BİR UGANDALININ HERKESİ AĞLATAN TÜRKİYE HİKYESİ

Son günlerde sosyal medya yer alan Türkiye'ye geliş öyküsü videosu ile dikkatleri üzerine çeken Ugandalı Jamil Mwanja Türkçe ismiyle Cemil'i sizler için bulduk.


Başbakanlık Türkiye Bursları projesinden faydalanarak Kayseri’ye gelen ve Erciyes Üniversitesi’nde İktisat bölümünde okuyan, Ugandalı Jamil Mwanja’nın hikâyesini bir kez daha kendi ağzından dinleyerek Türkiye ve Kayseri hakkında düşündüklerini sorduk. Sosyal medyada paylaşım rekorları kıran ve izleyen herkesi duygulandıran Jamil’in Türkiye’ye geliş öyküsünü kendisini bularak bir kez daha dinledik. İşte o söyleşimiz.

‘’ Allah’ım bana bir baksana Türkiye’ye gitmek istiyorum’’

Türkiye’yi, Türk insanını ve özellikle Kayserilileri ve şehri çok sevdiğini belirten Cemil gözleri uzaklara dalarak boğuk bir sesle hikâyesini en baştan anlatmaya başlıyor. ‘’ 7 kardeşiz ve Uganda’nın Cince Şehrinde, Wantunda köyünde yaşıyorum. Liseyi bitirdikten sonra en büyük hayalim üniversiteyi okumaktı, ama bu yaşadığım yerde nerdeyse imkânsızdı çünkü yaşadığımız yer çok fakirdi, burada her şey çok zor. Zaten her şey bu imkânsız günlerde olmaya başladı. Üniversiteye gidemeyince köydeki çocuklara okuma ve yazma öğretmeye başladım. Hayatımdaki her şey yedi ay önce değişti. Bir gün çocuklara kalem ve defter almak için başkent Kampala’ya gittim. Şehirde dolaşırken bir ilan gözüme çarptı. İlanda üniversite okumak isteyenlere burs verileceği yazıyordu, ilan Türk Büyükelçiliği’nin duvarında asılıydı. İlandaki mail adresini hemen elime yazarak internet kafeye gittim. Başvurumu yaparak telefon numaramı bıraktım. Daha sonra çok dua ettim ‘’ Allah’ım bana bir baksana Türkiye’ye gitmek istiyorum ya’’ her namaz bittikten sonra çok çok dua ediyordum.’’

Eğitim için yoksullukla kıyasıya bir mücadele

Başvuru sonrası yaşadıklarını ve çektiği zorluklardan bahseden Cemil güzel haberi aldığı gün yaşadığı heyecanı ve mutluluğu şöyle anlatıyor; ‘Bir hafta sonra Türkiye Büyükelçiliğinden bir telefon geldi ve beni mülakata çağırıyorlardı. Büyükelçiliğe mülakata gittim ve güzel geçti. Bana mail yoluyla pozitif ya da negatif bir cevap vereceklerini söylediler. Sürekli mailimi kontrol etmem gerekiyordu ancak bir sorunum vardı yaşadığım yerde internet yoktu. Bu sorunu çözmem gerekti çünkü bu hayatımın en büyük fırsatıydı. Her hafta sonu mailimi kontrol etmek için şehre gitmek zorundaydım ve ilk yolculuğumu yürüyerek yaptım.  Tam altı saat sürdü. Beklediğim mail gelmemişti, çok yorulmuştum ve buna bir çare bulmalıydım. Bir sonraki hafta bir buda buda kiralayıp şehre gitmiştim ve beklediğim mail yine gelmemişti. Bende buda budaya verilecek parada kalmamıştı.’’

‘’Türkiye’ye gitmek için bisiklet sürmeyi öğrenmem gerekiyordu’’

Cemil’inki öyle bir mücadele ki hayatında hiç bisiklet binmemesine rağmen ona bir günde bisiklet kullanmayı öğretti. ‘’Daha sonra arkadaşımın bisikletini ödünç almaya karar verdim. Ama bir problemim vardı çünkü ben bisiklet sürmesini bilmiyordum. Türkiye’ye gitmek için bisiklet sürmeyi öğrenmem gerekiyordu ve bir günde öğrendim. O hafta bisikletle şehre gittim ve beklediğim mail gelmişti. Erciyes Üniversitesi İktisat Bölümünde okuyacaktım. İnanılmaz bir duyguydu. Çok mutluydum bisiklete atlayıp uçar gibi bisikleti kullanıyordum. Bu güzel haberi ailemle paylaştım ve onlarda benim kadar sevindiler.

