevk edilmesini ve yeniden inceleme yapılmasını talep ediyoruz." dedi.
Boydaklar tahliye talep etti
Tutuklu sanıklardan Hacı Boydak, tutukluluk halinin devamına ilişkin olarak, "Herhangi bir talebim yok. Hayırlısı olsun" dedi. Yine tutuklu sanıklardan Memduh Boydak ise adalete saygılarının olduğunu belirterek, " Üzerime atılan suçları kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmak istiyorum. " dedi. Şükrü Boydak da adalete güvendiğini belirterek tahliyesini istedi.
Tutuksuz sanıklardan Mustafa Boydak, Erol Boydak ve İlyas Boydak da yüce mahkemeye güvendiklerini söyleyerek, “diyecek bir şeyimiz yok” dediler.
Haber: Ramazan KARAKUŞ