‘’Heyecandan bir dakika bile uyuyamadım’’

Kayseriye doğru yola çıktığında yaşadığı heyecanı paylaşan Cemil ‘’Ailemle vedalaşıp uçağa bindim ve Türkiye’ye doğru yola koyuldum. Yolculuğum sekiz saat sürdü ve ben heyecandan bir dakika bile uyuyamadım. Kayseri’ye geldiğimde beni aldılar ve kalacağım yurda götürdüler.   Daha sonra üniversiteye kayda sonraki günlerde ise sigortam yapılarak bursum verilmeye başlandı.   Daha sonra Türkçe öğrenmeye başladım. Biz çok küçük yaşlarda İngilizceyi öğrendik ve bize bu dilde hep Afrika’nın çok fakir bir yer olduğu öğretildi. Şimdi öğrendim ki aslında Afrika çok zengin bir yermiş ve ben bunu Türkçede öğrendim. Amacım okulum bittikten sonra ülkeme ve bütün Müslüman ülkelere faydalı bir insan olmak. Hikâyem 7 ay önce başladı ve şimdi sizinle Türkçe konuşabiliyorum ve sadece ben değil dün yanın birçok ülkesinden gele çocuklar Türkçe öğreniyor. Âşık Veysel ve Mehmet Akif’i çok beğeniyorum. Mesela bir şiiri çok hoşuma gidiyor ‘’Zulmü alkışlayamam, Zalimi asla sevemem, Gelenin keyfi için, Geçmişe kalkıp sövemem’’.

‘’Sana sahip çıkan o insanlara layık bir insan ol’’

Annemle vedalaşırken’’ Gittiğin yerde sana sahip çıkan o insanlara layık bir insan ol demişti. Sana yüreklerini açan o güzel insanlara şükranlarımı ilet. Seni benim kadar düşünen o insanlara selamlarımı söyle. Seninle kalbimi ve yüreğimi yolluyorum birde bu hediyeyi gönderiyorum’’. 

‘’Buradaki vatan sevgisine hayran kaldım’’   

Türkiye’de ilk öğrendiği şeyin insanların vatanlarına olan sevgisi olduğunu söyleyen Cemil, ‘’ Geldiğimde buradaki insanların bir birleriyle olan bağlarına ve kardeşliklerine çok şaşırdım. Benim ülkemde ve geldiğim yerde böyle değildir. İnsanlar beni hemen bağırlarına bastılar, bir kardeş gibi hiçbir sıkıntı yaşamadım ve bana her konuda yardımcı oldular. Beni en çok şaşırtan şey ise insanların vatanlarına, ülkelerine olan bağlılıkları ve sevgileri oldu. Bize asla böyle bir sevgi öğretilmedi. Kimse vatanını ülkeni sev demedi, ülkene faydalı ol demedi. Her zaman İngiliz kültürü ve yaşantısı anlatıldı. Benim ülkemde eğer İngilizce bilmiyorsan konuşma hakkın yoktur. Tarihimiz bizden gizlendi. İngiliz tarihi ve İngiliz başarıları anlatıldı. Gelecek nesiller kendi kültüründen habersiz yetişip gidecekler’’ dedi.  

‘’Gerçeği gördüm ama…’’

Ülkesi hakkındaki gerçeklerin birçoğunu Türkiye’de öğrendiğini belirten Cemil, ‘’Ülkemin zenginliklerini ve İngilizlerin aslında bize iyilik değil kötülük yaptıklarını ve ülkemin değerlerini yok ettiklerimi anladım. Ama bunu insanlarımıza anlatamam çünkü beni kötü adam ilan ederler. Buradaki arkadaşlarım bile bana hazırlamış olduğum video nedeniyle ‘’ Sen vatanını sattın’’ diyorlar. Hala İngilizleri seviyorlar ve onlar gibi olmak istiyorlar. İnsanlara gerçeği göstereceğim bir yol arıyorum’’ diye konuştu.

‘’Bursumu Kardeşlerimle paylaşıyorum’’

En büyük hayalinin üniversite okumak olduğunu ve bu hayaline Türk hükümeti sayesinde ulaştığını söyleyen Cemil, ’’ 7 tane kardeşim var ve bunların için de lise okuyanlar var onların benim yaşadıklarımı yaşamamasını istiyorum bu yüzden aldığım bursun bir kısmını onlarla paylaşıyorum. Buraları anlattığım zaman onlarda buraya gelmek ve burada okumak istiyorlar.

‘’Kayseri Türkiye’nin en güzel şehri’’

Kayseri hakkındaki, düşüncelerini de paylaşan Cemil, ‘’Türkiye’ye geldikten sonra İstanbul ve Ankara gibi şehirleri gezdim ama bunların içinde bence en güzeli Kayseri. Çok hızlı gelişiyor ve bence 10 yıl sonra ülkenin en gelişmiş şehirlerinden biri alacak. Ayrıca insanlarda çok iyi ve sıcakkanlılar. Eğer ülkeme dönmeyecek olsam burada yaşamak isterim. Kayseri yöresel dilini de öğrendim ve çok hoş mesela ‘nördün, bakale’’ insanların birbirleriyle olan ilişkileri çok güzel keşke benim ülkemde de böyle olsa.     

 

Yorumlar 1
Srkn 01 Temmuz 2014 05:31

Aslan gaysellim ber

Bakmadan Geçme